İmam şöyle diyordu!
“Meslek hayatımda birçok cenazeye şahit oldum, böylesini ilk defa görüyorum. Cenazeler vardır, sadece ailesi ve yakın akrabaları ağlar, burada herkes ağlıyor…”
***
Kısa zamanda tanıdığım Yüksel Tutak’ı Emine Balcı, Orman Fakültesinde öğrencilik dönemlerinde tanıyordu, Ali Yavuz ve Yüksel o dönemden arkadaşlardı, Okul öğrenci işleri bürosunda kaydını ben yapmıştım dedi, Babam İbrahim Balcı’ya sorduğumda ise okulun iyi solcularındandı dedi.
Kırklareli’den gelenler genelde İGD’liydi.
Bir Anekdot..
“Emine Balcı, 17 yaşında okula geldiği gün gibi hatırladığım. Ertelediğim yemek daveti ve sabah aldığım haber… hayatta hiçbirşeyi ertelemeyin deyimini yine hayat öğretti bize… cok yazık.. başımız sağolsun.”
***
ORKAM-SEN
Türkiye, 1980 faşist ihtilali’ni yaşamış, yaralar uzun süre sarılamamıştır, Öğrenci eylemleri yok denecek kadar az, 1980 askeri darbesi tüm hızı ile devam etmektedir. İşkencelerden arda kalanlar ve Orman Fakültesi Mezunları, Devlet kadrolarında memur olarak işbaşı yapmışlardır.
20 Mayıs1991 yılında Tarım-Sen kurulmuş, Orman işkolunda ise 9 Nisan 1992 yılında Orkam-Sen kurulmuştur.
Orkam-Sen ilk üyelerinden biri ise Yüksel Tutak’tır.
Orkam-Sen 1990’li yılların başında başlayan kamu emekçileri sendikalaşma mücadelesinin birleşik gücüdür. Memur eylemleri başlamış, Türkiye’nin her yerinden memurlar Ankara’da devrimci mücadelede seslerini duyurmaya çalışmaktadır.
Yüksel Tutak ön saflarda yer almaktadır.
KTU Orman Fakültesi’nden dava arkadaşı “Salih Usta” bugün bir not düşer!!!
“Sevgili Yüksel Tutak arkadaşım… Seni taaa 1994 Şubat’ından anmak istiyorum. Orkam-Sen’in ilk üyelerindendin. O yıllar memur eylemleri çok sert geçerdi. Ve biz, Ankara-Sakarya Caddesi’nde bir eyleme gidiyoruz”
Bu resmin özelliği ise yorumlarda gizli..
Resimde “Onur Gönüllü, Ali Saygılı, Sümmani Can..” hayatta olmadıklarını öğreniyoruz.
***
Bir gün!
Sayın Balcı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 10 yıl çalıştım, tüm amirlerim benim solcu olduğumu biliyordu, Orkam-Sen üyesi olduğumu belirtmiştim, İBB’de, Orman Fakültesinde karşı görüşte bulunan birçok arkadaşlarımı belediyede gördüm, birlikte çalıştım ve hiçbir problem olmadı. Siyasette çalışmayı ve dostluğu hiçbir zaman karıştırmadım, demişti.
Bir farklı Anekdot.
“Fikret Güler. İki farklı siyasi görüşün insanları olarak yakın çalışma fırsatı buldum. Bir kere bile farklılığımızın problem olduğunu hissetmedik. Güler yüz ve saygılı tavrını unutmam mümkün değil.”
***
Şifre “YOL” mu?
Çalışma arkadaşları içinde bu kadar sevilmesinin sırrı her zaman merak ediliyordu. Müdür olarak görev yaptığı dönemde birlikte çalıştığı arkadaşları, onun gerçek dost olduğunu anlamaları pek uzun sürmedi.
Başkan yardımcısı olarak atandığında ise personeli topladı.” Arkadaşlar, birlikte bir “yol’a” çıktık, Bir mücadeleye başlıyoruz, gece gündüz, yağmur, çamur, kar, kış hep birlikte mücadele verdik. Bu gün başkan olmam önemli değil. Yine birlikte çizmeleri giyeceğiz. Birlikte bom aracına çıkacağız, birlikte hizmet etmeye devam edeceğiz.”
Yüksel Tutak farklı bir başkan olduğu şöyle gösteriyordu.
“Yanımda çalışan arkadaşlarım, öz benliklerini, kendine güvendiklerimi biliyorlar, ben sadece görev veriyorum, hiçbir zaman onlara karşı inancımı yitirmedim, mesai vermediğim halde güven ve inanç duygusuyla 24 saat görevlerini yapıyorlar. Üç Kişi dahi göndersem on kişilik iş yapabiliyorlar, biz ekip olarak birbirimize inanıyoruz”
Devrimci kadroların hizmet ettiği ekipte “ihanet” hiçbir zaman akıllarından geçmedi.
Bir Anekdot.
“Sarıyer Halkevleri, Kocaman dürüstlüğünü politik bir ağırlığa dönüştüren Sarıyer Bld. Bşk. Yrd. ve “Sarıyer Halkevi Üyesi Yüksel Tutak’ı” geçirdiği kalp krizi sonucu kaybettik.Onun iyiliği, her işi özenle takip edişi, doğaya, insana, yaşama duyduğu saygı hepimize güç verdi. Yaşamı savunmanın bir ağacı savunmakla eş değer olduğunu bilen dostumuz mücadeleden bir gün bile geri durmadı. Eşit ve özgür günler hayalimizi meydanlarda omuz omuza haykırdık. Sarıyer için, Sarıyerli için çok emek harcadı. Çalışma arkadaşları ondan her zaman destek gördü. O bugün bedenen aramızdan ayrıldı ama geride kocaman bir insanlık mirası bıraktı.Sevgili abimiz, arkadaşımız, dostumuz, her daim yoldaşımız, Sarıyer Halkevi bir “yol”unu bulup seni hep hatırlatacak. Hoşçakal.”
***
Yüksel Tutak ile Meclis üyeliğim neticesinde her hafta mutlaka bir kere görüşüyor ve konuşuyorduk. Alman Millet Vekilleri’nin Sarıyer Belediyesini ziyareti ve motor gezisinde sırtım ağrıyor, göğsün daralıyor, üşüttüm galiba, 3. Boğaziçi Voleybol Turnuvası’nda ilk iki gün birlikteydik ve yine rahatsızım dayanamayacağım bitse de gitsek, sırtlarım çok ağrıyor dedi. Genç oluşundan direniyordu, “yüksek şeker hastası” olduğu bilmiyordum.
Bir hafta önce ofisinde yapmış olduğum görüşmede ise projelerden ve hayallerinden bahsetmişti. Not almıştım. İlk müjdeli haber, İbrahim Cevahir tesisleri ile son imzayı attığımızı müjdeliyordu. Spordan sorumlu başkan yardımcısı olması hedeflerini büyük tutmasına vesile olmuştu. Sarıyer Kapalı Spor Salonu’nu hallettik, artık bizim.
Projeleri vardı.
Kreşlerimizde değişiklik yapmak istiyorum. Ek ilaveler yapacağım, kreşlere çocuklarını bırakanlar ve spora gelenlerin, çocuklarını kreşlere bırakmaları için ek üniteler oluşturacağım. Spor yapan aileler geçici olarak çocuklarını bırakabilsinler.
Sarıyer Belediyesi her dala sporcu yetiştiriyor, 2015 hedeflerim var. Eğitim verdiğimiz her spor branşında takım kurmak istiyorum, Binlerce yüzme eğitimi verdiğimiz sporcu var. Yüzme takımımız yok. Bunu gerçekleştireceğim.
Atletizm takımı kuracağım. Basketbol takımı kurmamız gerekiyor, elimizde sporcu var, bu takımı yaratmak istiyorum.
Marmaracık Sarıyer Belediyesinin olacak!!!
SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ
4,5 yılda Sarıyer Belediyesinin tüm parklarında imzası vardı. Başkan Şükrü Genç konuşmasında “Sözün bittiği yerdeyiz. Çok gençti. Yol arkadaşımızdı. Bu acı haberle yıkıldık. Hala inanamıyorum. Tüm belediye personeli olarak şoktayız. Şaşkınız. Her ölüm erkendir. Ama bu çok erken oldu. Onunla daha yapacak çok işimiz vardı. Gerçek bir yurtsever, iyi bir Beşiktaşlıydı. Yokluğunu çok arayacağız. Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağolsun. Şimdi çok küçük yaşta kaybettiği oğlunun koynuna gidiyor. Allah başta eşi ve çocukları olmak üzere yakınlarına, herkese, hepimize sabırlar versin” dedi ve ekledi, Hangi eserlerini anlatayım, “Japon Miyazaki Parkı” kimin aklına gelirdi,”
MASANIN BİR AYAĞI KIRILMIŞTI
2014 Yerel seçimleri sonuçlanmış ve Şükrü Genç bir dönem daha seçimleri kazanmıştı. Başkan yardımcıları kimlerin olacağı konuşuluyordu.
Belediye çalışanları, Meclis Üyeleri, bir tek onun ismini önceden yakıştırıyordu, Şükrü Genç, inandığı ve çalışmalarını takdir ettiği bir müdürünü atayacaktı. Yazı çıktı. Saime Gündü ilk haberi geçti. Park ve Bahçeler Başkan Yardımcısı Yüksel Tutak.
4 yıl müdürlük, 8 ay başkanlık ve uzun yolculuk, bir masanın başında alınan radikal kararlar ve inancın, güvenin, dürüstlüğün eseri olan devrimci bir yoldaşımızı bugün kaybettik.
O masanın ayağı artık kırılmıştı.
Başkan Şükrü Genç, Masanın başında yıkıldı kaldı.
Güle Güle Yoldaş…
Mustafa Balcı / CHP Meclis Üyesi
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)