Korona dünyasında mücadele vermek, yaşarken düşünmek, önce sağlık, dayanabilme gücü, bağışıklık, yaşam sendromu, 65 yaş suçluluğu, kendinle hesaplaşma. İçsel düşüncelerin, ailesel hesaplar, yalnızlık, sakinlik, kimsesizlik, sessizlik….
Susss…
Gecenin saat 03.00 kuş sesi daha yok.
Balkonda ışıklar, ışıkların çevresinde birkaç sinek, mevsimi yeni tanıyorlar, daha acemi, toy sinekler, avlanmayı bilmiyorlar.
Yakınıma yanaşmaya çalışan kara fatma ışığın loşluğunda yanaşma derdinde, balkon boyasının rutubetle soyulmuş kısmına usulca sokulmuş karar veremiyor.
Balkonda yalnız adam, lambanın çevresinde sivrisinek, yanımda kara fatma, klavyenin hiç ses yapmayan tuşları. Bardak içinde soğuk bir su. Yarım paket sigara ikisi yanmış kültaplasında, hafif bir koku sarmış azda olsa etrafı nikotinimsel betimlemeler diziliyor beynimde.
Susss…
Sandalyede arkana yaslanmış saatler ilerliyor. Gecenin bir yarınsında gözlerin dalıyor karanlık bulutlara, bir uçak sessiz ama yükseklerden dahada yükseğe çıkarken sadece renkli ışıklarını görüyorsun. Kayboluyor.
Yaşam soğuk, içinde fırtınalar yükselen bir kısım dedikodular geçiyor aklından, gün içinde neler oldu, nasıl oldu, neden oldu. Bir takım sesler aklından geçiyor, dinlemek istemiyorsun. Ama takılmış kafan, rahat ve huzurlu olmak istiyorsun.
Susss….
Bakma ona, açma şimdi, dinleme, dayan biraz daha. İçini kemirmeye başlıyor, elin nerde ise ona değecek,
Açıyorsun. Wahsap yazışmaları, sıra ile okuyorsun, biraz daha geriye, biraz daha, neler yazmışlar, neler hesaplamışlar, kimler meydan okumuş, kimler resti görmüş. Kimler farkında, kimler kendi dünyasında…
4 saatlık ses kayıtlarını dinlemek istiyorsun, stres, planlı sözler, yaranmanın peşinde beyinler, iyi görünmenin telaşı, göstermeden çakmalar, göstererek çakışmalar, niyetler, art niyetler, beklentiler, derin düşünceler, hayaller..
Susss…
Ve yanlızsın balkonda, ışık kenarında saklanmış sivrisinek bile gitmiş, Kara fatma uzaklaşmış belkide saklanmıştır. sayi nerde. Nerde acaba..
Herkes ben ne olacağım derdinde olmasını isterdim, istekler ve arzular farklı olunca herkes ben ne olacağım peşinde, ben ne olacağım.
Ne gerek vardı, dinle istersen kaydı. Aslında kimseye tasa olmayan konular içinde, öyle derin mesajlar varki. Bir gün daha gecenin karanlığında bitti.
Susss….
Yaşarken düşünmek gerek, önce kendi sağlığını, allah dayanabilme gücü versin, çevre ile bağışıklık değil barışık olmak, yaşam sendromu dayatmasına karşı mücadele vermek, 65 yaş suçluluğu yaşamda varsa bile kardioloji sorununu üzerinden atmak, kendinle hesaplaşmada kendine karşı dürüst olmak. İçsel düşüncelerin hesaplaşmalara girmemeli, ailenin geleceğini sende düşün..
Yalnız, sakin, kimsesiz, sessiz.
Kara fatma da gitmiş…
Mustafa Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)