Kış aylarını yarıladığımız bugünlerde henüz kar yağışının olmaması soğuk algınlığı ve grip vakalarının artmasına neden oldu. Hastanelere başvuran hastaların genellikle öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik ve burun tıkanıklığı yaşadıkları bildirildi. Medline Acil Sağlık Sorumlu Müdürü Dr. Koray Akay, özellikle soğuk algınlığı vakalarındaki artışın bir sebebinin de kar yağışının olmamasından kaynaklandığını belirtiyor. Akay’a göre, ‘Karın yağması demek hava kirliliğinin ve enfeksiyon hastalıklarının nispeten azalması’ demek.
Dr. Koray Akay’ın verdiği diğer detaylar şöyle:
Kar nedeniyle hava sıcaklığı eksi değerleri görür ve bu da havadaki mikropların ölmesini sağlar. Ancak ne yazık ki bu sene hala kar yağışı göremedik. Ve bu da çeşitli enfeksiyonlara neden olan mikropların ölmemesini sağladı. Kış aylarında havadaki nemin fazla olması, mikropların taşınmasını daha da kolaylaştırdı. Burun akıntısı, soğuk algınlığı, grip, boğaz ağrısı, öksürük şikâyetiyle hastanelere giden hasta sayısı da doğal olarak arttı.
Ailelerin sıkça düştüğü bir yanlış var, kar yağdığında dışarı çıkmayalım hasta oluruz! Aksine, temizlenmiş havayı solumak iyi gelecektir. Dışarı çıkmak kapalı, basık ve havasız ortamların üzerimizde yarattığı dirençsizliği kıracak ve daha enerjik olmamızı sağlayacaktır. Eğer kapalı ortamlarda kalma zorundaysak soğuğa rağmen ortamı sık sık havalandırmalıyız. Bir de, yine bilinen bir yanlış var ki o da yağan karı yemek… Kirli havadan taşıdığı zararlı partikülleri özellikle çocuklarımıza ve evcil hayvanlarımıza yedirmemeliyiz. Bilimsel olarak yüzde yüz kanıtlanmasa da ‘kar yağdı mikroplar öldü’ düşüncesini baz alıp, içerde kalmaktan kurtulup dışarda temiz havada aktivite yapmak bağışıklık sistemimize iyi gelecektir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)