TBMM Başkanlığı’na verdiği kanun teklifinin gerekçelerinde insanların ve hayvanların doğal yaşam kaynaklarının zarar gördüğünü savunan Tekin, “3.Köprü inşaatı nedeniyle katledilen ormanlar birçok hayvan türünün de yuvasıydı. Bir kaç yıl öncesine kadar yemyeşil olan tepeler artık çorak arazi görünümünde. Kesilen ağaçlar nedeniyle bölge ekosistemi zarar görmüş, su havzaları kirlenmeye başlamış ve arabalardan çıkan karbon, kullandığımız sulara karışmaya başlamıştır bile” dedi.
‘SİT ALANI İLAN EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR’
CHP’li Tekin’in Meclis’e sunduğu kanun teklifinin gerekçesi şöyle:
“Anayasanın ’Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması’ başlıklı 63 üncü maddesinde devletin; tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlayıcı, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirlerin alınacağını ifade etmiştir. Bu bağlamda, İki kıtanın birbirine bağlandığı, 2500 yıllık tarihi mirasıyla İstanbul, dünyada ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. İstanbul bu eşsiz özelliğinin yanı sıra Kuzeyinde bulunan ormanları ve bölgeye hakim kuzey rüzgarları sayesinde dünyanın tüm metropolleri temiz hava oranını arttırmak için büyük çaba harcarken, İstanbul bunu doğal yoldan elde edebilen bir şehirdir.
Geride bıraktığımız günlerde inşası tamamlanan ve kullanıma açılan 3. Köprü ve bağlantı yollarının geçtiği güzergahın yaklaşık yüzde 75’ini kentin kuzeyindeki orman alanları ve su havzaları oluşturuyor. Aynı zamanda 3. Köprü ve güzergahında Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından arkeolojik sit alanı ilan edilmiş, yerleşim yerlerinin mevcudiyeti de bilinmektedir. 3.Köprü inşaatı nedeniyle katledilen ormanlar birçok hayvan türünün de yuvasıydı. Birkaç yıl öncesine kadar yemyeşil olan tepeler artık çorak arazi görünümünde. Kesilen ağaçlar nedeniyle bölge ekosistemi zarar görmüş, su havzaları kirlenmeye başlamış ve arabalardan çıkan karbon kullandığımız sulara karışmaya başlamış bile. Kentin mutlak anlamda korunması gereken ekolojik alanlarındaki yapılaşma her geçen gün artıyor.
Arazi spekülasyonu tırmanıyor, ucuza kapatılan arsaların kaç kez el değiştirdiği bilinmiyor. Henüz projelerin inşaatı sürerken bile, Kuzey Ormanları’nın içinde ve kenarında yüzlerce emlak projesi satışa sunuluyor. Şimdi aynı kuralsız oyun, kentin kalan son büyük doğal alanında, akciğerlerimizde oynanmak isteniyor. 3-5 havuz şirketinin, spekülasyoncuların, rantçıların ulaşım bahanesinin arkasına saklanan çıkarları uğruna insanlara, hayvanlara, doğaya dayatılan bu büyük yıkıma dur demek için, 3. Köprü ve güzerg?hında bulunan alanların tümünün sit alanı ilan edilmesi gerekmektedir. Tahribat daha da büyümeden, henüz vakit varken, bu köprü ve çevresinde kesinlikle yeni yerleşim yerlerine izin verilmemelidir.”
’Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ ise şöyle:
“Madde 1 – 21.07.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE – 7 İstanbul İli sınırları içerisinde yapılmış olan 3. Köprünün Avrupa ve Anadolu yakasında bulunan tüm çevresi ve bağlantı yollarının geçtiği güzerg?hların tümü birinci derece sit alanı ilan edilmiştir.
Madde 2- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3- Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)