Son Dakika Haberler

SARIYER- 2 KIRKLARELİ- 2 SARIYER MAÇA 1-0 YENİK BAŞLADI

SARIYER- 2 KIRKLARELİ- 2  SARIYER MAÇA 1-0 YENİK BAŞLADI
Okunma : Yorum Yap

img_8082balci2016İstikrarsızlık nedir denilse yanıtı her halde Sarıyer’i
seyret olur. Zira bu kadar anormal müsabaka oynayan ve skor elde eden
bir takım bulmak zordur. Nitekim aldığı sonuçlar da bunu
doğrulamaktadır.
Sarıyer bu maça 1-0 yenik başladı. Yani maç başlamadan
golü yedi. 1959 yılında yönetici seçilmiş ve Gen. Sek. Olmuştum. İlk
toplantıda kulübün kurucularından Av. Fikret Canlı bana şöyle demişti:
“Maçlara gelen seyircilerde sizin kuşak hâkim ve aktif. Aman dikkat
edin, hiçbir maçta tribünde kavga çıkarmasınlar. Hangi maçta kavga
çıktı ise o maçı kaybetmişizdir, ya da en zayıf rakibe puan
kaptırmışızdır”. Bu benim beynimde yer etmiş ve yıllardan beri de
gerçekleştiğini görmüşümdür. Yine yanıltmadı beni bu söylem. Bu defa
olan şu: Kulüp yönetici Ali Genç kardeşim, maç başlamadan beş dakika
önce protokol tribününe gelerek bizlere karşı konuşmaya başladı:
“Sakın küfür etmeyin, hakaret etmeyin, ileri konu konuşmayın, bize iyi
davranıyorlar, deplasmana gittiğimizde aynı muameleyi görmeyelim…”
gibi sözleri sıralarken müdahale ettim, bir iki, üç susmadı ve
konuşmaya devam etti. Bu kez başkaları devreye girdi ve işler
birbirine girdi. Dakikalarca sürtüşme sonunda iş tatlıya bağlandı ise
de benim aklıma 1959 yılındaki Av. Fikret beyin sözleri geldi… Haklı
da çıktı ve maça böylece 1-0 yenik başladık.
Sarıyer maçın ilk rakip akınında ve oyunun başında golü
yedi. Eski Sarıyer futbolcusu Serkan Çalık 2. Dk. da aldığı topla sağ
kanattan kaydı ve kalecinin kapattığı köşeden golü attı. Sanki Sarıyer
kalesine atılacak ilk şut gol olacak gibi bir kural var. O da
gerçekleşti. Ama her maçta böyle oluyor nedense! Bu golle Sarıyer
bozuldu, rakip oyuna tam anlamıyla asılmaya ve hâkim olmaya başladı.
Adeta Sarıyerli futbolculara nefes aldırmadılar. İlk yarı bitene kadar
Sarıyer etkili bir atak yapamadı ve devre rakibin 1-0 lehine sona
erdi.
Maçın ikinci yarısı yine rakibin baskısı ile başladı ve
rakip takım 51’ ci dakikada bu kez Serkan Çalık’ın asisti ve Nazif
Şener’in golü ile 2-0 öne geçti. Taşkın Hoca ikinci yarıya Cihan’ın
yerine Ergün ile başladı. 55’ci Dkb. da bu kez sol bek Hüsnü’yü
oyundan alıp Bertül’e şans vererek maçı riske etti. Defans düzeninde
de değişiklik yaptı. Ne oldu ise bu değişikliklerden sonra oldu ve
56’ci dakikada ilk golü buldu. Sağdan kayan Emrah’ın çok sert ortasına
Ensar Enes o kadar sert bir vole vurdu ki topu gören olmadı. Top önce
golpostun içine sonra da yan direğe vurup ağlarla kucaklaştı. Santra
ile beraber ataklarını devam ettiren Sarıyer 58’ci dakikada ikinci
golünü buldu. Yaser’in köşe vuruşunda topla buluşan Emrah takımını 2-2
ye getiren golü kaydetti ve maç da Sarıyer’in sayısız gol
pozisyonlarını harcaması sonucu beraberlikle sonuçlandı.
Sarıyer orta sıralarda yer alırken her geçen hafta
şampiyonluk iddiasından biraz daha uzaklaşıyor. Puan farkının
artmaması için büyük mücadele gerekli ama bu kadro ile bu kadar ancak
yapılabiliyor, yapacak şimdilik bir şey yok.
Taşkın Hoca takımını çok iyi tanıyor. Bu belli. Oyundan
aldığı futbolcuların her hangi bir tepki vermemesi ve giren arkadaşına
sarılması, teknik elemanlara karşı samimi olmaları izlenen olumlu
olaylar. Taşkın Hoca maç esnasında futbolcular arasında yer
değişikliklerinde hayli başarılı. Oyuncu değişiklikleri de iyi… Tam
zamanında risk alması da yadsınamaz. Bu maçta risk aldı ve sonucunu da
gördü. Tebrikler.
Acabalarımız da var! Acaba Sarıyer neden on beş yirmi
dakika pres yapamıyor? Neden oyuna presle başlamıyor? Prese başladığı
zaman da bunu devam ettiremiyor? İkinci yarıda ve bilhassa ikinci golü
yedikten sonra yaptığı inanılmaz piresi onbeş yirmi dakika devam
ettirebilseydi fark olurdu…
Sarıyer bu maçı beraberlikle bitirdi, biz de
memnuniyetimizi belirtiyoruz. Neden çünkü 2-0 mağlubiyetten
beraberliği kurtarabildi. Bu gözle bakmamalı oyuna. Aslında Sarıyer
bir ilk yarıda ne yaptığını bilmez haldeydi. Bu kadar beceriksiz, bu
kadar mücadeleden uzak bir takım olamaz… Kimin ne oynadığı belli
değil… Herkes bildiğinde sağa sola savrulup duruyor. Defansla orta
saha, orta saha ile ileri uç arasında irtibat yok, tüm toplar gelişi
güzel ve ikili mücadelelerde kayıplar… Sarıyer takımı böyle mi
olmalı? Elbette ki değil. Ama görünen bu…
Hakem Sarıyer’i ince ince kıydı… Her topta çaldığı düdük
yüzde seksen rakip lehine oldu. Bir de penaltılık pozisyonu “oyna”
diyerek göz ardı etti…
Seyirciyi yürekten alkışlamak gerekir. Zira maçın başından
sonuna kadar takımı yalnız bırakmadı, destek vermeye devam etti. Maç
sonu kendi takımı ile rakip takımı birlikte alkışlamaları, teknik
elemanlara aynı sevgiyi göstermeleri hayli güzeldi.
Yöneticileri bu kez biraz yılgın gördüm. Sanki takım
gayeden tam uzaklaşmış, onlar da pes demiş gibiydiler. Hiç de öyle
değil. Daha 22 maç var. Yani 66 puan… Belli mi olur? İki üç takviye
ile Sarıyer ikinci yarıyı yenilgi almadan bitirebilir. Şampiyon
olamazsa da ilk beş içine girebilir. Pes dememek, işe dört elle
sarılmak gerek.
İbrahim Balcı

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)