Av. Refik İsmail Bey (Kakmacı) Büyükderelidir. Hukukçu
olması nedeni ile meslek olarak avukatlığı seçmiş ve bu işini devam
ettirmiştir. Genç yaşında başladığı avukatlık mesleği nedeni ile geniş
bir muhit edinmiş ve ülkenin ileri gelen aydın ve yurtsever insanları
ile tanışmış, onlarla arkadaşlık ve kader birliği yapma şansını elde
etmiştir.
Kış aylarında çoğu kez Büyükdere dışında ikamet etmesine
karşın yaz aylarında devamlı Büyükdere’de kalıyordu. İşyeri; yani
avukatlık yazıhanesi Cağaloğlu’nda bulunuyordu. Cağaloğlu, İstanbul’un
en hareketli yerlerinden biriydi. Hatta İstanbul’un kalbi gibi bir
yerdi.
Av. Refik İsmail Bey, her yurtsever gibi siyasi olayların
dışında kalamıyordu. Her halükarda ülkenin kurtarılabilmesi için
çalışma kabullenebilirdi, hangi Türk teslim bayrağını çekebilirdi!
yapanlarla gönül ve işbirliği yapmaktan çekinmiyordu.
Birinci Dünya Savaşı Osmanlı İmparatorluğunun yenilgisi
üzerine işgallerin başlamasını takiben, İttihatçı Liderlerin yurt
dışına kaçmaları buhranı daha da derinleştiriyordu. Bu arada
İstanbul’un işgal edilmesi, diğer bölgelerin de işgale uğramaları
yılgınlığı doruk noktaya taşıyordu. İmparatorluk parçalanacak, haçlı
zihniyeti zaferini taçlandıracak değildi ya! Bunu hangi Türk teslim
bayrağını çekebilirdi
Sarıyerli Av. Refik İsmail Bey de İttihatçı idi. Enver
Paşa’nın emri ile kurulan Karakol Cemiyeti’nin kurucularından biriydi.
Karakol Cemiyeti, günümüzün Milli İstihbarat Teşkilâtı gibi çalışan
bir teşkilattı. Hükümetin gözü kulağı bu Cemiyet’in çalışmalarında
idi. Bu teşkilatı iktidarlarının en önemli ayağı olarak kabul
ediyorlardı.
Birinci Cihan Savaşının son yılında Enver Paşa, direkt
olarak kendine bağlı bir istihbarat teşkilatı kurmak için faaliyete
geçiyordu. İttihatçıların meşhurlarından Kara Kemal ile Kara Vasıf
Bey’i evinde kabul ederek böyle bir teşkilatın kurulmasını ve isminin
“Karakol Teşkilatı” konulmasını istiyordu. Hemen çalışmalara
başlanıyor ve Baha Said, Ali Çetinkaya, Yenibahçeli Şükrü, Çerkez
Reşit, Av. Refik İsmail (Kakmacı) ve Sevkıyatçı Rıza Teşkilata dahil
oluyordu. Çok geçmeden; Erkânıharp Miralayı Galatalı Şevket, Sabık
Kafkas Fırkası Kumandanı Erkânıharp Kaymakamı Kemalettin Sami, Japon
Rıza Bey, Erkânıharp Miralayı Edip Servet kurucu oldular. Karakol
Teşkilatının parolası da “K.G.” olarak tespit edildi.
İşgalcilerin, halk üzerindeki yoğun baskısı teşkilatın
genişlemesine yardımcı oldu. Zira milli hislerin ağır bastığı ortamda
millet suskun kalamazdı. Bir şeyler yapmalı, ülkenin kurtuluşu için
çalışılmalı, çalışanlara yardımcı olunmalıydı fikri ağır basınca;
teşkilat genişlemeye başladı ve pek çok yurtsever teşkilata katıldı.
Teşkilata girenlerin tamamı savaşta ve siyasette pişmiş,
deneyimli adamlardı. Hepsi de çevrelerinde, işlerinde sayılan ve
sevilen kişilerdi. Hepsi de korku bilmeyen, gözünü budaktan
esirgemeyen, kabadayı ruhlu, gözü pek ve vatan sevgisi yüksek olan
insanlardı. Teşkilatın kuruluşunda öncülüğü Topkapılı yurtseverler
yapmış, Topkapı’yı diğer bölgeler takip etmişti.
Karakol Teşkilatın kurulması işine, halkı Türk ve Müslüman
olan bölgelerden başlanmıştı. Topkapı’dan sonra sırası ile Şehremini,
Eyüp, Kasımpaşa, Beyazıt, Aksaray, Bakırköy, Kuzguncuk. Üsküdar,
Çengelköy, Beylerbeyi, Anadoluhisarı, Rumeli ve Anadolukavak, Sarıyer,
Büyükdere, Beykoz, Beşiktaş ve Galata teşkilatın kurulduğu bölgeler
oldular.
Mustafa Kemal’in Samsun’a gidişi ve Anadolu’da bağımsızlık
mücadelesini başlatmasını takiben; işareti ile kurulan Müdafaa-i
Milliye (M. M. Grubu) çalışmalarına Av. Refik İsmail Bey de katıldı ve
yardımcı oldu. Cağaloğlu’ndaki yazıhanesini kuruculara tahsis etti.
Kuruluş çalışmaları burada yapıldı ve sonra yaygınlaştırıldı. M. M.
Grubunun Sarıyer bölgesinde teşkilatlanmasına ve benimsenmesine de
katkı vermekten geri kalmadı. Bilhassa Büyükdere’de ikamet etmesi
nedeni burada yoğun çalışma içinde bulundu ve eşrafı, esnafı teşkilata
yardıma çağırdı.
Av. Refik İsmail Bey ulusal kurtuluş mücadelesinin zaferle
tamamlanmasından sonra da kenara çekilmedi. Siyasetin içinde olmaya
devam etti ve Milletvekili olarak T.B.B.M. de görev yaptı. Atatürk’ün
önerisi üzerine eski Başbakan Ali Fethi Okyar’ın 12.08.1930 tarihinde
kurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurucularından biri de
Büyükdereli Refik İsmail Kakmacı idi. Diğer kurucular ise; Nuri
Conker, Semih Hızıroğlu, Tahsin Uzer, Mehmet Emin Yurdakul, Nakiyettin
Yücekök, İlhami Dalkılıç, Süreyya İlmen (Paşa), Ali Haydar Yuluğ ve
Ahmet Ağaoğlu idi.
Ne var ki üç ay sonra parti kendisini fesih etti. Yurt
gezisine çıkan Ali Fethi Okyar, İzmir’de konuşma yaparken çıkan
olaylar üzerine vahim olayların meydana gelebileceği kuşkusuna kapılan
ve yapılanları kabullenemeyen Ali Fethi Okyar 17.11.1930 tarihinde
İçişleri Bakanlığına başvurarak partisinin kapatıldığını bildirdi.
Böylece Refik İsmail Bey’in de kurucusu olduğu Serbest Cumhuriyet
Fırkası yüz gün sonra kapatıldı.
Büyükdere Gençlik Cemiyeti ve Gençlik Mahfeli gibi
gençlerin sosyal ve kültürel çalışmalarına yardımcı olan cemiyetlerin
kurulması çalışmalarına katkıda bulundu. Ayrıca Sarıyer ilçesine
hareketlilik kazandıran, Büyükdere’yi kültür merkezi durumuna getiren
Sarıyer Halkevinin kurulmasına da yardımcı oldu. Av. Refik İsmail Bey
bu tür toplumsal çalışmaların yapılmasına katkı verdiği için ilgi
gördü, takdir edildi ve saygınlığı ile kendini kabul ettirdi.
, uzun boylu, geniş omuzlu ve iri
gövdeli idi. Bu hali ile adeta yenilgi kabul etmez bir kabadayı
görünüşü vardı. Başında fötr şapkası, takım elbise içinde dimdik
duran ve her zaman yanında taşıdığı bastonu ile saygın bir beyefendi
olarak görüldü. Geniş kültürü, hukukçu hüviyeti ve yurtseverliği ile
her zaman saygı gördü.
Av. Refik İsmail Bey karizmatik kişiliği ile
Sarıyerlilerin unutamayacağı bir insandı
İBRAHİM BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)