CHP İstanbul Milletvekili Mimar Gökan Zeybek 2023 Bütçe Görüşmelerinde TBMM Genel Kurul kürsüsünden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakanlığına seslendi;
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Çevreyle ilgisi var mı, şehircilikle ilgisi var mı, iklim değişiklinin neresinde?” diyerek sözlerine başlayan Zeybek; “Yeşil alanların imara açılması, parsel bazında plan uygulamaları, rant odaklı imar kararları, belirli kişi ve gruplara çıkar sağlamaya dönük imar çalışmaları. İşte size birkaç örnek” diyerek tespitlerini sıraladı:
“Kadıköy, Beykoz, Göktürk… Kadıköy 421 ada, 286 parseli ticari alana açıyorsunuz, mahkeme iptal ediyor. Beykoz Dereseki’de yemyeşil bir alanı imara açıyorsunuz, mahkeme iptal ediyor. Göktürk’te 1.200 dönümlük bir imar parseli; uygulama görmüş, yeşil alana, spor alanına terk edilmiş olan alanları Demirören Grubunun büyük medya transferi yaparken Ziraat Bankasından aldığı 750 milyon dolarlık kredinin karşılığı olarak ipotek kabul ediyorsunuz.” sözlerinin ardından AKP sıralarına hitaben şu sözlerle konuşmasını sürdürdü;
“2010 yılında 14 milyon dolara alınan bir arsayı 2017 yılında bu arkadaşlar tam 315 milyon dolara Ziraat Bankasına kamulaştırdılar. Dünyanın neresinde var yedi yılda, dolar cinsinden 22,5 kat kâr?
“VATANDAŞ İÇİN 10 YILDA YAPILMAYAN İMAR PLANI YANDAŞIN ÇIKARI İÇİN 4 GÜNDE ASKIYA ÇIKARILDI”
“İmar planı yapılıyor, mahkeme iptal ediyor. Bu Bakanlık, kurum görüşlerini öylesine hızlı alıyor ki pazartesi günü iptal edilen planı perşembe günü yeniden askıya çıkarıyor. Gecekondu mahallelerinde on yılda yapılmayan planlar, imar planları bu Bakanlığın iktidarında, çıkar grupları için dört gün içinde askıya çıkarılıyor. Sonra mahkeme planı bir daha iptal ediyor, o zaman gelsin kamulaştırma! Kamulaştırılan bu araziyle ilgili olarak bir uygulama yapıyorlar. Kamuya terk edilmesi gereken yeşil ve spor alanlar, kök tapu, kök parsel üzerinden yeniden parsel numarası alarak yeniden imar planlarıyla imara açılırsa bunun yaratacağı tahribatı öngörmek mümkün değildir. Israrla ve inatla bunu söyledik; bu, bir yanlıştır! 1.200 dönümlük kök parsel üzerinden neredeyse 1.100 dönümünü imara açmış oldular. YAZIKLAR OLSUN. YAZIKLAR OLSUN. YAZIKLAR OLSUN!!!”
“NEREDE HALK? NEREDE DEPREM RİSKİ TAŞIYAN VE BARINMAK İÇİN YENİ KONUTA İHTİYACI OLAN İNSANLAR?”
Bir de üzerinde golf yapılan, golf topunun deliğe girmesinden başka bir risk taşımayan alanları gittiler riskli alana aldılar, “rezerv konut sahası” ilan ettiler ve bu alanlarda, rezerv konut sahasında 3 milyon dolara, 5 milyon dolara konut üretip yandaşlarınıza satacaklar!!
İSTE AKP İKTİDARININ HALKA REVA GÖRDÜĞÜ SOSYAL KONUT ANLAYIŞI BU”
İstanbul Seyrantepe’de polis lojmanları vardı, polislerin bin liraya, 1.100 liraya barındıkları lojmanlar vardı. 1.500 lojmanı yıktınız, bir plan geçirdiniz. Şimdi orada bir inşaat yapılıyor, satış fiyatları 3+1 daire 30 milyonla 50 milyon arasında. Bir polis memuru eşi de polis memuru, memuriyete başladı; on yıl, yirmi yıl, otuz yıl, kırk yıl, elli yıl çalışsa bir tek simit yemese para biriktirse bu lojmanlarda yapılan konutlardan 3+1 daireyi satın alamaz. İşte, bu AKP iktidarının halka reva gördüğü sosyal konut anlayışı budur.
“ŞEHİRLERİMİZİ MÜLTECİLERLE ÇÖKÜNTÜ ALANINA DÖNÜŞTÜRDÜLER. İSTANBUL’UN TARİHİ YARIMADASININ KİMLİĞİNİ, KÜLTÜRÜNÜ ORTADAN KALDIRDILAR”
Şimdi yapılması gereken nedir?
Bu tür alanlarda riskli yapı stokuna girmiş, artık yaş haddi dolmuş olan konutlarla ilgili uzun vadeli, düşük faizli kredilerle bu emekli insanların evlerini dönüştürmesine fırsat yaratmak gerekiyor. Yani kaynakları rantiyeye değil, kaynakları emeklilere, işçilere, yoksullara vermek, kendi halkına vermek gerekiyor.
“UYDURULMUŞ MAHKEMELERDE HAKSIZ YERE TUTUKLADIKLARI CAN YOLDAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ. ONLAR ASLA YALNIZ DEĞİLLER”
Taksim Gezi Parkı’nda yitirdiğimiz bütün canları saygıyla anıyorum.
Uydurulmuş mahkemelerde haksız yere tutukladıkları Mücella Yapıcı’ya, Çiğdem Mater’e, Mine Özerden’e, Can Atalay’a, Tayfun Kahraman’a, Hakan Altınay’a selam olsun. Onları asla yalnız bırakmayacağız.
Ankara’nın yağmalanmasına, TOGO Kuleleri gibi çarpık kentleşmeye karşı çıkan Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ı uydurma kararlarla memuriyetten attılar, oda üyesi Ali Atakan’ı disiplin kurulu kararıyla memuriyetten attılar.
Buradan herkes bilsin ve duysun ki bu iktidarın almış olduğu insani olmayan kararları seçimden sonra derhâl yok hükmünde sayacağız, bu insanlara haklarını geri vereceğiz.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)