CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Türkiye’de bu yıl 12-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan İnternet Haftası’nda Türkiye’nin internet karnesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’de ilk kez 12 Nisan 1993 tarihinde kullanılmaya başlanan internetin bu yıl 27. yılının kutlandığını belirten Adıgüzel, “İnternetin 27. yılını ne yazık ki dijital özgürlüklerde yaşanan daralmanın gölgesinde kutluyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin güncel dijital verilerine ilişkin bilgilendirmelerde bulunan CHP’li Adıgüzel, açıklamasında şu ifade ve bilgilere yer verdi:
“Özellikle Covid-19 salgını ile mücadele ettiğimiz şu günlerde, internete ve internet yoluyla doğru, sağlıklı bilgiye erişimin ne denli hayati bir öneme sahip olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Ancak tüm dünyanın küresel bir salgınla mücadele ettiği böylesi kritik bir dönem bile Türkiye’deki siyasi iktidarın sosyal medyayı ve interneti hedef almasını önleyemiyor. Her ne kadar kamuoyunda yükselen tepkinin ardından, iktidar sosyal medyayı zapturapt altına almayı hedefleyen taslağını şu an için Meclis’e sunmaktan vazgeçse de, önümüzdeki süreçte internet erişimini, vatandaşın bilgi alma hakkını ve ifade özgürlüğünü sekteye uğratabilecek yeni bir düzenlemenin sunulmayacağının garantisi yok. Türkiye’nin özellikle 5651 sayılı Kanun çerçevesinde yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğu muhakkak. Ancak yapılacak bu düzenleme siyasi partilerin, özel sektörün, akademisyenlerin, hukukçuların, bilişim alanında faaliyet gösteren meslek örgütleri ve sivil toplumun ortak aklı ve çalışmaları ile hayata geçirilmelidir. AKP’nin “ben yaptım oldu” anlayışı ile yapılacak bir düzenleme, Türkiye’nin dijital özgürlükler konusunda hâlihazırda yaşadığı daralmayı artırmanın ötesinde, internet erişimi konusunda yaşadığımız teknik altyapı sorunlarına ve yetersizliklerine de çözüm üretmeyecektir.
Kaldı ki iktidar aksini iddia etmekte ısrarcı olsa da, ülkemizde internet kullanımı açısından derin bir fırsat eşitsizliği, “dijital uçurum” mevcut. Özellikle eğitimin internet üzerinden sürdürülmeye çalışıldığı bugünlerde bu eşitsizlik daha da görünür hale gelmiştir. Biran önce bu toplumsal eşitsizliği ortadan kaldıracak adımları atmamız lazım.”
“We Are Social ve Hootsuite’in Ocak 2020 tarihli raporuna göre, dünyadaki internet kullanıcı sayısı 4,54 milyar; aktif sosyal medya kullanıcısı 3,80 milyar olarak belirtilirken; internet kullanıcılarının yüzde 7, aktif sosyal medya kullanıcılarının oranının geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 9,2 oranında arttığı vurgulanmaktadır.
62 milyon internet kullanıcısının olduğu Türkiye’de, internet kullanım yaygınlık oranı yüzde 74 olarak belirtilmektedir. Türkiye’deki 16-64 yaş arası kullanıcılar günlük 7 saat 29 dakikalık internet kullanımı ile dünya ortalamasının üzerinde yer almaktadır. Dünya ortalaması ise 6 saat 43 dakika olarak öne çıkmaktadır. Türkiye’deki mobil internet kullanımı ise günde 4 saat olarak ifade edilmektedir. Mobil kullanımda dünya ortalaması ise 3 saat 22 dakika. Türkiye’deki 16-64 yaş kullanıcılarının oyun konsolu başında geçirdiği süre 58 dakika olarak kaydedilirken, Netflix ve benzeri platformlar aracılığıyla TV içeriği izleyenlerin oranı yüzde 62.”
“Dünya genelinde en çok kullanılan sosyal medya platformlarının başında Facebook gelirken, onu sırasıyla Youtube ve WhatsApp izlemektedir. Sosyal medya penetrasyon oranının yüzde 64 olduğu Türkiye’de, 16-64 yaş arası kullanıcılar günlük 2 saat 51 dakikayı sosyal medyada geçirmektedir. Dünyadaki günlük sosyal medya kullanım ortalaması ise 2 saat 24 dakika. Türkiye’de sosyal medyayı iş için kullandığını ifade edenlerin oranı ise yüzde 44. Kişi başına düşen sosyal medya hesabı ise dünyada ortalama 8.6 iken, Türkiye’de 9.1 olarak ifade edilmektedir.
Facebook reklamlarının erişim potansiyeli yüksek olan ülkeler sıralamasında 10. sırada yer alan Türkiye, Instagram ve Twitter reklamlarının erişim potansiyeli en yüksek ülkeler arasında ise 6. sırada yer almaktadır.”
“Raporda Türkiye’deki 18 yaş üstü kullanıcılarının yüzde 63’ünün internetteki yalan haber ve dezenformasyondan endişeli oldukları belirtilmektedir. Bu oran dünya genelinde ise yüzde 56. Türkiye’de 16-64 yaş arası kişisel verilerin yanlış kullanımından endişeli olanların oranı yüzde 58 olarak ön plana çıkmaktadır.”
“Yine aynı raporda dünya genelinde mobil indirme hızı 32 Mbps, geniş bant indirme hızı ise 73.6 Mbps olarak öne çıkmaktadır. Buna göre 103.18 Mbps ile Güney Kore mobil internet hızında 1. sırada yer alırken, geniş bant indirme hızında 200.12 Mbps ile Singapur 1. sırada yer almaktadır. Türkiye’nin mobil indirme hızı 34.6 Mbps; geniş bant indirme hızı ise 26.0 Mbps olarak belirtilmektedir.
Öte yandan global ölçekli Speedtest’in Mart 2020 raporuna göre ise Türkiye geniş bant indirme hızında 176 ülke içinde 24.15 Mbps ile 102., mobilde ise 141 ülke arasında 32 Mbps ile 52. sırada yer almaktadır. Speedtest’in Kasım 2019 raporuna göre ise, Türkiye geniş bant indirme hızında 176 ülke içinde 25.29 Mbps ile 99., mobilde ise 139 ülke arasında 33.80 Mbps ile 53. sırada yer almıştır.”
“Son yayınlanan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 2019 3. Çeyrek Pazar Verileri Raporu’nda Türkiye’nin bir önceki yılın aynı döneminde 345.275 km olan fiber uzunluğunun, 2019 yılı üçüncü çeyreğinde 371.304 km’ye ulaşarak yüzde 7,5 oranında bir artış gerçekleştirdiği ifade edilmektedir. Ancak Türkiye’nin bugün ihtiyacı olan fiber uzunluğunun 3 milyon km ile ifade edildiği düşünüldüğünde, erişilen bu rakamın yetersizliği bir kez daha ortaya çıkmaktadır.”
“Freedom House İnternet Özgürlüğü 2019 Raporu”na göre, Türkiye geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde yer almıştır. 65 ülkenin değerlendirildiği “Sosyal Medya Krizi” başlıklı raporda, Türkiye 37 puanla interneti özgür olmayan ülkeler arasında değerlendirilmiştir.”
“İfade Özgürlüğü Derneği’nin (İFÖD) verilerine göre; Ekim 2019 itibariyle Türkiye’de 2015 yılında erişime engellenen internet sitesi sayısı 80.553 iken, Ekim 2019 itibarıyla bu sayı 288.310’a yükselmiştir. Buna göre, son dört yılda erişime engellenen internet sitesi sayısında %258 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Kaldı ki bugün itibariyle erişime engellenmiş web site sayısının 400 bine, URL sayısının ise 150 bine ulaştığı ifade edilmektedir. Örneğin; Mart ayında Oda Tv’ye yönelik getirilen erişim engellemesi son dönemdeki medya kuruluşlarına yönelik sansür uygulamasının en somut örneğidir Ek olarak, özellikle son dönemde sosyal medya platformlarına yönelik içerik kaldırma ve bilgi taleplerinde yüksek bir artış gözlemlenmektedir.”
“AKP iktidarında, Twitter, Facebook ve Youtube başta olmak üzere sosyal medyaya yönelik ‘bant genişliğini daraltma’ yöntemi rutin bir sansür uygulamasına dönüşmüştür. Türkiye’de özellikle siyasi iktidarın, terör olaylarının ardından ‘bant genişliğini daraltma’ yöntemiyle internete erişimi yavaşlatma yoluna başvurduğu bilinmektedir. Örneğin; son olarak 27 Şubat tarihinde 33 askerimizin Idlib’de şehit olmasının ardından, sosyal medya platformlarını yavaşlatma yoluna gidilmiş, Twitter, Facebook, Whatsapp gibi uygulamalar kullanılamaz hale gelmiştir.”
“Türkiye’de beyin göçünün en çok etkilediği sektörlerin başında bilişim sektörü gelmektedir. Özellikle son dönemde artan siyasi baskıların sonucunda dijital özgürlüklerde yaşanan daralma ile birlikte altyapı ve yatırım eksiklikleri yüksek vasıflı iş gücünün ülkeden göç etmesiyle sonuçlanmıştır.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)