Rize’de şapka isyanı. Recep Koyuncu Rizeli araştırmacı yazar, kendisini Rize’ye
adamış, “Rizeliler Rize”yi sevse Rize bir başka olurdu” diyecek kadar
açık konuşan biri. Kendini Rize’ye, Rize tarihine, Rize kültürüne ve
Rize yazın hayatına adamış bir büyük yürek.
Recep Koyuncu bu cümleyi kurarken, Rizelileri yermek için
değil, onları Rize ile ilgili daha çok gayret etmeleri hususunda
uyarıyor aslında. Böyle olmasaydı, böyle tatlı sitem ve iğnemelerle
Rizelileri uyarmasaydı, çalışma alanında üç beş yıl içinde bu kadar
büyük gelişme göstermesi imkânı olmazdı. Geç tanıdım kendisini,
konuştuk, dertleştik, yarenlik ettik. Aylarca değil, günlerce de
değil, her görüşmemizde bir iki saatimizi harcadık. Bu bile yetti,
anladık birbirimizi.
Facebook sayfasında bir anons duydum “Rize’de Şapka
İsyanı” ile ilgili İstiklal mahkemesinin tüm belgeleri açıklayacağını
ilan ediyordu”.
İstiklal Mahkemesi ile ilgili bilhassa çok partili hayata
geçtikten sonra o kadar çok şey yazıldı ki ister istemez Rize’den
yükselen bu anonsa kulak vermek geçti içimden. Eline kalemi alan
İstiklal Mahkemelerini yeriyor, verdiği kararları eleştiriyor. Tepeden
tırnağa hatalı hareket ettiklerini yazmaktan geri kalmıyorlardı. Hele
bazı yazarlar, bilhassa sağ kulvarda yarışan yazarların bu
mahkemelerle ilgili yazıları mide bulandırıcı oluyordu. Hilafetçiler,
padişahçılar, işgal yanlıları veryansın ediyordu İstiklal Mahkemesini
kuranlara, mahkemeyi oluşturanlara. Hatta öylesine ileri gidiyorlardı
ki 120 bin insanın idam edildiğini, yüz binlerce insanın değişik hapis
cezaları ile cezalandırıldıklarını yazıyordu. Bunları yazanlar elbette
ki, cumhuriyeti kuranları ve devrimleri gerçekleştirenleri anormal
şekilde yeriyorlardı.
İstiklal mahkemeleri ile ilgili gerçek çalışma “İstiklal
Mahkemeleri” adı ile Ergün Aybars (İst. 1997) tarafından yapıldı.
Akademik bir çalışmaydı ve tüm belgeler yıllarca incelenmek suretiyle
gerçekler ortaya çıkarıldı ve halkın bilgisine sunuldu. Bu kitap
yayınlandıktan sonra Dilipak gibi, İstiklal Mahkemesi aleyhine yazarak
beslenenlerin sesi soluğu kesildi. Elbette ki Dilipak’ın dışında
yüzlercesi de aynı darbeyi yedi…
Recep Koyuncu, Rize’de Şapka İsyanını, İstiklal Mahkemesi
belgelerini inceleyerek açıklayacak anonsunu öğrenince keyif aldım.
Zira hak bildiğini, kurşun gibi ağırda olsa söylemekten geri kalmayan
birinin kaleminden okumak, söyleşisini dinlemek nefis olacaktı.
Rize ve Şapka İsyanı ile kısa bir bilgi vermek isterim:
Şapka devrimini takiben Türkiye’nin değişik bölgelerinde hareketlenme
başladı. Bilhassa İskilipli Atıf Hoca’nın yayınladığı bir kitapçık
halkı tahrik etmekten geri kalmadı. Hatta tekke, dergah, zaviye,
türbedar ve pek çok cami hocası aleyhte konuşmalarla halkı tahrik ve
isyana teşvik ettiler. Rize’de bundan nasibini aldı ve Potomya
(Güneysu)’da isyan başlatıldı. Karakol görevlisi esir alındı. Askerlik
şubesine gidildi, olay büyüdükçe büyüdü ve sonunda eli silahla
yüzlerce insan tehlikeli boyutta hareket eder hale geldi. Olay duyuldu
ve gereken müdahale yapıldığı gibi olayı soruşturmak üzere İstiklal
Mahkemesi görevlendirildi. İstiklal Mahkemesi Erzurum’dan Trabzon’a
Trabzon’dan da Rize’ye giderek duruma müdahale etti. Suçlular
yakalandı, 143 kişi yargılandı 8 kişi idam, 14 kişi on beşer yıl, 22
kişi onar yıl, 19’zu beşer yıl hapis cezası aldı 80 kişi beraat etti.
Recep Koyuncu’yu Flash53 Youtube kanalında izledim.
Moderatör Togay Muratoğlu. Çok yararlı bir söyleşi yaptılar. Tadına
doyamadım. Açık yüreklilikle ve belgelere sadık kalarak İstiklal
Mahkemeleri’nin ne olduğunu, hangi amaçla kurulduğunu, hangi
koşullarda nasıl görev yaptığını, yargılamaları yaparken, ne denli
ciddi hareket edildiğini, aslında Mahkeme Heyeti vicdanı kanaati ile
hareket edebilecekleri hakları var iken belgelere önem verdiklerini
izah ederek önemli bir durumu ortaya koydu. Mahkemelerin halka açık
olduğunu anlatırken, yalan yanlış beyanlarla toplumu uyutan
şarlatanların yüzlerini görmek isterdim, acaba utandılar mı?
Moderatör Togay Muratoğlu’nun ısrarla Recep Koyuncu’yu
sıkıştırarak, çapraz sorular sorması ve ağzından değişik bir şeyler
duymak istemesi ne kadar doğalsa, Recep Koyuncu’nun da gerçeklerden
kopmadan ve belgelerden sapmadan yanıt vermesi de o kadar mükemmeldi
Şu konuya da değinmek isterim. “Rize’de Şapka İsyanı”
bilhassa Rizeliler yeteri kadar incelememiş ama Recep Koyuncu’nun bu
çalışması ve Flash53 youtube deki söyleşisi ile gerçekle yüzleştiler.
Nitekim facebook’ta “Böyle bilmiyorduk”, “Bize doğruyu gösterdiniz”
yorumlarını yapmaları söyleşinin ne denli yararlı olduğunu gösterir.
Teşekkürler Recep Koyucu hocam, önemli bir hizmet ifa
ettiniz sağ olun.
10.08.2020
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)