CHP bugün farklı düşünceleri içinde barındıran bir parti dir.
“Atatürkçü düşünceyi” benimsemiş, lakin “Kemalist ideoloji” etrafında ideallerini gerçekleştirmek üzere örgütlenme yapısına girmiş, Ülkenin gelecekte karanlık bir yola sapmaması için kendi içerisinde “İttihatçı “ elemanlar yetiştirmiştir.
Bunun için yer altı örgütlenmesini bırakmış, resmi parti kurarak, ülkenin üst düzey elamanlarını ülkemize yetiştirmek için parti okulu kurmuştur.
Her ne kadar, parti örgütlenme yapısı içerisinde çoğulcu demokrasiye inan var olsa da, kendi içerisinde “yetişmiş eleman” (operasyonel) eksikliğini gidermiş, Siyasi arenaya (sahaya) sunmuştur. Sunmaktadır.
Parti içerisinde yani parti okulunda ( ders verenler) “Duayenler “ filiz veren yöneticileri tespit ederek ve arkalarında durarak genç ve nitelikli, topluma önderlik yapabilecek arkadaşlarımızı ön plana çıkarmıştır.
Yıllarını partiye vermiş olan “Duayenler” parti içerisinde dahi yine eski yapılanmayı sürdürmüş yani “İttihatçı” yetiştirmeye devam etmişlerdir.
“ Bu insanlar, partiyi hangi şart ve koşulda olursa olsun, cephede (o durumda cephe sayılır) terk edilmeye namusait koşullar altında meydana çıkabilecek kadroları el altında bulundururlar ve her zaman bulundurmuşlardır.” Bunlara parti içinde “İTTİHATÇI “ derler. “Bu insanların partiyi terk etmesi, parti hakkında konuşması veya toplum içerisinde küçük düşürdüğü, bugüne kadar ne görülmüş nede duyulmuştur.”
Bu duruma “İttihatçı ahlakı” derler, her zaman ve mekan koşulunu “KUVVA’İ MİLLİYE” olarak kabul ederler.
Bugün “Parti Okulu” bazı ilçelerde günümüz koşullarında, “eski sol “dan gelme arkadaşlarımızın partiye katılımları ile olgunluk dönemlerinde ve çağımızda” Liberalizm ve Liberal Sol” kavramları neticesinde farklılıklar göstermiş, Çöken “Avrupa Komünizm’ mi” ve sonrasında gelişen “ Batı Sosyal Demokrasi’si” akımına kapılmış bulunan arkadaşlarımızın bugün “CHP içerisinde siyaset yapmaları, Akımların, Türkiye de yeterli olgunlukta gelişmemiş olduğundan kendilerine buldukları yerdir. “
Hepsine Hoşgeldiniz diyoruz.
Lakin, Yapısal anlamda “İtihatçı ve Kuva-i Milliye” değillerdir.
İttihatçılar ve Kuvvacılar “Toplum önünde” TARTIŞMAZLAR….Bunlar operasyonel kurumlardır.
Diğer bir anlatımla, “sağ partilerde Masonluk, dış destekli kurumsallaşmış STK yapılanması, İslamcı partilerde cemaatçilik olarak kabul edilen yapının, CHP içerisinde ki yapıya “İtihatçılar ve Kuvvacılar denmektedir. “
Bu sıfatlandırma sempatizanlık veya partiye oy verme ve de parti üyesi, delege gibi bir yapılanma değildir.
YÖNETENLER VE YÖNETİLENLERDİR.
Bunun içindir ki, “parti okulu, üye yapılanması, delegelik, yönetici olma” hepsi aşama, aşama yaşanarak uygulanır.
Parti de, maalesef herkesin yaşarken öğrendiği gerçekler vardır.
Bazı çok sevdiğiniz dostlarınız, sosyal yaşamlarında “meslek, mevki ve Üstad,” seviyesine erişmiş olsalar da yukarıda belirttiğim şartlarda CHP yi benimsemiş olmayabilirler, CHP içerisinde bu koşullarda “yetişmiş İnsan” değildirler.
Lakin, Günümüzde, kısaca parti de üç-beş-yirmi beş yılını vermiş olsalar da yukarıda açıkladığım bu özelliklerde değildirler.
Bu özellik verilmez – Hak ederek alınır…
Biz. Türkiye de AKİT de gördük VAKİT de, Güneş doğarken yeni bir gün doğuyor dedik, YENİ ŞAFAK demedik, 19’u bölünmez kabul ettik ama, 7 (yedi) demedik, yemedik çünkü, toplumun ve günümüz koşullarının hangi kalıpta olduğunu gören ve iyi analiz etmeye çalışan kadrolardan biriyiz, tespit ve tanılarımızda yanılmadık. Yanılmıyoruz.Biz çok Atatürkçü gördük, günümüzde Atatürkçülüğü piyasa yapan insanlarda gördük. Herkesin ipliği can pazarında. Mücadeleyi kim nerde, nasıl, ne zaman yapacak, herkesin koşulları bellidir.
Hiçbir kisve altına girmiyoruz.
Parti Ahlakı, Parti okulu’nda verilirken. “Burda konuşulanlar, burada kalacak” der.
“Örgüt toplantısında, konuşulanlar, tartışılanlar, müzakere ve dialoğlar, sadece partili arasında konuşulur ve dışarıya sızmaz. “
Parti içerisinde konuşulanlar, basına taşınmaz, O zaman örgüt toplantısı olmaz, “Halka Açık Toplantı” olur, onunun içindir ki, CHP halka parti ve çalışmalar hakkında bilgi vermek için yıllardır “kahve toplantıları” yapmaktadır. “Kahve toplantıları örgüt toplantısı değildir.”
“CHP, parti Genel Merkezinde yapmış olduğu hiçbir toplantı daha bu güne kadar basına sızmamıştır.”
“TBMM, yapılan gurup toplantıları basına açık bölümü bilinir, lakin gurup toplantısında basına kapalı bölüm hiçbir zaman bilinmez. Katılanlar hiçbir şeklide dışarıya bilgi sızdırmaz.”
CHP Millet Vekilleri içerisinde gazeteci, basın duayenleri ve TV de proğram yapanlar olduğu halde, TBMM de ve CHP Genel Merkezinde konuşulanlar bir kere olsun sızmamıştır.
Bu insanlar Parti ahlakını almış insanlardır.
CHP de ilçelerde yapılan örgüt toplantıları ilçenin gurup toplantılarıdır. Bir de yönetim kurulu toplantıları vardır ki, hepsi gizli kalmak zorundadır.
Hem partide görevli olup, hem de İçeriden dışarıya bilgi paylaşımı en büyük parti suçudur.
Parti kurumları kendi içerisinde seçilmiş kişileri, Millet Vekili, Belediye Başkanı, Meclis Üyeleri ne Öneriler verir, projeler üretir, takdim eder ve denetler. Bu denetimler bir resmiyet içerisinde yapılır. Onun içindir ki, öneri ve proje üretenler aktif çalışma yapan insanlardır, kendilerini gösterirler ve bu kişilerin değerlendirilmeleri yani ufukları açıktır. Kişiler kendilerini Parti içerisinde ancak böyle gösterebilirler, Yani Örgütlenme de şekil, getirdiğiniz insan sayısından ziyade, örgütlediğiniz “yetişmiş insan” katılımı ile ölçülür. İşte o zaman partilisinizdir.
Yazımı, Cumhuriyet Halk Partisinin kendi içerisinde “Yetişmiş Kadrosu’ndan” Belediye Başkanı olmuş, sayın Şükrü GENÇ’in bu hafta söylediği, çok beğendiğim bir kaç cümlesi ile bitiriyorum.
“Yoldan şaşanlar var” Allah yoldan şaşanları yola getirsin tekrar, zaman içinde yoldan şaşanları da yola dizmeye, özellikle o yoldan gönlü ile yürüyen herkesinde yardımcı olacaklarına çok iyi biliyorum”
“Çalışma Barışı Diliyorum” Şükrü Genç..
“Bende size, Seçimleri Kazanma Barışı Diliyorum.”
Sen nerdesin Cemal BEŞKARDEŞ Ağbi….
Mustafa BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)