Atatürk Heykeli ve Mustafa Kemaller. YÜREK meselesidir bu… Yürekli insanlar korku bilmez, olaylar karşısında susmaz, sustuğunda günlerce konuşmaması ise bir şeyler yapacağından ileri gelir. İçin için yanar tutuşur…
İşte böylesi anda Mustafa Kemal yüreğini harlanmış tepsi içine koyarak Samsun’a yol aldı.
19 Mayısta Samsun’da idi… Yüreğini tepsiye koyduğu zaman tepsinin kızıllığını kaybettiğini gördü. Olacak bu iş dedi. Samsun, Havza, Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara. İnönü Savaşları, Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük taarruz. Hedefiniz Akdeniz’dir ileri emri ve İzmir’den düşman ordusunun denize dökülmesi…
Sonra Cumhuriyetin kurulması…
Dünyayı şaşırtan bu olay mazlum ülkeler için ışığı oldu. Bağımsızlık savaşları başladı ve onlarca devlet bağımsızlığa ve demokrasiye kavuştu.
Türkiye Yeni bir döneme girdi. Fakat bunu hazmedemeyenler vardı. İstiyorlardı padişahlık devam etsin, “Allah’a değil Padişaha Kul olalım”. HAYIR, OLAMAZ, HİÇ BİR İNSAN, BİR BAŞKA İNSANIN KULU OLAMAZ dedi biri…
Açtı kültür savaşını, denizciliğe, çiftçiliğe, sanayiye, yaşam tarzına, kültüre yöneldi. Halkını uyandırabilmek için Kur’an-ı Kerim’in mealini, Hadislerin mealini yazdırdı. Bütün bunları fosil kafalıların işine gelmedi. Onlar, halkın en yetkili bilim adamlarına yazdırttı.
Kendilerini önder kabul edecek bekleyişini devam ettirdiler. Ama Allah’ın Türk Ulusuna armağan ettiği, yani aslında görevlendirdiği mavi gözlü dev adam Gazi Mustafa Kemal Atatürk bunlara papuç bırakmadı, devasını devam ettirdi. Sonuçta bu dünyadan göçtü Allah’ın rahmetine yolcu edildi…
Tüm ülke günlerce gözyaşı döktü arkasından… Bütün dünya arkasından yas tuttu. Dünyanın hemen her köşesinde, her devletin önemli şehirlerinde ya bulvarlara adı verildi ya da heykelleri yapıldı…
Tabii Türkiye’de de heykelleri yapıldı. Meydanlara, köşe başlarına dikildi. Bulvarlara, caddeler, sokaklara, hatta anıt gibi yükselen önemli binalara ismi verildi.
Ama bunları hazmedemeyen önemli bir grup vardı.
Hepsi de yılan dilliydi. Çağdışı, uşak kılıklı, kendilerini başkalarının kulu kabul edenlerdi bunlar…
Bu tip adamlar meydana boş bulduğunda Atatürk’ün adına saldırı yaptılar, eserlerine saldırdılar, heykellerini kırmaya, devirmeye devam edip durdular en son dün akşam Samsun’da meydana geldi şereften yoksun, inancı sıfırlanmış iki kişi gece vakti ATATÜRKÜN 1931 yapılan ve Samsun’a çıktığı yere dikilen görkemli heykeli kaidesinden koparıp atmak, yıkıp parçalamak için heykeli atın ayaklarından halatla bağladılar ve kamyonla çekiştirmeye başladılar durumu gören halk üzerlerine yürüdü, halat kopunca hızla kaçtılarsa da yakalandılar.
EY UŞAKLI KILIKLI ZAVALLILAR,
MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ, ELBETTEKİ YAKALANACAKTINIZ VE YAKALANDINIZ.
SİZİN ÖLMÜŞLERİNİZDE GELSE, CEMİ CÜMLESİ DİRİLSE, HATTA SİZİ ŞÖYLE VEYA BÖYLE YÖNLENDİRENLER TÜM YARDAKÇI VA HEMPALARI İLE GELSE HİÇ BİR ŞEY YAPAMAZSINIZ, YAPAMADIĞINIZ GİBİ SOPAYI YER GİDERSİNİZ. ZİRA MUSTAFA KEMALLER BİTMEZ, BUNU BİLESİNİZ.
ÇOK MERAK EDİYORUZ YAKALANAN BU ŞEREFSİZLERE NE GİBİ BİR CEZA VERİLECEK, YOKSA SIRTLARI SIVANIP SALIVERİLECEKLER Mİ?
İbrahim Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)