Son Dakika Haberler

BALIKÇILIK FECİ DURUMDA.!

BALIKÇILIK FECİ DURUMDA.!
Okunma : Yorum Yap

Mevsim balıkçılık mevsimi! Palamut, Torik, Hamsi, Lüfer, Cinekop,
İstavritin en bol olduğu zemin. Ama yok! Bırakın gırgırları, oltacılar
bile balıktan ümidini kesmiş durumda.

Balığın çok bol olması gereken bu günlerde sadece hamsi var. Denizin
kuru fasulyesi olarak bilinen ve her mevsim avlanan, küçük-büyük bütün
balıkçıların kurtarıcı balığı olan İstavrit bile çok az, hatta yok!
Yok ya! İş bu kadar vahim!

 Bu demektir ki, büyük paralar harcayarak sezona hazırlanan balıkçılar
zor durumda. Orkinosa gidenler kısmen rahat ama o kadar. Ya diğerleri?
Voliciler, oltacıladr, uzatmacılar ve gırgır takımı ile balığı
kovalayanlar. Hiçbirinin durumu iç açıcı değil. Acaba bu mesleği
yapanlar ne düşünüyor. Yarınlara bakışları nasıl? Bir araya gelip “bir
şeyler yapabilir miyiz” diye bir düşünceleri var mı? Yoksa bugün
olmazsa yarın olur diye mi düşünüyorlar? Zamanında bu şekilde
düşündükleri içindir ki binlerce vatlık ışık yaka yaka uskumrunun
kökünü kazıdılar, adeta neslini tükettiler. Yunanistan’da, Saros’ta
uskumru avlanırken ülkemizde maalesef yok. Uskumru yolunu şaşırmış
olacak ki Çanakkale boğazından içeri girmiyor, giremiyor.

Ülkemizin üç tarafı deniz, yüzlerce gölü de var ama bir balıkçılık
bakanlığımız yok. Daha beteri balıkçılığımız Tarım bakanlığına bağlı.
Yahu bu nasıl iştir Ülkemizde en berbat idare edilen bakanlık Tarım
Bakanlığıdir! Tarım bakanlığı hangi başarıyı gösterdi… Mısırı,
buğdayı, bakliyatı yurt dışından almıyor muyuz? Ekim yapılmaması için
köylüye teşvik verilmiyor mu? Hal böyle iken Tarım Bakanlığı
Balıkçının sorunu ile ilgilenir mi? Yalandan bir kaç toplantı yapılır,
bazı kararlar alınır ve asla uygulanmaz. Uykuya yatılır. Hal böyle
iken balıkçıların bu bakanlıktan yardım beklemesi akıl karı mıdır?
Balıkçıların yapacağı şey; Balıkçılar cemiyetini, balıkçılık
kooperatiflerini işler hal getirmek ve ülke çapında bir
kurultay/çalıştay toplayarak ciddi şekilde Türk balıkçılığını masaya
yatırmaktır.( Böyle bir toplantıyı Sarıyer Belediye iki kez yaptı ise
de sayılı birkaç balıkçı reisi dışında toplantılara katılan olmadı.
Daha doğrusu ilgi göstermediler). Böyle bir toplantıda alınacak
kararlar bir yıllık, iki yıllık, üç yıllık, beş yıllık, on yıllık süre
ile olmalı ve kesinlikle uygulanmalıdır. Bu yapılabilir mi? Yapılır!
Böyle kararlar alınabilir mi? Alınır! Peki uygulanabilir mi? Zor!
Çünkü bizim balıkçılarımız “Allah verir, onun işine karışılmaz”
anlayışına sahiptirler ve bu nedenle yasaklara uymazlar. O halde
yapılacak nedir? Yunanistan’daki gibi ağır ceza-i müeyyideler
uygulamak olmalıdır. Bunun gerçekleşebilmesi için de yapılacak olan
OTOKONTROL dur. Bu da her balıkçı kendini kontrolle görevli addetmeli
ve gördüğü yanlışlığı ilgili makama bildirmeli, makam da sen ben
demeden olayın üzerine gitmeli, af ve bağışlama gibi kavramları hiç
dikkate almadan gereken ceza-i müeyyideleri uygulamalıdır. Böyle
olunca belki bir iki yıl içinde işler yoluna girer. Ama esas iş yine
de balıkçıların kendileridir.

YanıtlaTümünü yanıtlaYönlendir

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)