Yani Osmanlı Çocuğu diyoruz.
Yaşadığımız Cumhuriyette kalelerin kaybedilmiş olduğunu biliyoruz.
Bizim medeni cesaretimiz, Mustafa Kemal öykümüz farklıdır.
Biz ölürüz.
Biz ki, bir meşale uğruna can vermiş ve verecek olan neferleriz. Bizi din ve ya Osmanlı gelenekleri ile karşılaştırmanız mümkün olmamalıdır.
Her hangi ortam ve şekilde bizi hangi kulvara çekseniz dahi biz sizin istediğiniz her kulvar ve şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz.
Nerede nasıl istiyorsanız!
Sayın Aziz Ergün rumuzu ile yazan Sayın Osmanlı vatandaşı.
Israrla sorduğum hiçbir yanıta ve yoruma cevap vermeyişinizi anlamıyorum.
Aynı soruyu gerçek isim olarak kabul ettiğim halde ki, tüm böyle bir yazıda gerçekler konuşulsun ve tüm olanaklar seferber edilsin diye yazmaktayım.
Sorum şu:
SİZ HANGİ CARİYEDENSİNİZ…
Bunun açıklamasını istiyorum!
Tüm yorumlarınızda Mustafa Kemal’e atıfta bulunarak mücadele vermektesiniz. Ezanın Türkçe okunuşunda eleştirmektesiniz.
2. c, sorum işe Tanrı uludur. Tanrı tekdir.
Sizce Tanrı ulu değimlidir. Tanrı tek değilmidir.
Yani düne kadar Kuran’ın herhangi bir yabancı dilde olması günah diyen sizler, bugün nasıl oluyordu bütün dillerde kuran’ı çevirip yayınlıyorsunuz.
O zaman hangi doğrultuda yaşıyorsunuz.
Bugün Mustafa Kemal’i, İstiklal mahkemeleri ile yargılama cüretinizde bulunuyorsunuz. Kabul ediyorum.
Bugünkü koşullarda Silivri mahkemeleri de karşı devrim mahkemesi değimlidir.
Bu kadar net ve koşulsuz. Korkmadan cesurca..
Gücünüz kime yetiyorsa, veya siz nereye ulaşabiliyorsunuz. Ulaşabiliyorsunuz.
Gittiği yere kadar..
2.ci sorum şu.
MUSANIN ÇOCUKLARI KİMLER..
Sizce Musa’nın çocukları kimler ben de merak içerisindeyim..
Yoksa adamın biri yıllar önce yazığı eserlerden sonra kendisi içerideyken birileri…
5 yıl sonra…
Evet birileri Şovalye nişanı aldıklarında, yani ….. ünvanı aldıklarında siz Musa’nın çocuklarını nerede arıyorsunuz…
Evet bir gün gelecek aynı istiklal mahkemeleri aynı koşullarda sizler bugün alternatif olarak kurduğunuz Silivri mahkemeleri gibi kurulacaktır.
Bu kaçınılmaz ve niha-i gerçektir.
Aynı koşullarda savaşacağız. Aynı mahkemelerde yargılanacağız. Bugün ben, yarın siz ve düşünceleriniz.
Yani bizler de en az sizin kadar dürüst ve cesur olacağız.
Siz ne yapıyorsanız aynısını yapacağız, bunda hiç şüpheniz olmasın…
Sayın Aziz Ergün bey…
Siz hiç Aziz adında bir Müslüman gördünüz mü?
Arkadaşlarınızdan araştırın eğer Aziz adnda biri varsa mutlaka gizli bir alt yapıda farklılık vardır. Bunlar kaçınılmaz gerçekler…
Neden diyorum. Meslek geleneğinden olacak ki. Aziz ismi kutsal bir isimdir ve geleneklerine bağlı olmayanlar bu ismi veremez.
Değilmidir ki, Osmanlı arşivleri sizinde kabul ettiğiniz ölçüde gerçek değerlerdir. Ve her şey kayıt altındadır…
Yazılarımız sataşma veya kavga halinde değildir.
Biz gerçekten ne yapacağımızı ve ne düşündüğümüzü yazıyoruz…
Ve bu satırları yazarken, sizin deşifre edilmeniz için yazıyoruz.
Kininizi kusarken, gerçeklerle yüzleşmeniz için yazıyoruz.
Saklı ve gizli değil tüm sorumlulukları alarak. Her türlü mahkeme karşısında Mustafa Kemal’i savunabilecegimizi . Kubilay’ı savunabilceğimizi, Cumhuriyeti savunabileceğimiz için yazıyoruz…
Soruma kamu oyu önünde cevap istiyorum…
SİZ HANGİ CARİYEDENSİNİZ….
Ben mi? Rizeliyim. Ve bir kolum Hemşin, Yani Osmanlı değilim…
Mustafa BALCI.
Bakın Size biri cevap yazmış…Facebook dan…okuyun yardımcı olacaktır..
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)