Önümüzde 12 Haziran Genel seçimleri var. Tüm ülke var gücü ile bu seçimlere hazırlanıyor. Çok karışık bir sistemin içinde aslında yuvarlanıyoruz. Bizler mi bu sisteme uyuyoruz! Yoksa bizi bu sistemin içine dahil etmeye mi çalışıyorlar.
Taraflı tarafsız anketler yayınlanmakta. Tv ve gazetelerde her zaman bir sonuç ve gelişmeler sunulmakta. Halkı yanıltma projeleri gerçekleşmektedir. psikolojik harekat devam etmektedir.
Ar damarları çatlamış bulunan politikacıların vaadlerini bizlerde takip etmekteyiz. Ahlakı savunanların ahlaksızlığında devam eden seçim hazırlık çalışmaları ve mitingler, halkın kandırılma gücünün de bir sınırı olduğunun farkına varmadan zorlanan beyinler, sabrın bedende sınırları zorlaması, düşüncenin bedene alışkanlıklardan vazgeçilmeye zorlanması, kararsızlık. Bu seferde aynı yere vereyim mantığında hareket ederken. Ty lerde farklı reklamlar oynaması. Düşüncenin yanılması, Hayır ! Bu sefer hayır diyebilecek olan diğerlerinden farklı kişiler. topluluklar ve kuruluşlar.
Üç aşamalı dedik ya işte birinci aşama. Sizlere kabul ettirilmek istenen:
PKK ile mücadelede sınırların zorlanarak. Halkın ayaklanmaya teşvik edilmesi.
Elbette şaşırdınız. Nasıl olsa TERÖRİST diye geçiştirmeyin bu hareketi. Son günlerde 12 PKK lının öldürülmesi ve halkın cenazeleri alması için dağlara çıkmaları ve akabinde kepenklerin kapanması. Her zaman olduğu gibi siyasilerin bizlere söylediği TERÖRİZMİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ: veya TERÖRÜN SONUNA KADAR GİDECEGİZ. Ya da BU HALKIN HUZURUNU KAÇIRIYORLAR. İSTİKRARIMIZI BOZUYORLAR derler ve sizler duyarsınız.
O zaman çok fazla eskiye gitmeyelim ve hafızanızı 3 gün geriye döndürelim. Şimdi hatırlayın ve yapılan açıklamalara bakalım. Nerde kim açıklama yaptı.
Çevirin gazeteleri sayfalara bakın. Tv leri açın dinleyin. Radyo alışkanlığınız kaldıysa şayet dinleyin. Bende merak ediyorum.
Çok tuaf değil mi?
Hiç bir liderden açıklama yok!
KENDİNİZİ SORGULAYIN
Neden acaba diye merak edip kendinize sormuyormusunuz? Kendinizi sorgulamıyormusunuz. Liderleri değil kendinizi sorgulayın.
Doğru cevap sizde!!!
Mesela, Mısır. Tunus, Libya için açıklama yapan muhterem devlet büyüklerimiz. Ortadoğu da kahraman kesilirken nedense hemen yanı başımızda diğerlerinden oldukça farklı bir şekilde gelişen ve ayaklanan ülkeler içerisinde en kanlı ayaklanmaların olduğu ve tüm kitlesel eylemlerin kanla bastırıldığı SURİYE için hiçbir açıklama neden yok?
Neden yaptırım uygulanmıyor?
Libya da 25 bin Türk işçisi vardı, tüm devlet kurumları seferber oldu. Mükemmel bir organizasyonla kurtarıldılar değil mi? Yani onları ordan çıkarmasaydık sizce Libya ya harekat olacakmıydı?
Sizce SURİYE’ de ne kadar TÜRK vatandaşımız yaşamakta bir düşünün bakalım.
Bir anekdot düşelim. Suriye’de ayaklanmalar başladığında ilk olarak 250 kişi sınırdan geçti ve onları Kızılay çadırlarında koruma altına aldık. Bir kısmı ülkelerine dönmek için tekrar sınırı geçmek istediler. İzin vermedik. Kaçmış oldukları kendi ülkelerinde “ESİR” muamelesi görmekten utanç duymuş olabilirler mi?
Şimdilik SURİYE’ ye operasyon düzenlenemiyor. Neden? Rusya Faktörümü!
Birden FİLİSTİN de barış imzalanıyor. Suriye’de Şİİ yok mu?
Hani olayların baş aktörü İRAN dı.
12 PKK lı DAĞDA ÖLDÜRÜLDÜ
Teröristlerden bazıları Kürdistan bölgesinde öldürülmüştü. Bir anda telsizlerle Kürdistan bölgesinden ve Türkiye den insanlar ölen teröristleri almak için dağlara çıkarken, Helikopterler devriye geziyor, Kaçak geçişi önlemek için taciz ateşi açıyor. yinede halk kararlı bir şekilde direnerek silahsız olarak dağlara çıkıyor.televizyonlar bas, bas yayın yapıyor. Aslında detay olarak sadece CNNTÜRK haber olarak kullanıyor.
“Oyunun hangi aşamasından bahsetmek istiyor.”
HATIRLIYORMUSUNUZ!
..
Diyarbakırda en büyük mitingi kimler yapmıştı. BDP 50.bin, hayır Yanıldınız. KUTLU DOĞUM MİTİNGİ 100 bin kişi.
“NEDEN bu mitingi Ulusal medya hiç yayınlamadı? Amaç neydi? Kamuoyundan ne saklıyorlar!”
Türkiye de son zamanların en büyük seçimleri yapılacak. Ortadoğu da yanlış rol almış bir oyuncunun “Genel Durumu” için halkın karar vermesi gerekecek. Şimdi karar aşamasındayız.
ORTADOĞUYA BULAŞAN TÜM ÜLKELER TARİHTE HİÇ BİR ZAMAN AMAÇLARINA ULAŞAMAMIŞLADIR.
Bu yüzyılın kehanetlerinden biridir. Gerçektir.
Biz nerdeyiz. Nerde olacağız. Nasıl davranacağız. Neye karar vereceğiz.
Her şeyden önce sıranın bize gelmemesi için devletimizden ve bu oyunu 10 yıldır bize oynatmaya çalışan bir düzene karşı çıkmak için çaba harcamamız gerekmez mi?
Oyunun parçasına dahil etmeleri için bizlere “KÜRT AÇILIMI’ nı ” sunanlar bugün hangi açılımın hesaplarını yapmaktadırlar. Neden bu güçler bugün ileri demokrasi derken, Özgürlüklerden bahsederken. Açılımdan neden bahsetmemektedirler.
Pişman olmuşlar mı?
BİR ŞEYLER OLGUNLAŞMAYA BAŞLADI
BDP dahi Kürt açılımından söz etmemektedir. Bilakis, örgütlenmiş halk kitleleri dağdaki silahlı PKK militanlarının cesetlerini almak için dağlara çıkmakta ve en büyük direnişi yapmaktadırlar. Kürt halkını bu aşamaya getiren sebepler nelerdir.
UNUTMAYIN, KÜRT HALKI DAĞLARA ÇIKMAKTADIR.
Farkındamısınız…
Kürt halkı militanların cesetlerini almak için dağlara çıkmaktadır.
Dün PKK diye üç beş terörist gurup olarak adlandırılan ve küçümsenen hareket aşama, aşama kitleselliğe dönüşmekte bunun vebalini devletimiz yanlış politikalar sonucunda bölünme ile paylaşım yapılmasına sebebiyet vermektedirler.
Bizi üç aşamalı bölünme oyununa karşı şartlar dik durmaya zorlamaktadır. Oyunun son halkası durumundayız. Bu oyuna gelmememiz gerekmektedir. Tüm güçlerimizi devletin birliğinden ve bütününden taraf olarak kurucu bir partide birleştirme zamanı gelmemiş mi dir.
Son uyarı. Her eylem ve söylemde, her direniş hazırlığında, her örgütlü eylemde. Farkına varmadığınız tüm sansürlü haberlerden sonra ve ilk aşamada zaman kazanmak ve gerçeklerden uzaklaştırmak için sizlere çağın psikolojik çalışmalarını yapmakta ve hemen ÇILGIN PROJELER üretmektedirler.
Yerseniz…
Bu oyuna dur deme zamanı gelmiştir. Bu cesareti gösterebilecekmisiniz.
Mustafa BALCI.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)