Lobi, lobicilik gibi kavramlar Türk insanına çok yabancıdır.
Türkiye Amerika’daki lobi şirketlerine her yıl milyonlarca dolar öder. Yaptığı işin ölçüsü yoktur.
Ne yaptığı belli olmayan bu lobiler görünüşte Türk devletinin hak ve menfaatlerini Amerika nezdinde korurlar.
2014 yılında, Gephardt Group Affairs ve İnternational Solution LLC firmalarına 1.420.000 dolar bedel ödenmiş. Bu sadece açıklanan ve bilinen ödemedir. Bir de ABD nezdindeki Büyükelçiliğimiz de, lobi şirketleri tutarak, bedel ödemekteymiş.
“Üst akıl” diyeceksin, yani ABD yöneticilerini kast edeceksin, tüm olumsuzlukları Amerika yaptırıyor, diye ahkam keseceksin, sonra da üst akıl’ın sahiplerini ikna etmek için lobi şirketleri kiralayacaksın!?
Kendimizi Amerika nezdinde anlatmak için lobiciliğe ihtiyacımız varmış!
Karar alma mekanizmalarını etkilemek için Amerika nezdinde, lobi faaliyetleri yapmamız gerekirmiş!
Mesela, Türkiye’nin bölünmesi meselesinde, Amerika, PKK’yı desteklemesin de Türkiye’yi desteklesin diye lobi yapmaları gerekirmiş!
Koskoca Türkiye varlığıyla, yaptıklarıyla, tarihiyle, kültürüyle kendini anlatamıyor!
Lobi şirketi, bizi Obama, Kerry, ya da bir ABD’li yetkiliye anlatıyor.
Biz kendimiz anlatamıyoruz, lobi şirketi anlatıyor.
Kaç kişi çalışıyor bilmiyorum ama Amerika nezdinde bizim Büyükelçiliğimiz ne iş yapar? Türkiye onları neden istihdam eder?
Lobi şirketlerine para vermek, Amerikan yöneticilerine, mesela Kerry’e rüşvet vermek midir?
Yıllardır, Ermeni Soykırımı Yalanı ile uğraşır dururuz.
Doğu Perinçek’in verdiği mücadele sayesinde, üstelik Türk devletinin cebinden bir kuruş çıkmadan, bu emperyalist yalanın önüne geçildi.
Geçen yıl verilen 1.420.000 dolar alan şirket acaba bu parayı neye karşılık aldı?
Neden Rusya ve Çin nezdinde, lobi şirketleri üzerinden ilişki kurulmaz da, ABD ile bu iş böyle sürdürülür?
Lobicilik, Amerikan yönetimlerinin nasıl da çürümüş olduğunun başka bir kanıtıdır.
O çürümüş sistemle ilişki kurmak için, tüyü bitmemiş yetimlerin milyonlarca dolarını leş kargalarına lobicilik bedeli diye ödeme yapılır.
İçerdeki çürümüşlükle, Amerika’daki çürümüşlük nasıl da bütünleşiveriyor.
Benim resmi kurumlarım dururken, Amerika’da bir şirket halkımın hak ve hukukunu savunacak.
Olacak iş değil. Boğazım düğüm düğüm oluyor.
Bu lobi şirketlerini bir ayağı da Türkiye’dedir.
İki de bir lobiciliğin ne kadar da faydalı bir şey olduğuna dair, haberler ve köşe yazıları yazarlar.
Akademisyenim diyen soytarılar, bu işin stratejik bir araç olduğu konusunda sayfalar dolusu raporlar yazarlar.
Hürriyet Gazetesi Lobicilik Bakanlığının kurulmasını önerecek kadar vicdandan yoksundur.
Lobicilik adı altında birilerinin ufak, ufak götürdüğü kesindir. Hatta avantanın resmileştirilmesi de diyebiliriz.
Bizim taraftan bu lobicilik işlerinin içinde olan kişiler, inanıyorum ki, Dışişleri Bakanlığında emekli olanlar veya ayrılanlar yapıyordur.
Aldıkları dolarlar, her iki tarafa da zıkkım olsun.
Bülent Esinoğlu
9.2.2015, bulentesinoglu@gmail.com
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)