Yerel seçimlerin tarihi belli olduktan sonra siyaset ısınmaya başladı, Siyasiler, projeleri unuttu, Kendi reklamlarını yapmayı da unuttu! Her şeyi profesyonelce yapacaklar, Hedefleri belli.
Hedef Çirkin Siyaset,
Alı al, Moru mor günler gözüküyor!
Bıçak gibi keskin kalemler, gazete sayfalarında, internet sitelerinde, kahve dedikodularında, siyaset pazarının çirkinleşmeye başladığı mecliste, laf üreten, hakaret eden, bir dönem daha kendini göstermek için kavga yapan insanların cirit attığı bir döneme girmeye başladık.
Sarıyer de aday adayları cirit atmaya başlayacak,
Malum seçimlerde her dönem adları geçen insanlar şimdiden konuşulmaya başlandı.
Müzmin alışkanlıklarını yine nüksettirmeye başladılar.
Kocaman partilerin yeni aday çıkaramadığı Sarıyer de yine eski tas eski hamam, aynı isimler dolaşmaya başladı.
İsimleri dolaştıranlar ise, malum isimlerin genel çevresinde ki İnsanlar,
Ah şimdi göreve gelse, aday olsa, hatta aday adayı olsa da biraz nemalansam, bu tip insanların genel menfaat ilişkileri sadece siyaseti çıkabilecek aday pazarlamada kullanmaları,
Kendileri aday olamayacağından başkalarını aday göstererek para kazanmak,
Piyasacılar bilirler!
Siyaset pazarlamacıları ki her partide bolca bulunur, mutlaka yanında bulundukları kişileri, yani kendinden daha yetenekli, gösterişli, biraz ağzı laf yapan, durumu müsait insanları pazarlamaya başlarlar.
Binlerce proje üretirler, adayı hazırlarlar, kendisinin bile çıkmayacağını bildiği bir adayı sırf maddi menfaat ve parasal kaynak için meydanlarda konuşmaya başlatırlar,
Siyaset parlamacılarının amacı seçim kazanmak değildir,
Sadece para kazanmaktır!
Entrikalar dönmeye başlayacak ve hiç ummadığınız adamların, bazı kesimlerde Cemaatçi, Duruma göre Sosyal Demokrat, Her zaman liberal, daima Milliyetçi, birde üstüne üstlük yaşamları boyunca sadece Sarıyer’i düşünürler denilecektir.
Eski aday adayıydı!
Eski Başkan Yardımcısıydı!
Eski Başkandı!
Eskiden ordan dı, şimdi bizden!
Partiye çok emekleri geçti!
Semtimizin En sevilen insanı!
Birde ekleyecekler, Bütün bu insanlar sadece Sarıyer’i düşünerek, yatıp kalkmışlar, proje gerçekleştirmişler, Sarıyer’in yüksek menfaatleri doğrultusunda hizmet edecekler.
Geçin karşılarına, Kuran’a basıp yemin etmezlerse namertim,
Proje bu!
Size sunulan, inandırılan, çevrenizdeki tüm yapılaşma yıllar boyunca tek aday adayı olarak size gösterilmiştir. Bazen kendiniz dahi inanamazsınız, hayrete düşersiniz. Ne iyi adam bu adam dersiniz. Önce siz inanırsınız.
Siyaset pazarlamacıları, kendileri inanmazlar!
İnandırırlar, aday hazırlamak öyle kolay iş değildir.
Her partide bunlardan mevcuttur. Bir masa, bir sandalyeden oluşan yazıhaneler, her hafta sonları kahvaltılar, bazılarının yanlarında, hacılar ve hocalar, bazı günler alimler ve bilim adamları, dinlemediği ve sadece görüntü olsun diye gidilen seminerler ve paneller, Açılışlarda boy gösterenler, etrafında ise tanımadığın, ama siyaset pazarlamacılarının her birinin iyi tanıdığı çevreyi dolduran ve adayı gezdiren insanlar…
Adaylar ise piyasacılardan çok farklı tabi, Deri koltuklu yazıhaneler, cilalı mobilyalar, kopyalanmış duvar resimler, sürekli meşgul çalan telefonlar, her zaman yazıhanede gelene dalkavukluk yapacak üç kişilik yağdanlık takımı.
Piyasacılardan sürekli durum değerlendirmeleri. Partilerinin içerisinde tezğahtarlar…
Sadece bir fark vardır! Ona dikkat ediniz!
İster sağcı, ister solcu, ister İslamcı, ister Atatürkçü olsun, adaylar değil ama, siyaset parlamacıları mutlaka bir kenardan dostturlar. Hatta en yakın arkadaştırlar, ortak özellikleri ise piyasadır.
İyi iş kaptın, hadi bakalım bu seni iki sene idare eder.
Şimdi son dönem yaşanan seçimlere bakın ve hatırlayın, Piyasacıları, ekipleri düşünün, şu an ne iş yapıyorlar, nasıl nemalanmışlar!
Gene aynı insanlara şuandan itibaren bakın tekrar ortaya çıkmaya başladılar, Gene aday adayı hazırlıyorlar.
Tuaf olan ise sizler bunları bildiğiniz halde yine aynı oyuna ortak oluyorsunuz.
Bir umut mu?
Seçim kazanılsa da, kaybedilse de, kazanan hep piyasacılardır. Tek fark var. bu dönem piyasacılar fiyatları artırdılar.
Pamuk eller cebe….
Mustafa BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)