Bu konu üzerine kim duracak?
Kim Sarıyer’i Sarıyer yapan değerlerle ilgilenecek, kim ilgi gösterecek, kim elini taşın altına koyacak?
Öncelikle;: İstanbul Valiliği, İ.B.Ş.B. Başkanlığı ve Sarıyer Belediye Başkanlığı konuya sahip çıkması gerekir. Tabii ki Hükümet…Sarıyer’i Sarıyer yapan değerler nelerdir?
Öncelikle tarihi eserler üzerine eğilmek gerekir diye düşünüyorum… Bir tek Rumelihisar Kalesi görkemine yakışır şekilde değerlendiriliyor, kullanılıyor, Buna Bahçeköy Kemeri de ilave edilebilir. Bu kemerin durumu da iyidir.
Bahçeköy’e gittikten sonra Belgrat Ormanına uğramamak olmaz. Belgrat ormanı içinde Bentler de fena değil, bakımlı. Ancak yakınlarına gitmek biraz zor, Ayvat bendi gibi bentlere gidecek yol çok kötü… Diğerlerine gelince iyi diyemiyoruz.
Sarıyer İlçesinin en eski tarihi eseri Ovidius Kulesi...Ceneviz yapısı. Uskumruköydedir. Kendine özgün bir yapısı vardır. Kare şeklinde bir kuledir.20 yıl kadar önce bir sponsor firma tarafından onarılırken tarihi özelliği yitirildiği için görüntü kirliliği oluştu,tarihi özelliği kaybolmuş gibi…
Ovidius Kulesi.... Halk buna Ceneviz kalesi diyorsa da klasik bir Osmanlı yapısıdır. Tarihi süreç içinde mükemmel kullanılmıştır. 10 yıl kadar önce askeri birlik buradan ayrılınca yani kale terk edilince hangi el dokundu bilinmez, koca kale birden bire taş yığını haline geldi, yıkılıp döküldü. böylesine barbarlık dünyanın hiç bir yerinde olmaz (Her halde definecilerin işgaline uğradı).
Ya şu Rumelifener kalesine ne demek lazım? 1960 lı yıllara kadar ordu tarafından kullanıldı. Askeri birlikler kaleden ayrıldıktan sonra bu muhteşem kale kaderine terk edildi. Uzun bir süre Türk sinemasına film platosu olarak hizmet verdi. Tarihi filmler burada çekildi ama ya sonrası… Kalenin iki kuyesi, mahzenleri, toplantı yerleri,yatacak yerleri, burçları ve muhteşem arenasi (meydanı) var. Arenası üç beş bin kişiyi ağırlayacak kadar büyük.
Ama kalenin her tarafı dökülüyor. Hele cümle kapısı ha yıkıldı yıkılacak … Allah’ını sevenler gidip görsünler. Sarıyerliler duyarlı değil ama her gün onlarca kişi gidip bu kaleyi geziyor.
Herkes YAZIK diyor başka bir şey demiyor. Kale bangır bangır bağırıyor “BENİ KURTARIN” diye.. Yani “Beni onarın” diye bağırıyor..
Bu ülkede Kültür Bakanlığı yok mu? Ne iş yapar. Arkası olan üç beş yazarın kitaplarını basmak onlara para kandırmak için mi varlar? Yahu gelin, gezin ne halde olduğunu görün. Bu ecdat yadigarları Batılı devletlerin elinde olsa gül bahçesine çevirirler…
Dünyanın insanı gezmek, görmek için koşar gelir. Kale o kadar muhteşem ki, dünyanın en şöhretli müzisyenleri burada resitaller, konserler verebilir. Ama kim ipler, kim dinler. Bu toplum, bu görev adamları böylesine duyarsız olduktan sonra… Bu kaleyi müze yapmak için teşebbüse geçene de”EVET” denilmemesinin, izin verilmemesinin nedeni de meçhul…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)