1995/96 sezonunda şampiyon olan Sarıyer I. Türkiye Ligine çıktı. Lige çok iyi başladı ve müthiş futbolu ile üst üste galibiyet ve dolaysıyla puanlar alarak ilk yarı maçlarını 27 puanla 9. olarak tamamladı.
Sonra teknik direktör değişikliği geldi ve Yılmaz Vural Sarıyer’den ayrıldı (Söz verilmişti kendisine 4 büyük kulüpten biri isterse bırakırız diye). Yılmaz Vural’ın yerine yardımcısı Fatih Eser getirildi. Fatih takımı çok iyi tanıyordu ama tutmadı ve yenilgiler arka arkaya geldi. Adeta çorap sökülmüş gidiyordu. Sonra tekrar değişiklik yapıldı bu kez Yaşar Duran göreve getirildi. Yine olmadı yenilgiler arka arkaya geldi ve takım tamamı ile düşme hattının içine girdi. VE DÜŞTÜ…
Sarıyer’in düşme hattındaki en büyük rakibi Van Spordu. Van Spor şehir takımı olmanın avantajını fevkalade kullanıyor ve istediği her yardımı alıyordu. Hele Sarıyer’i Van da 2-1 yendikten sonra düşmeyeceği ümidini büyük ölçüde kazandı. Her çıktığı maçı kazanıyor ve aradaki puan farkını kapatıyordu. Nihayet zor haftalar geldi. Sarıyer rakip alanda Çanakkale Dardanel ile oynarken Van Spor rakip alanda Gaziantep Spor ile oynuyordu. G. Antep Tek. Dir. Sakıp Özberk “Yenmek için elimizden geleni yapacağız” diyordu. Sarıyer Ç. Dardanel’e 1-0 yeniliyor, Van Spor da deplasmanda Gaziantep’i Kamil Ocak Stadında 1-0 yeniyordu. Bu maç hayli enteresan geçti. Takımlar saha çıktığında Gaziantepli seyirciler takımını alkışlarken, görevliler tarafından susturuldular, susmayanlar güvenlikçiler tarafından dışarı çıkarıldılar. Maçta mücadele eden, koşan, çabalayan futbolcuları da G. Antep teknik direktörü Sakıp Özberk oyundan aldı.
Bu şartlar altında al gülüm ver gülüm oyun devam ederken ŞİKE’yi kabullenemeyen bir kısım seyirci maçı terk ettiler. Yerli basının büyük kısmı hayretler içinde maçı izlediler. Protokol tribününde iki takım yöneticiler birbirlerini kutlarken YEREL GAZİANTEP 27 GAZETESİ de maçla ilgili toplantı yapıyor ve maçın DÜPEDÜZ ŞİKE OLDUĞUNU FAİRPLAY KURALLARININ ÇİĞNENDİĞİNİ kararını veriyordu. Bu karara göre; GAZİANTEP 27 GAZETESİ SİMSİYAH ÇIKACAK VE MAÇLA İLGİLİ HİÇ BİR ŞEY YAZILMAYACAK… Nitekim öyle oldu 19.5.1997 tarihli Yerel Gaziantep 27 Gazetesinin spor sayfası boydan boya siyah çıktı. Sayfanın tam ortasında dev gibi bir SORU (?) işareti ve alt kısma da spor yazarlarının isim ve soyadları yer aldı.
Tabii olay Van Spor olayı değil. Olay Gaziantep Sporun -kendi saha ve seyircisi önünde maçı komşu takım gördüğü Van Spora alenen bırakması, Türkiye Futbol Federasyonunda tüm yazılanlara, çizilenlere, itirazlara rağmen ŞİKE olayının üzerine gitmemesidir.
Gerçek olan, Sarıyer’in küme düştüğü ve tüm bu yaşananların kayıtlara geçtiği ve tarihin derinliklerindeki yerini aldığıdır.
Elbette ki bu olay bugün gerek Sarıyer’de gerekse Gaziantep Sporda oynayan futbolcuları ilgilendirmiyor. Onlar takımları için mücadele edecek ve ekmek parası için, çoluk çocuklarının nafakası için uğraş verecektir.
Burada önemli olan o günleri yaşayan Sarıyer seyircisinin tutum ve davranışlarıdır. Tabii ki o günleri unutmamış, unutamazlar. Hırslıdırlar, hınçlıdırlar, o büyük ezikliğin içinden kendilerini çıkarıp dışarı atamamışlardır ve bugünü beklemektedirler…
Gaziantepspor’u yenmek hedeftir Sarıyer için. Ancak bu hedefe giderken, heyecana yenik düşmeyelim.
Sarıyer seyircisi, ayrıca kendi futbolcusunu, geçmişin içine çekmemelidir. 21 yıl evvelini futbolcusuna yaşatmamalıdır. O havaya giren futbolcular gerçek futbollarını ortaya koyamazlar. O zaman olan Sarıyer takımına olur. Teknik direktörümüz Serdar Bozkurt’un, futbolcularına her zamankinden daha fazla sahip çıkması gerekir diye düşünüyorum.
Sarıyer seyircinin aklıselimi ile hareket etmesini, küfürlü tezahürat yapmamalarını öneririm. Paranın en çok lazım olduğu bir dönemde kulübümüz kötü tezahürat nedeni ile para cezası ödemek zorunda kalmasın. Taraftar maçın son saniyesine kadar sonuç ne olursa olsun takımını desteklemeli ve yarınlara ümitle bakmalıdır. Keza yöneticilerimizde Protokol tribününde daha ağırbaşlı olmalı, misafirlere hoşgörülü davranmalıdır. Çünkü bugün maç burada ama ikinci devre rakip sahada olacaktır. Bütün bunları düşünmek zorundayız.
Sarıyer Spor kulübüne destek vaktidir. İşte işler yoluna gitmektedir. Taraftar maça daha kalabalık gelmeli, yönetimden yardım beklemeden para vererek maça girmeli ve böylece desteğini göstermelidir. Kulüpte uzun yıllar yönetici ve başkanlık yapanların artık bir vesile ile bir araya gelmeleri sağlanmalı ve bu büyük ve şerefli yarışta kulübe katkı vermeleri istenmeli ve sağlanmalıdır.
SARIYERLİLER, KULÜBÜ YILLARCA SIRTLAYANLAR, İYİ GÜNÜNDE KÖTÜ GÜNÜNDE LACİVERT-BEYAZLI CAMİANIN İÇİNDE OLANLAR, BAŞARISI İÇİN UĞRAŞ VERENLER ARTIK LÜTFEN BİR ARAYA GELİN, BİR ARAYA GELİN, BİR ARAYA GELİN.
Sarıyer Spor Kulubü Eski Başkanı İbrahim Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)