Yerel basın ayakta “Sarıyer Spor Kulübü siyasete alet
ediliyor” diye…
Buna ilaveten kulübü çok seven taraftarların bir kısmı
“Kulübü çok seviyoruz, adalet yürüyüşünü de destekliyoruz ama kulüp
otobüsünün yürüyüşe gönderilmesine karşıyız. Kulüp siyasi partiler
tarafından kullanılmasın” diyorlar… Hatta kulüp otobüse sanki ilk
defa kullanılıyormuş gibi Bel. Bşk. Şükrü Genç ile Kulüp Başkanı
Saffet Akkoyun’un istifası isteniyor… Hatta bir kısım taraftar ve
yerel basın mensubu Kulüp Basın Sözcüsünün açıklama yapmasını istiyor…
Düşünüyorum, herkes haklı! Neden haklı? diye de soruyorum
kendime, yanıtı kendim veriyorum: Olayı iyi bilmediklerinden, analiz
edemediklerinden ve bazı eylem ve yapılanlardan haberi
olmadıklarından…
Kulübün basın sözcüsü yanıt verdi: “Belediye’nin tercihi!”
Anlayana tabii.
“Çamur at izi kalsın” bu yöntem partililer tarafından
müthiş kullanılır… Israrla çamur atılmaya, yalan/dolanla olay
yaratılmaya devam ediliyor…
Yerel basını iyi bilirim… İçlerinde
bulundum… Bazılarında yazı yazdım, katkı verdim. Nasıl zorluklarla
yayın hayatına devam ettiklerini biliyorum. Gazetenin yayın hayatının
sağlanması çok maliyetlidir, zordur. Bunu da iyi biliyorum. Bu nedenle
de belediyelerden beklentileri vardır. Belediyenin yetkilileri bunu
çok iyi bilirler ve gerektiğinde yardımda bulunmaktan kaçınmazlar…
Yani paslaşırlar! Yerel basını sadece belediye değil, siyasi partiler
de besler, beslemek zorundadır. Çünkü faaliyetlerini topluma basın
aktaracaktır… Bunları çok iyi biliyorum ve kulüp işine geliyorum.
Yerel basın bazen ayarın dozunu kaçırıyor kara balta saldırıyor, o
zaman kullanıldıklarını anlamakta gecikmiyoruz.
Sarıyer Spor Kulübü ve Sarıyer gibi diğer semt kulüpleri
kuruluş tarihleri ile birlikte hami ve fahri başkanlarla siyasi olayın
içine girerler. Genel kurul olur önce Kulüp Başkanı ve yönetim kurulu
seçilir sonra da Fahri ve Hami başkan seçilirdi. Bu durum 1970 yılına
kadar devam etti…
SARIYER SPOR KULÜBÜNDEN SİYASETÇİLER ÇIKMIŞTIR
Sarıyer Spor kulübünde fahri başkanlık yapanlardan
bazıları (Siyasetçi veya idareci); Yusuf Ziya Öniş (Eski T.F.F.
Başkanı, G. Saray ve Güneşspor Bşk, Demokrat Parti eski Milletvekili),
Hadi Hüsmen (Demokrat Parti Milletvekili, Bakan), Enver Sökmen
(General, milletvekili), Nevzat Büyüköztürk (Sarıyer Kaymakamı), Hamdi
Ergün (Kaymakam), Vefa Poyraz (İst. Valisi), Yalçın Gürsel (CHP. İst.
Milletvekili), Ali Sandıkçı (Sarıyer Bel. Bşk. Anavatan)…
Hami Başkanlar genellikle Semt içinden seçilirdi Örneğin;
Yusuf Yarar, Fahrettin Özboy, Haydar Doğ, Emin Göraç, Ahmet Tecimer,
Orhan Köprülü, Galip Kandemir, Dimitri Finfinidis, Muzaffer Arvas,
Cemali Sönmez, Vala Kurtiz, Kemal Yarar ve Selahattin Yarar gibi…
Şunu demek istiyorum. Eğer kulüp siyasilerce
kullanılıyorsa kurulduğundan beri kullanılıyor… Bu denli isyan niye?
Bu isyan kulübü çok sevmekten kaynaklanıyor bunu da biliyorum. Ama
şunu da biliyorum ve bilinmesini istiyorum. Bu kişiler bu görevlere
getirilirken koşarak gelmediler, rica minnet getirildiler ve
kendilerine görev verildi. Ama kulüp sıkıştığında da bu insanlardan
her türlü maddi ve manevi yardımlar alındı. Bunu bilen biri olarak
belirtmek isterim.
İlçelerdeki Belediye Şube Müdürlükleri Belediyelere
Başkanlıklarına dönüştürülünce Belediye Başkanları devreye sokuldu.
Ali Sandıkçı Belediye Başkanı olduğu zaman Anavatan Partisi İlçe
Başkanı Erdal Aksoy kulüp başkanı idi. Sonrasında ise M. İhsan Yalçın
(CHP), Yusuf Tülün (Fazilet P.), Sedat Özsoy (Anavatan P.), Şükrü Genç
(CHP) Belediye başkanı oldular. Hepsi de kendilerini kulübün içine
buldular. Belediye Başkanlarının kulüp başkanı olmaları yasaklanana
kadar başkanlık yaptılar. Örneğin İhsan Yalçın, Yusuf Tülün ve Sedat
Özsoy kulüp başkanı oldular…
Kulüp başkanı olanlar yönetim kurulunu da kendileri
yaptıkları için, mensup olduğu partiden yönetim kuruluna istedikleri
isimleri seçtiler haklı olarak… Yani ağırlıklı olarak Belediye
Başkanlığı hangi siyasi partinin elinde ise o siyasi partinin ağırlığı
kulüp üzerinde oldu… Bu doğal bir şey olarak görünür ama doğal olan
bir şey midir? Asla! Ama zorunlu olan bir şeydir. Zira kulüplerin
kendilerini idame ettirecek ne maddi gücü, ne de tesisi vardı. Böyle
olunca en büyük güç Belediye oluyor ve Belediye Başkanları Kulüp
Başkanı seçiliyor. Bböylece Belediye’nin yarattığı yasal imkânlar
kullanarak yaşam idame ettiriyor. Belediye kulüp yönetimine müdahale
etmediği zaman bile, sosyal çalışmalar meyanında kulübe yardımda
bulunarak yönetim kurullarına yardımcı oluyorlar…
Kulübümüzde görev almış Belediye Başkanlarının hiç
biri gönüllü olarak bu görevi üstlenmediler… Ama insani duygularla ve
semte hizmet anlayışı ile kulübe yardım etmeye devam etiler.
SARIYER KULÜBÜ BELEDİYEYİ KULLANIYOR
Bugün konumuz ise Kulübün CHP Sarıyer Belediyesi
tarafından kullanılmasıdır! Nasıl kullanılıyor?
Ankara’dan CHP Genel Bşk. Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ADALET yürüyüşüne Sarıyer Spor
Kulübü otobüsünün gönderilmesi ile… Benim bildiğim Sarıyer Belediyesi
Sarıyer Spor kulübünü kullanmıyor, Sarıyer Kulübü Belediyeyi
kullanıyor…
SARIYER KULÜBÜNÜN OTOBÜSÜMÜ VAR
Sarıyer Spor Kulübünün otobüsümü var…
O otobüs Sedat Özsoy’un büyük uğraşı sonucunda alınarak Belediye adına kayda
geçirildi. Sonra da Encümen kararı ve belediye meclisinin kabul oyu
ile sadece antrenman ve deplasman maçları için kullanılmak üzere
kulübe tahsis edildi… Hadi dediler, şunu güzelleştirelim ve Sarıyer’i
tanıtalım düşüncesi ile otobüsü Sarıyer arması, sembolü ile
giydirdiler… Nereye giderse Sarıyer’in geldiği anlaşılıyor ve takdir
topluyor. Diğer Belediye Başkanları da aynı yolu izledi ve otobüsü
hala Sarıyer S. K. Kullanıyor…
Otobüs Belediye’nin… O nedenle Sarıyer’in maçları
bittikten sonra Belediye tarafından değişik amaçla kullanılıyor…
ALPASLAN TÜRKEŞ’İN CENAZESİNE GİTTİ
Örneğin cenazelere, sünnet düğünlerine, normal düğünlere gönderiliyor…
Sosyal ve turizm amaçlı gezilere gönderiliyor. Örneğin; Yusuf Tülün
döneminde Sarıyer otobüsü, sezon sonundaki boşluk sırasında; Urfa,
Mardin, Mersin, Edirne gibi şehirlere tura gitti… Bu turda
partili/partisiz Sarıyerliler vardı. Çanakkale şehitlikleri ziyarete
birkaç kez gidildi… Hatta Şebinkarahisar’ın bir köyünde yapılan
festivale bile kulübün otobüsü gönderildi… Hatta hatta… Eleştiride
bulunan bir dosta duyurmak isterim; Merhum Türkeş’in Ankara’daki
cenaze törenine de Sarıyer’in otobüsü ile gidildi…(Hatırlatmak
isterim, otobüsün kaptanı Faruk Yılmaz’dır, bilgi alınabilir).
Yani bunlar yapılırken kulüp kullanılmış mı oldu?
Bu defa gerekti ve Sarıyer Otobüsü ADALET Yürüyüşüne
Sarıyer’den insan götürmek üzere görevlendirildi. Yolcusunu alıp
gitti…
Ve kıyamet koptu! Neden? Kulüp kullanılıyor…
Eskiden kullanılmıyor muydu? Anlattığım geziler, cenazeler, düğünler,
festivallere gidip gelmeler ne idi? Bu geziler yapılırken kulübün
otobüsü ile yapıldı, kulüp kullanılmadı mı?
TAHRİK ETMEYİN, DESTEKLEYİN
Ayıp denen bir şey vardır. Tahrik edenler kör
partililerdir, onların ayak oyununa gelenler devamlı tahrikçi
olacaklar, yıkıcı olacaklar ve çevrelerine, kulüplerine zararlı
olacaklardır. Neden sakin düşünülmüyor… Neden bu kulüpte spor yapmış
olanlar serinkanlılıklarını korumuyor ve kışkırtıcı oluyor… Bu kulübün
formasını giyen, bir gün gelecek belki de yönetici olacak olanların
sorumsuz konuşmaları çok yaralayıcı… İyi ki Sarıyer formasını giyen ve
kalesinde gol görmemek için mücadele edenlerin verdiği mükemmel yanıt
var.
Konuşulacak olay kulübün kullanılması olayı değil.
Konuşulacak olay Kulübün bu transfer badiresinden nasıl
kurtarılacağıdır. Sevelim sevmeyelim, beğenelim beğenmeyelim kulübün
başında bir yönetim kurulu var. Bir başkanı var… İyi kötü görev
yapıyorlar. Maddi olarak tıkanıklık var. Bu tıkanıklığı aşabilmek
için, kulübün kullanıldığını ileri sürenler bir şeyler yapamazlar mı?
Bir araya gelip sorunların çözümü için bir atılımda, paylaşımda,
katkıda bulunamaz mı?
KULÜBÜN BORCUNU ÖDEMEYE TALİP OLUN
Kulübün durumu ortada Saffet Akkoyun verecek ve kulüp
yürüyecek. O zaman neden eleştiriliyor ki? Hiç kimse bir şey
vermeyecek, bir kişi verecek ama eleştirilecek. O zaman karşı
olanların mutlak bir araya gelerek bir yönetim kurul oluşturmaları ve
mevcut yönetim kurulundan da deneyimli bir iki kişiyi aralarına alarak
genel kurula gitmeleri gerekir. Bu da bir bilanço ile ortaya çıkarak
olur… Saffet Başkanın alacağı var! Hangi başkanın yok… Siz çıkın
ortaya, konuşun Saffet Başkanla, kulübün borcunu nasıl ödeyeceğinizi
söyleyin ve yönetime talip olun. Kazandığınızda bu kez siz BELEDİYEYİ
kullanın… Bu yolu dener ve başarılı olursanız Belediye Başkanı Sayın
Şükrü Genç kulübe katkı verecektir buna da inanıyorum…
Kulübü çok sevenler, hayatımı verdim diyenler unutmasın,
kulüpte uzun yıllar çalışanlar hiçbir zaman bu kulüp için hayatımı
verdim demezler… Hayat verilmez, yaşanır. Önemli olan kulübü en iyi
şekilde ve onurlu yaşatmaktır.
Gelin bunu yapalım, yapmaya çalışanları baltalayacak yerde
onlara yardımcı olalım.
Sarıyerlilik budur… Keskin sirke küpüne zarar verir… Sirke
değil bal olalım…
İbrahim Balcı
E. Sarıyer Spor Kulübü Başkanı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)