Sarıyer S. K. sadece üyelerinin değil, hatta taraftarlarının değil,
bütün Türkiye’nin bir kulübüdür. Hatta, Avrupa ‘da kupa kazanan
(Balkan Kupası) bir Türk kulübü olarak bütün futbol dünyasının bir
kulübüdür.
Sarıyer S.K. kuruluştan günümüze kadar, kendini öz gelirleri ile
yönetecek bir potansiyele sahip olmadığı bilinmektedir…
Kurucu büyüklerimiz bize çok sağlam temeli olan bir kulüp bırakırken sadece
bir kulüp bıraktığını bundan da yararlandığımızı ve kulübü
yaşattığımızı hatırlatmak isterim. Kulübümüz kurulmuş, başarılar elde
edilmiş, profesyonellik kabul edilmiş ama 1970 yılına kadar bir
soyunma ve toplantı odası da olmamıştır.
1940 yılından 1970 yılına kadar 17 ayrı bina/oda/kahvehane gibi yerlerde toplanmıştır.
1970 Nisanında ilk binasına sahip olmuştur. Yine de sağ olsun diyelim,
başkanlığı döneminde Sayın Yusuf Tülün, kulübümüzü çok sevdiği için
başkan oldu ve aldığı bir kararla Atatürk heykeli yanındaki iki katlı
kulüp binamızı yıktırdı…
Sonraki yıllarda ve Yusuf Tülün Beyin ikinci başkanlık döneminde bu defa da Balıkçılar çarşısı ile birlikte olan lokalimiz yıktırıldı…
1982 yılında başlayan Kamp binamız bitirilmiş ve 1983 yılında modern
bir yapıya (O günün koşulları) kavuşuldu. Bunu diğer tesisler takip
etti…
Sarıyer amatör ligi takiben profesyonelliği kabul etti, Prof.
I. İstanbul Liginde oynadı., II. Türkiye, III. Türkiye ve nihayet
bugün Süper Lig denilen I. Türkiye Liginde 12 sezon oynadı, Büyük
başarılar elde etti, sonra küme düştü tekrar I. Lige yükseldi. Sonraki
sezon tekrar düştü bir yıl Bank Asya liginde oynadıktan sonra II.
Türkiye ligine düştü ve halen bu ligde yaşam savaşını veriyor….
ÖNEMLİ olan şu… Ben bildiğim 1951 yılından beri her kongrede bulunur
ve pek çoğunda da ya konuşma yapar ya da kongre divanında
görevlendirilirim. Tabii görev almadığım zamanlarda olur. Bu arada
yönetim kurulu oluşturulması çabası içinde olurum…
Hiç bir yönetim kurulunun kendiliğinden oluşmadığının şahidiyim.
Hatta başkan bulabilmek, yönetici bulabilmek için aylarca süren çalışmalarımız
olur. Zorlukla yönetim kurulu oluşturulur.
Çünkü bu işte “PARA VERMEK” vardır “GERİ ALMAK” yoktur. Geri alana hiç rastlamadım da!…
YANİ başkan ve yöneticiler görev alırlar paralarını verirler,
zamanların verirler işlerini aksatırlar, ailelerine bile zaman
ayıramazlar ama yine de ELEŞTİRİ okları üzerlerinde olur. Hem de çok
acımasızca eleştiriler… Eleştiri normal tabii ama dozu normal
olmalı…
Ancak beni şaşırtan bazı dostların MADEM BAŞARAMAYACAKSINIZ
İSTİFA EDİN demeleri…
Yahu yönetici bulamıyoruz, ne istifası…
İsim vermiyorum, kimse alınmasın, her hangi bir siyasi görüşün
sahibiyim o nedenle diğer siyasi görüşe karşı yazıyorum zehabına
kapılmasın kimse…
Bence kulüpte görev alanlar hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun onlarla onur duyarım. Bütün fedakarlıkları yapacak ve ben onlara tu kaka diyeceğim bu olmaz…
Ha yukarıda Yusuf Tülünü eleştirdiniz denilebilir. Takımı düşürdüğü için eleştirmedim… Tesis
olarak çok şey yapacak yerde iki tesisimizin yıkılışını gerçekleştirdiği için eleştirdim.
Şimdi transfer ayı, kulübümüz güç durumda. Her Sarıyerlinin elinden
geldiğince yardımcı olması gerekir… Sarıyer Spor Kulübü siyaset
üstüdür. Ne var ki Belediye ile bağ vardır, yaşaması için olmalıdır
da… Başka türlü sorunlarının üstesinden gelemez.
BİZE düşen bir görev; SARIYER SPOR KULÜBÜNÜ TÜM SARIYER’İN
(Aşiyandan/Kısırkaya’ya kadar) KULÜBÜ NASIL YAPABİLİRİZ, BUNUN YOL VE
YÖNTEMİNİ BULMAKTIR.
NOT: Bu açıklama tarafımdan yapılmıştır. Kulübümüzün görüşü değildir.
Sadece düşüncelerimi temenni mahiyette açıklamamdır.
Yazan İbrahim Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)