Hidayetinbağı Sarıyer Merkez mahallesinin, çarşı içindeki
piknik alanı, mesiresiydi yıllar yılı. Hidayetinbağı’nda 68 adet
asırlık çınar ve dışbudak ağacı vardı. Yıllarca sonra sahipleri ortaya
çıktı, kiralamaya kalktılar, kiralayanlar ağaçları kesmeye başladılar.
Birkaç arkadaş olayı müdahil olduk, imza topladık ilgili üç beş kuruma
gönderdik ve kesimleri önledik (Belgeler hala bendedir). Önledik ama
önleyene kadar da 28 asırlık ağaç kesilip yok oldu. Bu alan bir süre
nalburiye deposu, bir süre otopark olarak kullanıldı. Kullanılırken
bir iki ağaç daha tahrip edildi. Sonunda Sarıyer Belediye Başkanı
Yusuf Tülün’ün mücadelesi sonucu Hidayetinbağı kamulaştırılarak Park
haline getirildi.
Parkın içinde değişik eğlence üniteleri kuruldu, bir de
çay bahçesi ve wc yapılarak kullanıma açıldı.
Hidayetinbağı Ortaçeşme Caddesi üzerindedir. Zümrütevler
yerleşim bölgesinin ön kısmıdır. 1800 yıllardan beri Sarıyerlilerin
piknik yaptığı, yaz aylarında oturup serinlediği, ramazanlarda iftar
ve sahur yemeklerinin yendiği bir alandı. 1875 li yıllardan 1925 ‘li
yıllara kadar yağlı güreşlerin yapıldı önemli bir spor alanı idi. 160
kiloluk dev cüssesi ile Filiz Nurullah’ın yaptığı güreşleri eski
Sarıyerliler zevkle anlatırlardı.
Alanın arka kısmı, yani Zümrütevler villalarının bulunduğu
alan 1900 li yıllardan 1936 yılına kadar futbol sahası idi. Bu Dr.
Nihat Dorken, Şeref Aksaçlı, Şahap Aksaçlı, Salim Akyüz, Fikri
Alipaşaoğlu, Hasan Kerem, Kemal Başaran, Tombul Mehmet Ali ve
Alaattin Beyler gibi pek çok başarılı futbolcular yetişti. Sarıyer
Çağlayan sahasının 1936 açılması üzerine bu alanda sebze ekimi
başladı. Ama gençler elbette ki durmadı. Bu kez günümüzde park olan ve
adı Hidayetinbağı olan ağaçlıklar arasında futbol oynamaya başladılar.
Hidayetinbağı Sarıyerlilerin futbol sahasıydı. Bu durum
1970 li yıllara kadar devam etti. Zümrütevlerin yapılması ve bu alanın
arka kısmına voleybol ve basketbol sahası yapılarak hizmete açılması
mükemmel karşılandı ve onlarca insan spor yaptı. Ağaçlar arasında
futbol oynanması ise başlı başına bir olaydı. Burada futbol oynarken
ağaçlara çarpmadan oynamak başlı başına bir olaydı. Sarıyerli
gençlerden ağaçlara çarparak başına ya bir başka yerine darbe almayan
yoktu. Dar alanda ve bilhassa ağaçlar arasında çalım atmak büyük
beceri istiyordu. Bu beceriye gösterenler dikkat çekiyor ve kulüplere
transfer ediyorlardı. Birkaç isim saymak isterim: Celal Demir, Numan
Uzun, Muhsin Karauçak, Hayri Tezcan, Kocakarı Muzaffer, Baba Kenan
(Dereli), Sami Canel, Bekir, Karamürsel İbrahim, Nedim Emiroğlu,
Necip Sapansüren, Ayhan Erman, Şevket Çelikkol, Yıldırım Erdinç, Tınaz
Urunç, M. Salih Büyükdurmuş, Aziz Termur, Cemil Turan, Mustafa Pırnal,
Akın Aksaçlı, Eyüp Şengün, Kenan Kethüda, Şener Çınar, Zeki Yazıcı,
Mahmut Kocabal, Tahir Öztuğ, Ender İçden Erdoğan Ertaul ve diğerleri …
Ya bayramlar… Yıllar yılı Sarıyer’in bayram yeriydi
Hidayetinbağı… Cambazlar, skeç grupları, halka atmalar, penaltı
yarışmaları, araba turları ve çeşitli eğlencelerin yapıldığı büyük bir
alandı…
Her şey tarihte kaldı. Anıları tazeleme o günleri bir an
için yaşatıyorsa da “Ah, Ah, Ah” diyor ve geçiyoruz. Çünkü zamanı
getir getirme olası değil… O nedenle günümüze dönmeliyiz.
İst. B. Ş. Bşk. lığı çalışmaları arasında
Hidayetinbağı’nın tanzimi de var. Hemen çalışmaya başlamışlar.
Yıllardan beri değişim ve bakım yapılmadığı için hayli harap olan park
yeniden tanzim ediliyor ve düzenleniyor. Aklımdan geçeni söylemem
gerekirse, yine en eski duruma getirilsin ve halka açılsın derim… Bu
biraz zor… Çünkü o zamanın yaşam durumu ile şimdiki durum çok farklı.
O nedenle İst. B.Ş. Bel. Bşk. lığı hazırladığı projeye uygun çalışma
yapıyor. Burada bir de çay bahçesi var… Aslında buranın da elden
geçirilmesi gerekir. Kaldırılabilir, değişiklik yapılabilir, halka
hizmet edecek Sarıyer Belediyesine ait bir ünite kurulabilir.
Hidayetinbağı parkı ile pek çok söylenti ve şikâyet vardı.
Bunlar yeniden ortaya çıkabilir, hatta artabilir de bunları önlemenin
de yolu bulunmalıdır. Park ve içinde yapılacak her hangi bir
birim/ünite kapanın elinde kalmamalıdır.
Bekleyeceğiz, göreceğiz. En iyisini görmek istiyoruz ve bekliyoruz.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)