Hafta sonu başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın bir çok ülkesinde yapılan seçimlerde, seçmenlerin son yıllarda yaşanan ekonomik krize tepki olarak, muhafazakarlar yerine sol adayları tercih etmesi Avrupa’da sol iktidar rüzgarlarının esmesine neden oldu. Fransa’da başkanlık seçimini sosyalist aday François Hollande’ın kazanması, Sarkozy’nin kurduğu ittifakları nasıl etkileyeceği, ABD başta olmak üzere diğer ülke liderleri ile nasıl uyum sağlayacağı sorularını gündeme getirdi.
Hafta sonu yapılan seçimlerde sol açısından en dikkat çekici sonuç Fransa ve Almanya’da yaşandı. Fransa’da 17 yıl aradan sonra ilk defa bir Sosyalist Parti adayı, cumhurbaşkanı seçildi. Ülkede artan işsizlik, lüks merakı, adının karıştığı skandallar Nicolas Sarkozy’yi yerinden etti. Pazar günü yapılan seçim sonuçlarında Sosyalist Parti adayı François Hollande oyların yüzde 51.62’sini alarak Elysee’nin yeni sahibi oldu.
Sarkozy ile yakın ilişkileri olan Almanya Başbakanı Angela Merkel de pazar günü yapılan eyalet seçimlerinde beklemediği bir sonuçla karşılaştı. Merkel’in partisi Schleswig-Holstein eyaletindeki seçimlerde 1950’den bu yana en kötü sonucu elde ederek Sosyal Demokrat Parti ile kafa kafaya gitti. Her iki parti de oyların yüzde 30.5’ini aldı.
Yunanistan seçimlerinde her ne kadar önce aşırı sağcı Hrisi Avgi partisinin başarısı dikkat çekse de seçimlerin ikinci sürprizi sandıktan ikinci parti olarak çıkan sol ittifak Siriza oldu.
İŞÇİ PARTİSİ GÜÇLENDİ
Fransa’daki seçimlerden önce geçtiğimiz hafta içi İngiltere’de yapılan yerel seçimlerde de Başbakan David Cameron’ın partisi Muhafazakar Parti, İşçi Partisi karşısında adeta hezimete uğramıştı. Ülke bazında İşçi Partisi oyların yüzde 38’ini, Muhafazakar Parti ise yüzde 31’ini almıştı. Bu oy oranları İşçi Partisi’ne 823 koltuk kazandırırken Muhafazakar Parti sahip olduğu koltukların 405 tanesini kaybetmişti.
İşçi Parti’nin lideri olarak seçimlere ilk defa giren Ed Miliband, sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada,“İnsanların güvenini yeniden kazandık” diye konuştu. Miliband dün de Hollande’ı tebrik ederek “Hollande gösterdi ki merkez sol insanlara daha iyi, daha eşit ve adil bir dünya vaadiyle seçim kazanabileceğini gösterdi. İleriki aylarda ve yıllarda beraber çalışmayı dört gözle bekliyorum” dedi.
AB’NİN SOL İKTİDARLARI
Fransa’da seçimleri Sosyalist Parti’nin kazanması Avrupa’da solun iktidar olduğu diğer ülkeleri de gündeme getirdi. Fransa’nın dışında Belçika’da Sosyalist Parti iktidarda bulunuyor.
Danimarka, Slovakya, Avusturya, Portekiz ve Romanya’da da sosyal demokrat partiler iktidarda.
DÜNYA “NORMAL”İ SEVEBİLECEK Mİ?
Şüphesiz bütün Dünya’da gözler hafta sonu yapılan seçimlerde Sarkozy’i deviren François Hollande’a çevrilmiş durumda. “Bay Normal” lakaplı siyasetçinin uluslararası liderlerle anlaşıp anlaşamayacağı bu ay yapılacak zirvelerde ortaya çıkacak.
Milliyet’ten Güven Özalp’in haberine göre; Fransa’da cumhurbaşkanlığı koltuğuna resmen 15 Mayıs’ta oturacak olan François Hollande göreve hızlı başladı. 2007’de seçim sonuçlarının ardından birkaç gün tatil yapan Nicolas Sarkozy’nin aksine ilk günden çalışmalarına başlayan Hollande’ın bu hızlı tempoyu uzunca bir süre koruması gerekiyor. Önceliği kabine kurma çalışmalarına verecek olan Hollande, şu aşamada“Pandora’nın kutusu” olarak görüldüğü uluslararası arenada da kendisini kısa sürede kanıtlamak zorunda. Fransa’nın ağırlığı dikkate alındığında tecrübe sicili oldukça zayıf kalan Hollande’ın önümüzdeki birkaç hafta içindeki tavrı kritik önemde.
“FRANGELA” OLMASI ÇOK ZOR
Hollande’ın buluşmayı planladığı ilk “ağır top” olan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Paris’e “Kendisini kollarım açık karşılarım ama Mali Sözleşme’yi yeniden müzakereye açmam” mesajını göndermesi Fransa’da solun iktidar hasretine son veren yeni cumhurbaşkanının işinin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor. Hollande’ın Almanya’yla ilişkilere özel bir önem vermesi ancak Merkel ile Sarkozy çiftinin oluşturduğu“Merkozy” benzeri bir ‘Frangela’ ikilisi yaratma yönünde adım atmamasına kesin gözüyle bakılıyor.
Hollande, Avrupa dışındaki ilk önemli “ikili sınavını” ise ABD Başkanı Barack Obama’ya karşı verecek. Obama, Hollande’ı mayıs ayı ortasında Camp David’de yapılacak G8 ve Chicago’da yapılacak NATO Zirvesi öncesinde görmek istiyor.
AFGANİSTAN’IN KADERİNİ ETKİLEYECEK
Fransız seçmene vadettiği ekonomik adımları ve AB’ye vermek istediği “büyüme odaklı yönü” G8 liderlerine anlatacak olan Hollande, NATO Zirvesi’nde Afganistan konusunda ter dökecek. Afganistan’daki Fransız askerlerini NATO’nun üzerinde anlaştığı 2014 sonu yerine bu yılın sonunda çekme sözü veren Hollande’ın tutumu İttifak içinde pek sıcak karşılanmadı.
Afganistan konusunda ortak hareket etme konusuna önem veren NATO, “olası bir Fransız çatlağını sıvamak için”hazırlıklarına şimdiden başladı. Görevde olduğu 5 yıl boyunca AB kurumlarını marjinalize eden, küçük ülkeleri kaale almayan bir yaklaşım benimseyip agresif ve tepeden bakan tavırlarıyla zirve toplantılarını birbirine katan Sarkozy’nin ardından, “normal bir Fransız cumhurbaşkanı” özlemini çeken Brüksel de Hollande’ı yakın bir tarihte ağırlamaya hazırlanıyor.
KAPİTALİZMİ BİGMAC’LE ÖĞRENDİ
Fransa’nın “Mülkiye”si (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) sayılan ENA’da okuyan Hollande 1974 yazını ABD’de geçirdi. Okulda kazandığı burs sayesinde ABD’ye giden Hollande orada Mc Donald’s ve Kentucky Fried Chicken gibi fast food zincirlerinde çalıştı. Fast food üretimi ile ilgili dersler gören Hollande ürünlerin Fransa’da büyük ilgi göreceğini keşfetti. Ancak Hollande bu geziyle ilgili, “Cheeseburger’ler sayesinde büyük bir servet kazanabilirdim ama ben politikayı seçtim” demişti.
ESKİ SEVGİLİ KUTLADI
Sosyalist Parti’nin önemli isimlerinden Segolene Royal, 4 çocuğunun babası François Hollande’ın Bastille Meydanı’ndaki kutlamasına katılarak konuşma yaptı.
ELYSEE SARAYI’NA ÇALIŞAN FİRST-LADY
Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı François Hollande kadar konuşulan bir diğer konu politikacının gazeteci sevgilisi… Ülkenin ilk bekar cumhurbaşkanı Hollande’ın sevgilisi Valerie Trierweiler, maaşlı bir işte çalışan ilk first-lady olacak. Paris Match dergisi için 20 yıldır çalışan Trierweiler seçim kampanyası sırasında çalışmalarına ara vermişti. Ancak Trierweiler seçimler sona erdiğinde çalışmaya geri döneceğini belirtmişti.
ÜÇ ÇOCUĞU VAR
Kampanya süresince Hollande’a büyük destek olan Trierweiler nisan ayında Liberation gazetesi ile gerçekleştirdiği bir röportajda, “Hayatımı kazanmam gerekiyor. Üç çocuğum var. Çalışmaya devam edeceğim. Devlete bağlı yaşamak istemiyorum” demişti.
Eski first-lady Carla Bruni’nin yumuşak duruşu aksine Trierweiler’in lakabı ‘Rottweiler’… Paris Match’da çalışırken bir iş arkadaşına tokat attığı için bu lakabı alan gazeteci, Hollande’ın da büyük bir değişim geçirmesini sağladı.
ÖZGÜRLÜĞÜMÜ VERMEM
Zayıflayan, eski moda gözlüklerini atan Hollande yürüyüşünü ve mimiklerini bile değiştirdi. Bir röportajında da, “First-lady olmak her zaman hayalini kurduğum bir şey olmadı. Özgürlüğümü yitirmekten korkuyorum” diyen Trierweiler’in Hollande ile geleceği de Fransız halkının merak konusu oldu. Halk Hollande’ın Trierweiler’e evlenme teklifi edip etmeyeceğini konuşuyor. Evlenmemeleri halinde protokollerde sorun çıkabileceği belirtiliyor.
DÜNYA LİDERLERİ NE DEDİ
ABD Başkanı Barack Obama Mayıs ayı sonundaki G-8 zirvesi öncesinde Hollande’ı Beyaz Saray’a davet etti. “Yakın çalışacağız” dedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel en yakın zamanda Berlin’e davet etti. “Kollarım açık karşılayacağım” dedi.
İngiltere lideri David Cameron telefon açarak “İki ülke arasındaki yakın ilişkiyi daha da geliştirmek istediğini” söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hollande’ı yazılı mesaj yollayarak kutladı. Türkiye’nin hassasiyetlerine önem verilmesini istedi.
İspanya lideri Mariano Rajoy (muhafazakar) “Hollande’la anlaşmak benim sorumluluğum. Birlikte çalışmaya gayret edeceğim” dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)