1893 yılında doğan Dr. Eşit Galip Tıp eğitimi aldı. Balkan
savaşları ve milli mücadele dönemlerinde yararlı hizmetler yaptı.
Zafer kazanıldıktan sonra Atatürk Mersin gezisi sırasında karşılaştığı
Dr. Reşit Galip’in bir konuşmasına şahit olur ve çok beğenir, ilk
seçimde Milletvekili seçilmesini sağlar (1923). Dr. Reşit Galip hak
bildiğini söyleyen yani dobra dobra konuşan biridir. Kimseye keyif
bağışlamaz, doğru neyse sözünü esirgemeden söyler. Atatürk’ün
Dolmabahçe Sarayında verdiği bir davete katılır. Konuşmalar sırasında
Atatürk’ün de hocası olan bir kişi aleyhinde konuşur. Atatürk
susmasını ikaz eder, susmaz. Atatürk “O zaman biraz dinlenin” der. “Bu
düpedüz masayı terk et” demektir. Dr. Reşit Galip “Burası sizin değil,
milletin masasıdır gitmem” der. “O zaman ben giderim” der ve Atatürk
gider. Tabii yemek dağılır. Dr. Reşit Galip sabaha kadar uyumaz sabahı
zor eder. Ankara’ya gidecektir ve cebinde parası yoktur. Atatürk’ün
yakını Salih Bozok “Gitmedin mi? Hala burada mısın?” diye sorar.
“Cebimde gidecek param yok, biraz borç para verin gideyim” der.
Kendisine 25 lira verilir. Dr. Reşit Galip Ankara’ya bu para ile
gider. Aynı gün Atatürk Dr. Eşit Galip’i sorar. Durum kendisine aynen
anlatılır. Üzülür ve “ o kadar az para verilir mi, benim hesabımdan
hiç olmazsa 250 – 300 lira verseydiniz” der.

Aradan çok geçmez, Atatürk kin tutmaz ve kendisine karşı
da dobra dobra konuşan ve kendine hak gördüğünü söyleyen Dr. Reşit
Galip’i Milli Eğitim Bakanı yapar. Dr. Reşit Galip Cumhuriyetin önemli
reformlarına imza atar. İstanbul Darülfününü İstanbul Üniversitesine
dönüştürür. Öğrencilere vatan, millet, cumhuriyet ruhu aşılamaya
yönelik çalışmalar yapar. Cumhuriyetin 10. yılında öğrencilere kendi
yazdığı Öğrenci Andını okutturur. Marş beğenilir, kabul edilir. O
günlerden 2012 yılına kadar öğrencilerimiz bu andı okur.

AKP iktidara gelir gelmez liderlerinin “Her türlü
Milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım” dediği gibi milli değerlerin
üzerine gittiler ve hepsini teker teker ortadan kaldırma çalışması
içine girdiler. 2012 de Çözüm süreci görüşmeleri sırasında
ayrılıkçıların önerisi olduğu söylemi nedeni ile (öyle izah ediliyor)
öğrenci andının kaldırılması yoluna gidildi. Yapılan itiraz üzerine
Danıştay beş yıl sonra tekrar okunması kararını verdi. Toplum “oh”
dediği anda Milli Eğitim Bakanlığı andın okunmaması için yürütmenin
durdurulması için itiraz etti.

Hay sizin zihniyetinize be! Milli Eğitim Bakanlığında hiç
mi Türk yok? Hiç mi Türklüğü benimseyen yok. Andın içindeki deyim
“Türk vatandaşıyım” demektir. Bunu damı bilmiyorlar…

Neyse biz gelelim Dr. Reşit Galibe… Dr. Reşit Galip,
semtimizin değerli insanı Prof. Dr. Mithat Baydur’un dedesi olur. Ve
bu büyük Cumhuriyetçi insan vefat ettiğinde cebinde 5 Türk lirası
çıktı. Kütüphanesinde ise binlerce kitap… Yani demek istiyorum ki
gerçek milliyetçi ve gerçek Türk bu tip insanlardır.

Yazan : İbrahim BALCI

25.10.2018.