Son Dakika Haberler

Çin’de Oğuzlu Töresi; Konfüçyüs ve Laozi Öğretisi, Mahiye Morgül

Çin’de Oğuzlu Töresi; Konfüçyüs ve Laozi Öğretisi, Mahiye Morgül
Okunma : 1.284 views Yorum Yap

Köleliği ilk yasaklayan Büyük Oğuzlu Akmenid Karusi devletini (Akamenid İmparatorluğu) araştırırken, 1.Karus ve 2.Karus ile aynı yüzyılda Asya’da yaşayan Konfüçyüs (MÖ.551479) ne diyor diye bir karşılaştırma yapmak istedim. Gördüm ki bilime ve insana saygıyı öne çıkartan Oğuz töresi orda da var.

Tao inanışının kurucusu kabul edilen Çin Bilgesi Laozi (Lao Zu; Ulu Işık, Ulu Akıl) ile Konfüçyüs’ün fikirleri aynıdır. İkisi de din adamı değildi. Şaman kültürünü özümlemiş,  yaşamı iyileştirmenin ustasıdırlar. Çin’de süren derebeylik savaşlarına karşı insanları bilinçlendirmeye yönelmişlerdi.

Konfüçyüs’ün fikirleri 5.yüzyılda KUN (QİN) Hanedanlığı tarafından resmi öğreti kabul edildi. Ancak bir zaman geldi (MÖ.216-213), yöneticiler bu düşünceye ters düşmeye başladı; Konfüçyüs’ün fikirlerini yazan kitaplar yakıldı, bilginlere gömülme cezası verildi.

Çin’de, MÖ.2.yüzyıldaki bir kayda göre yüzlerce düşünce okulu kapatıldı, 700 bilgin başkentte canlı olarak gömüldü. Buna karşı çıkanlar, kralın oğlu dahil, ceza olarak Çin seddinin inşaatında köle çalıştırıldılar. Bu cezalarla Kin hanedanı düşüşe geçti, onun arkasından gelen Han Hanedanlığı zamanında bilim ve Konfüçyüs öğretisi yeniden itibar gördü ve Konfüçyüs’ün fikirleri Çin’in resmi görüşü haline geldi.

Bugün, bizim bilgelerimizin Silivri zindanlarına götürüldüğü günümüzle bir karşılaştırma yaptığımda, görüyorum ki Kin Hanedanlığı gibi bilimden nefret edilen, dindar(!) nesil yetiştirmekten söz edilen, “En hakiki yol gösterici bilimdir” felsefesini öne çıkartan Cumhuriyetimizin kurucu kadrolarından öç alırcasına nefret edilen, adeta Kin ile yönetildiğimiz bir döneme girdik. Ders kitaplarının içi boş, kitaplar basılmadan toplatılıyor, bilgeler hapishanelere sürülmüş, dışarıda kalanlar korkudan dilsiz olmuş, eğitim programları yok edilmiş, öğretmenlik itibarsızlaşmış…

İşte MÖ.2.yüzyılda Çin’de yaşanan o manzarayla bugün MS. 2.bin yılda yaşadığımız bu manzaranın ne farkı var?

…..

Bilge Konfüçyüs’ün internetten topladığım 63 deyişi:

Deyiş 1. İnsan, söyledikleri ile yaptıkları arasında ne derece tutarlı olduğunu, kendi kapasitesine olan güvenini sorgulamalı ve daima kendini geliştirmek için gayret sarfetmelidir.

Deyiş 2. İnsanın diğer insanlara, kendinden büyüklere yardım etmesi, destek sağlaması eğer bu faaliyetinde saygı faktörü varsa bir erdem sayılır.

Deyiş 3. Herkesin kendi görevini layıkıyla yapması başkalarının sırtından geçinmemesi ruhi yönden olgunluk ister.

Deyiş 4. Faydalı insan odur ki boş durmayı sevmez, kişiliğini faydalı işlerle geliştirir.

Deyiş 5. Yaşam şartları ne kadar acımasız olursa olsun daima güleryüzlü ve çoşkulu olun, hayatın tadını çıkarın.

Deyiş 6. Planlama yapmak, ileriyi düşünmek muhtemel sorunlardan kurtulmanın en güzel yoludur.

Deyiş 7. İnsanlara yardım edebilmek, cömert olmak, insancıllıktan öte bir bilgeliktir. Hümanizm insanları sevmek ve insanları bilmek demektir.

Deyiş 8. İnsanın yaptığı işe inanması en önemli itici güçtür.

Deyiş 9. Kültürlü olmak, görgülü olmak, bütün insani faaliyetlerimize değer ve estetik katan en önemli özelliklerdir.

Deyiş 10. Zayıf insanlar şahsi çıkarlarına yenik düşer, örnek insanlarsa önce kendilerini düşünmez ve adaletli olurlar.

Deyiş 11. İyi yönetici olmanın sırrı dört yanlıştan kaçınmak, beş doğruyu uygulamaktan geçer. Dört yanlış şunlardır: nasihat etmeden infaz etmek (gaddarlık); öğretmeden başarıyı ölçmek (kabalık), yönetimde gevşek olup sınırlar koymak (art niyet), özlük haklarının dağıtımında cimri davranmak (bürokrat olmak). Beş doğru ise şunlardır: müsrif olmadan eli açık olmak; gocunmadan çalışmak; haris olmadan istek duymak; mağrur olmadan rahat davranmak; ürkütücü olmadan saygın olmak.

Deyiş 12. İyi insanlar karşılık beklemeden ve maddi teşviklere kapılmadan mevki ve güçlerini kullanırlar.

Deyiş 13. Dürüst, içten ve bilgili dostlar yarar, sahtekar, fırsatçı ve yaltaklanmacı dostlar ise zarar getirir.

Deyiş 14. Başarı doğru erdemlerle elde edilmemişse kalıcı olmaz. Kimse düşkünlüğü istemez ancak, doğru davranmazsa da bundan kurtulamaz.

Deyiş 15. Bilgi olmadan ne insanlık, ne dürüstlük, ne cesaret, ne de kuvvet gerçek anlamda faydalı olabilir. Aksine sadece çevremize zarar verir.

Deyiş 16. İyi bir yapıt kişide uyandırdığı iyi insani vasıflar ile tanımlanır.

Deyiş 17. Bazı öğretiler anlatılarak değil yaşanarak da kazanılabilir.

Deyiş 18. Eğitimli insan ile eğitimsizin farkı şudur: birisi diğer insanlardaki iyi davranışları teşvik eder, diğeri ise tam tersini.

Deyiş 19. İyi liderler araştırmalarında bilimi ve düşünceyi ön plana çıkarır.

Deyiş 20. Konuştuklarından çevrene faydalı bilgiler aktarabilmek için, eğittiğin insanların kapasitesini gözardı etme.

Deyiş 21. Dürüst yöneticinin işleri emir vermese de yürür ancak, dürüst olmayan emir verse de kimse dinlemez.

Deyiş 22. Mahiyete çalışma şevki vermenin sırrı şudur: şefkatli olmak, sadakatli, saygın davranmak, ciddiyeti, iyiyi teşvik edip bilmeyeni eğitmek hevesi doğurur.

Deyiş 23. Örnek davranışlar sadakati doğurur.

Deyiş 24. İnsanların tercihleri onları utanca ya da kıvanca götürür.

Deyiş 25. Güçlü olan sayıca kalabalık kitleler değil, eğitimli kitlelerdir.

Deyiş 26. Akıllı insanlar deneme yanılma değil yaşanmış tecrübelerden ders alma metodunu izlerler.

Deyiş 27. İnsan davranışlarında her konuda ölçülü olmak müsrif ve kibirli olmaktan yeğdir.

Deyiş 28. Bilgi özgüveni, özgüven ise gücü yaratır.

Deyiş 29. İyi erdemli insan öğrenmek için sürekli çaba içinde olur.

Deyiş 30. Kültürlü insan kendinden başkalarına değer veren ve yardımcı olan insandır.

Deyiş 31. Düşmanlığı uzaklaştırmak için bağışlayıcı olmak ve diğer insanları olduğu gibi kabul etmek gerekir.

Deyiş 32. İrade öyle değerli bir özelliktir ki bir ordu komutansız kalsa da kişi iradesinden yoksun kalamaz. İradeli insan davranışları tutarlı insandır.

Deyiş 33. İyi bir insan için herkesin onu sevmesi bir şey ifade etmez. Önemli olan iyi insanların sevgisi ve katılımıdır. Bu sebeple davranışlarımız politik değil istikrarlı olmalıdır.

Deyiş 34. İyi insanlar olduğu gibi görünür, göründüğü gibi olur.

Deyiş 35. Kibir ve paylaşmayı bilmemek bütün güzel özellikleri örter. Eğitim bu hataları yok eder.

Deyiş 36. Fedakarlıklar senden başkası bilmiyorsa değer taşır.

Deyiş 37. İyi insan kendisi bundan zarar görse bile doğruluktan vazgeçmez.

Deyiş 38. Eğitimli insanlar taklit etmez ancak, kendine özgü bir uyum içindedir.

Deyiş 39. Eğitimli insan kendi iç dünyasında doğru ve berrak olandır. Bu tür insanlar bilginin gücü ile kaygı ve korku bilmezler.

Deyiş 40. Kitleler cezalarla düzene sokulursa dejenere olur, karizma ve nezaketle yönetilirse bilinçli ve dürüst olur.

Deyiş 41. Örnek insanlar yumuşak huyludur ve öfkeden kaçınır.

Deyiş 42. İyi insanlar hatalarını düzeltmek için daima çaba içinde bulunurlar. Şu bir gerçektir ki insancıl olanlar tasa duymaz, bilgili insanların aklı karışmaz ve cesur insanlar korkmaz.

Deyiş 43. Yönetenler astları ile olan ilişkilerinde samimi ve içten olmalıdırlar.

Deyiş 44. Siyasi idare sadakat ve ciddiyet gerektirir. İyi idarecilerin mahiyeti de kendine bağlı ve sadık olur.

Deyiş 45. Tedbirli olmak (muharebe sahasında) az zayiat demektir.

Deyiş 46. Hümanizm ; kişinin kendine egemen olması ve nezaketli olmasıdır. Küçük menfaatler peşinde olanlar büyük işler gerçekleştiremez.

Deyiş 47. Eğitimli insanın hedefi daima yüksek olur. Küçük işlerle küçük insanlar uğraşır.

Deyiş 48. Bir ülkeyi idare etmek için şu üç kaynak gerekir: yeterli besin, yeterli silah, yani güçlü bir ordu ve halkın hükümete güvenmesi, yani idarelerin bu güveni tesis edici hak ve adalet çerçevesindeki icraatları.

Deyiş 49. Eğitimli insanın hayatının çeşitli evrelerinde ulaştığı üç disiplin seviyesi vardır. Gençken cinsellik konusunda, orta yaşlarda rekabet konusunda ve yaşlandığında kazanç konusunda disiplin; bu da uzun vadeli planlama yapmak ve hayatın her safhasını düzenli yaşamak demektir.

Deyiş 50. Bazı bilgilere tecrübelerle ulaşılır. Hem dinlemeyi bilmek hem de çok şey görüp öğrenmek bu yüzden önemlidir.

Deyiş 51. Kendisini eleştirebilen insanlar doğruyu ve güzeli bulma konusunda daha şanslıdırlar.

Deyiş 52. Davranışları tutarlı olmayanlar ve zorluklarla karşılaştıklarında özdenetimlerini yitirenler ancak küçük inanlardır. Yaptığı doğru davranışlarda istikrar gösteremeyen kimseler muhakkak gözden düşerler.

Deyiş 53. İyi insanlar kendilerini kardeşliğe, insanlığa ve görevlerini ifaya adamışlardır.

Deyiş 54. İyi insan odur ki, kendi hatalarını kabul edip düzeltir, yanlış yapılan şeylere karşı da inatla mücadele eder.

Deyiş 55. İyi yönetici, doğru ile yanlışı ayırt edip hakkaniyetli davranır.

Deyiş 56. Eğitimli insanlar adaleti ilke edinir ve ona sadık kalırlar.

Deyiş 57. İdare etmek dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen yanlış olmaya kimse cesaret edemez.

Deyiş 58. Kültürlü insan astlarına soru sormaktan çekinmeyen insandır.

Deyiş 59. İyi yönetici mahiyetinin moral faktörlerinin de yüksek olmasına dikkat eder.

Deyiş 60. Erdemli olmak kazancı değil hizmeti gözetmekle olur. İyi insanlar doğru konuşur ve çevresini iyiliğe yöneltirler.

Deyiş 61. İyi insanlar merhametli olur. İyilik daima iyilikle karşılık bulur.

Deyiş 62. İnsanların üzüntü ve acılarına saygı göstermek gerekir.

Deyiş 63. Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır. İyi insanlar sorunları önlenmek için çaba sarf ederler.

………

Fonetik açılımla Kon-füç-yus;  Kun Opasi Us, Işığı öğreten usta.

 

16.2.2012  / Mahiye Morgül

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)