Son Dakika Haberler

SARIYER MERKEZ ALİ KETHÜDA CAMİİ

SARIYER MERKEZ ALİ KETHÜDA CAMİİ
Okunma : Yorum Yap

Ali Kethüda Camii Merkez Sarıyer’in en eski eserlerinden
biridir. Cami 17. Yy. da Sultan III. Mustafa döneminde Sadrazam
Kethüdası Ali Efendi tarafından yaptırılmıştır, Bu ifade de bir hata
olabilir (Aslı II. Mustafa dönemi olabilir). Ancak konu hataları
bulmak değil. Büyük olayın üzerine gitmektir. Efendim Cami 18. Yy. da
Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın Kethüdası Maktul Mehmet
Ağa tarafından onarılmış ve bu onarım sırasında bir de minare
yaptırılmıştır.

Sarıyer Ali Kethüda Camiinin büyük bir kısmı deniz
üzerinde inşa edilmiştir.

Deniz tarafı zamanla dolmuş ve büyük bir
alan meydana gelmiş, bin kısmı cami bahçesine dâhil olmuştur.
İstanbul’un en ışıklı camilerinden biriydi. Ancak kıblenin sağ
tarafından dört pencere kapatıldığı için bu özelliğini kaybetti. Cami
iki katlıydı, Fevkani şeklinde yapılmıştı.

Caminin alt katında asırlarca kullanılan kayıkhane vardı. 1969 yılındaki büyük onarımı
sırasında kayıkhane de üçüncü bir kat olarak ibadete açıldı.

“Sarıyer Ali Kethüda Camii günümüzde ibadete açıktır”.

“Cemaati çok fazla olan camilerimizden biridir”.

Bu cami Sarıyer’derıhtım tanzim ve yenileme çalışmaları ve Sarıyer balıkçı kayıkları
barınağının büyütülmesi sırasında (1998/1999) büyük darbe aldı. Kazık
çakılması sırasında caminin temeli kaydı, oynadı. Duvarlarında
çatlaklar meydana geldi. Üstüne üstlük bir de 1999 deprem olayı
meydana gelince cami tekrar darbe aldı.

“Camide namaz kılınamaz şeklinde rapor verilmiş ve duvarlarına asılmıştır”.

Ancak bir kaç gün sonra her nasılsa bu rapor kaldırılmış olup ibadete hala devam
edilmektedir.

İşte işin garipliği de buradadır.

1998/1999 den beri Cami Koruma Derneği gerçekleri ortaya koyacak bir çalışma
yapamamıştır. Anlaşıldığı üzere gereği gibi olayın üzerine
gidememektedir.

Enteresan olan, herkesin gördüğü bu durumun, yetkililerce
saptanamamasıdır.

Örneğin. Camiinin minaresi 20-20 cm yatıktır. Keza
caminin batı tarafındaki duvarı 25-30 cm yatıktır. Hangi cepheden
bakarsanız bakın bu çarpıklıklar görülmektedir.

Şimdi caminin minare tarafındaki duvarına bitişik iki katlı bir yapının üst katı kadınlara
ait ibadet yeridir. Bu yapı yanlışlıkla yıkılsa, koca cami yerle bir
olur. Keza minare her an bir faciaya neden olabilir.

Yanılmıyorsam 1967 de minarenin âlem kısmı yıkılmış ve aşağıda park etmiş araçların
üzerine düşmüş ve büyük hasara neden olmuştu.

Caminin onarıma alınması işi on beş yıldan beri
konuşulmaktadır.

Vakıflar Müdürlüğü birkaç kez ölçümler, tespitler
yaptırmış (Benden de bilgi almışlardı) hatta onarım için programa
alındığı bildirilmesine karşın hiçbir ilerleme kaydedilememiştir.

Yine öğreniyoruz ki 2918 programında da yoktur.

Bu garip durum daha ne kadar devam edecektir. Sarıyer’de etkin ve yetkin insanların konu
üzerine eğilmesi gerekmektedir. Hele iktidar partisi mensuplarının
konu üzerine eğilmeleri, işin en kısa zamanda halledileceğinin
müjdecisi olabilir.

Burada AKP Sarıyer İlçe Başkanı Sayın Salih
Bayraktar’a büyük iş düşmektedir.

İstanbul Vakıflar Müdürlüğü lütfen olayın üzerine eğilin.
Yetkililerinizi gönderin, gereken tespitleri yapsınlar, eksiklikleri,
noksanlıkları, yapılması gerekenleri yerinde tespit etsinler ve
onarımın başlaması için önerilerini yapsınlar. “Taş kendi yerinde
ağırdır” atasözü yerinde bir söylemdir.

Yenicami, Sultanahmet, Ayasofya camileri İstanbul için ne ise Sarıyer Merkez Ali Kethüda
Camisi de Sarıyer için odur.

O nedenle yıkılmaya mahkûm gibi görünen
yıllardan beri en küçük bir onarım görmeyen, adeta pislik içinde olan
bu tarihi eserin kurtarılması ve kazanılması Sarıyerlilerin görevi
olmalıdır.

Olayın üzerine Sarıyer Müftülüğünü de çekmek gerekir.
Müftülük de bu eserin tekrar kazanılması için teşebbüse geçmelidir.

Vakıflar Müdürlüğü işe başlasın, gerisi gelir…

Sarıyer Kaymakamlığı, Sarıyer Belediyesi, Cami Dernekleri ve hayır sahipleri
yardımdan geri kalmazlar, inanıyorum, bir iki yıl içinde camii eski
özelliğine kavuşur.

Yazan: ibrahim Balcı

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)