Mehmet Ağabey soyadı ile anılır. Yani soyadı ilk isim olarak kullanılır ve “Varyemez Mehmet” denilir. Hep öyle söylenegelmiştir. Ben de soyadının Varyemez olduğunu bilmeden “Varyemez Mehmet Ağabey” derdim. Komşumuzdu…
Ama bazı iyiler vardır ki herkes onu iyi olarak tanır, lanse eder hatta iyi olduğunu vurgulamaktan çekinmez. İşte bu isimlerden biri de Mehmet Ağabey’dir. Aynen eşi Semahat Abla gibi…
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş derler ya işte aynen öyle… Bu iki muhteşem insan nasıl birbirlerini bulmuşlar…
Ben kesinlikle görücü usulü ile olmuştur derim (!)…
Mehmet Ağabey balık alıp satardı. Madrabaz derler balık alan satdanlara. Madrabazlar hırçın olur, yırtık olur, çok gir işken olur. Mehmet Ağabey öyle değildi. O bir büyük insan, bir güzel melekti sanki. Herkes alış verişini yaptıktan sonra alacağını alır ve işine bakardı. Halim-selim, ağır başlı vakur, tombul ve kırmızı yanakları ile ve her zaman gülen yüzü ile herkesin sevgisini ve saygısını kazanan biriydi. Bir sabah Büyükdere’ye işinin .başına giderken öldüğü haberi geldi. Kalbi varmış ve son nefesini vermiş (yanılmıyorsam böyleydi). O gün Koru’da Tatar Yakup sokak da tüm gözler ağlıyordu. Allah gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)