Yine yanlışlar, yine aynı kaos, yine aynı polemikler!!
Bizler asla akıllanmayız kardeşim.Geçmişten bugüne dek toplum olarak alışılmış olan kargaşa ve tartışma şekilleri her ne kadar ülke yararına fayda sağlamasa da ne yazık ki bizim vazgeçilmezlerimizden oldu.
Ne zaman ki alınmış bazı yanlış ya da doğru kararlar yüzünden yaşanan polemikler ve tartışmalar toplumu bölmeye ve aykırı düşüncelere itiyor olsa da,değişmeyen sonuçların da neler doğuracağı da belirsizlikten öte gitmiyor.
Koskoca bir imparatorluktan günümüze dek süre gelen teokratik düşüncelerin yol açmış olduğu aykırı ugulama politikaları yüzünden şu anda ki içinde bulunduğumuz ülkemiz gerçeğinin durumu apaçık ortada.Yanlış alınan kararlar,uzlaşılamayan anlaşmalar ve tek düze alınıp toplumun fikirlerini hiçe saymalar bu olumsuzlukarın ana kaynağı olduğu söylenebilir.
Sürekli değişen yönetim şekillerinin oluşturulması , tüm halkın düşünce ve kafa yapılarında çelişkiler bırakılması,toplum olarak kararsızlıkların ve korkuların ortaya çıkmasına ve de sağlıklı kararlar verilemeyip sadece menfaatler hususunda seçimler yapılmasına yol açıyor.Ülkemizde beşeri yapıların göz ardı edilmesi ve farklı bölgelerde ki hüman sınıfları üzerinde ki eksik araştırmalar ve analizler yüzünden ne gibi yönetim şekilleri uygulanması gerektiği tahmin edilemiyor. Bu da ortaya konulmaya çalışılan mühim yönetici adayları için topluma karşı yetersiz fikirler ortaya çıkmasına neden oluyor denebilir.
Daha açık olmak gerekirse,şu anda Cumhurbaşkanı adaylarının arandığı ve çıkarıldığı bu dönemde sadece tüm halktan oy alınması için öne sürülen bir adayın ne kadar başarılı olup oy potansiyeli sağlayacağı bence şüpheli bir durumdur.
Türkiye halkının geneline yakınını eğitimden yoksun,sadece kendilerini geçindirecek kadar geliri olan ve yoksunluklar içinde olduğunu düşünecek olursak,ve şu anda ki iktidarında bunları bilip bu halkın üzerinde yaratmış olduğu etkileri de düşünürsek bu adaylık düşüncesinin ne kadar olabilirlik getireceği gerçekten şüphe uyandırıcıdır.
Ülke halkımızın diğer kısım halkının Cuhmurbaşkanı adayına bakış açısı elbette daha farklı olabilir,anlatıldığı gibi, çatı adayı tüm halkın aradığı ve beklediği gibi bir aday olduğunu kavrayabilirler ve anlarlar elbet.Fakat kesinlikle yeterli olamaz!
Tüm toplumun menfaatine,yararına olabilecek bir Cumhurbaşkanı adayını yine tüm toplum olarak elbette kabul edilebilir.
Fakat,adayı çıkarırken de gerçekte olan öz-lüklerden ve öz fikirlerden sapmak ya da vazgeçmek asla kabul edilebilir bir şey değildir! Kalıplaşmış değerlerden ve öz düşüncelerden ödün vermek de yine aynı şekilde kabul görmez bir gerçektir.
Biz bir Cumhuriyet ülkesiyiz ve tarihimizde ve partimiz geçmişinden günümüze dek süre gelen asla değişmeyecek olan bazı ilkelerimiz vardır. Bu ilkelerin en önemlisi Cumhuriyet değerlerimize sahip çıkmaktır! Bu da ancak ve ancak Demokratik,Çağdaş,Cumhuriyetçi ve de Atatürkçü düşüşüncelere inanmış ve kendini adamış bir kişiliğe sahip olan biri ile olur!
Sözün özü,bizler geçmiş tarihine saygılı ve bağlı bir milletiz.Tüm Türkiye halkını kucaklayacak ve koruyacak,gerekirse kendinden ödünler verecek bir adaya ihtiyacımız var. Ve bu adayın ismi duyulduğunda bile eğer herkes tarafından kabul görmüş ve benimsenmiş ise şayet o zaman o adaya olabilirlik zaten verilmiştir!
Şu anda ki bizim çatı aday olarak çıkarılmış adayımızı,Genel Başkanımız eğer kabul görmüş ve o olacak diyerek aday göstermiş ise yine de saygı duyar ve sonucu bizlerde merakla bekleriz elbet.. Fakat,ben hep ilerisini düşünen ve olasılıkları da keşfedebilen biri olduğum için,şahsım adına söylüyorum,bizim ilerimiz yok!
Ve,bu konuda yanılmayı gerçekten çok istiyorum.. Hakkımızda hayırlı olmasını diliyor,tüm halkımızın sağ duyulu olmasın ve tercihlerini doğru bildiklerinden yana yapmalarını diliyorum.Türkiye tektir! Ve Başka Türkiye yok !
Kaybetmemek adına verilen mücadele bu kez vicdanlara kalıyor Maalesef.. saygılar
Nihal YEŞİLBAŞ
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)