CHP’nin bugün yapılan grup toplantısında 26 Kasım’da Katar ile imzalanan anlaşmalar ile ilgili broşür dağıtıldı. Broşürde Katar’a satılan şirket ve varlıklar sıralandı.
CHP, Borsa İstanbul’a Katar’ın ortak olması ile ilgili TBMM’de araştırma komisyonu kurulması için önerge de verdi.
CHP grup toplantısında milletvekili sırlarına dağıtılan broşürde, Borsa İstanbul hisseleri, Tank Palet Fabrikası, Antalya limanı, Ataköy sahilinde araziler, Kanal İstanbul güzergahında araziler, Digitürk, Haliç Altın Boynuz Projesi, BMC, Finansbank, A Bank, İstanbul Boğazı’nın en pahalı yalısı, İstinye Park, oteller, hastaneler, inşaat şirketleri, Banvit ve gıda şirketleri ile tekstil ve giyim firmaları gibi örnekler sıralanarak maddelerin her birinin yanında “Katar’a satıldı” ifadesi yer aldı.
“Kaça satılıyor? Hangi koşullarda satılıyor? Neden Katar’a satılıyor? ‘BU DA MAHKEME
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da grup konuşmasında, broşürü göstererek “Yeni bir broşür hazırladık. Mahkeme kararıyla bu da toplatılır” dedi.
Geçen 6 Kasım’da Nevşehir Sulh Ceza Hakimliği, CHP’nin “10 Maddede Kıdem Tazminatında Fon Aldatmacası” ve “Arpalık Aile Şirketi...” başlıklı kitapçıkları hakkında toplatma kararı vermişti.
Bu arada CHP, Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) işlemleri ve Borsa İstanbul’a Katar’ın ortak olması ile ilgili TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, hazırladıkları önergeyi TBMM Başkanlığı’na sundu. CHP, önergenin bugün TBMM Genel Kurulu’nda ele alınarak görüşülmesi için grup önerisi getirecek.
Önergenin gerekçesinde Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi’nin; “Sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek” amacıyla kurulduğu, ancak TVF’nin Sayıştay denetiminden kaçırıldığı belirtildi.
Gerekçede, “Tamamı yoksul halkımızın vergileriyle kurulmuş, ülkemizin değerleri olan önemli şirketleri bünyesinde toplayan, bugün için uzun vadeli kredi notu BB- ve not görünümü negatif olan TVF; geçen haftalarda uluslararası piyasalardan borçlanmak istemiş, ancak borç bulamamıştır. Y
aptığı operasyonlar için son iki yılda Hazine garantisiyle dışarıdan 1 milyar euro borçlanan, Hazine’ye ayrıca iç borçlanma yoluyla 67,9 milyar liralık bir borç yükü yaratan TVF, şimdi de elindeki varlıkları kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla elden çıkarmaya başlamıştır” denildi.
TVF bünyesindeki Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payının Katar Yatırım Otoritesi’ne satışının hangi yöntemle yapıldığı ve fiyatın nasıl belirlendiği gibi detayların kamuoyundan gizlendiği belirtilen önergede, şu ifadelere yer verildi:
“Bu devir, ülkemizin bütün birikimlerinin toplandığı TVF’nin adeta bir hayırsız evlat fonu gibi bünyesindeki kamu bankaları başta olmak üzere tüm şirketleri hesap vermeden, bilgi vermeden elden çıkarabileceği bir zemini de yaratmış olması açısından endişe verici bulunmaktadır.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan; her şeyi tek elde toplama arzusunun bir sonucu olarak TVF’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğunda da kendisi oturmaktadır. Uzun bir dönem fonun başkanvekili olarak Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın görev yaptığı düşünüldüğünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli birikimleri bir aile şirketi tarafından kimseye hesap verilmeden, gizli kapaklı ikili ilişkiler tesis edilerek yönetilmektedir.
Kamu bankalarından stratejik şirketlere kadar ülkenin en önemli kurumlarını bünyesinde tutan TVF’nin aynı yöntemle diğer şirketlerin hisse, diğer varlık ve haklarını satma riski bulunmaktadır. Yapılan bu hisse, varlık ve hak devirlerinin yasal yollardan yapılıp yapılmadığı parasal tutarlarının ne olduğu bilinmemektedir.
TVF’nin kapalı kapılar ardında yaptığı bu tür operasyonların şeffaflaştırılması gerekmektedir.”
Önergede, ‘ekonomik sabotajlara kalkan olma’ ve ‘Türkiye’yi küresel oyuncu yapma’ gerekçeleriyle kurulan TVF’nin denetimsiz borçlanma kurumuna dönüştüğünü belirtilerek, “Kaynak yaratmak bir yana, ‘askıda ekmek’ uygulamasına muhtaç bırakılan vatandaşın lokmalarını küçültmektedir. Milletin kör kuruşunun hesabını sorması gereken TBMM, TVF’nin milletin kurumlarını haraç-mezat elden çıkarmasına seyirci kalmamalıdır” denildi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)