Ülke yararı hapisteyiz. Oh olsun bize! Demek ki hak
etmişiz ki cezalandırıldık. Biraz tuhaf ama ince düşünüldüğünde öyle
kabul etmek gerek. Öyle ya salgın hastalık aldı başını gidiyor. Ne
Çin’i dinledi ne Hindistan’ı, ne İran’ı pas geçti ne de Rusya’da durak
yaptı. Hele ülkemize öyle bir girdi ki sanki kırmızı dipli mumla davet
edilen ağır misafir. Vurdukça vuruyor, duracağı yok.
Meret hastalığın seyri de kötü… Sinsice insan vücuduna
giriyor, çöküyor insanın omuzlarına, bastırdıkça bastırıyor, sırtına
kaya düşmüş gibi yapıyor insanı, ateş, ağrı, kusma, iştahsızlık
imanını gevretiyor insanın.
Lanet virüsün duracağı yok. Avrupa’yı ve bilhassa bizi
sevmeyen Avrupa Birliğini çok sevdi. Bizim siyasilerin darağacına
çekeceği AB ülkelerini de aldı kıskacına, bizim intikamımızı alıyor
gibi. Almanya’yı aldı kucağını evirip çevirip yere vuruyor ama Merkel
de hani kaya gibi. Zira bir türlü pes demiyor, açmış kesenin ağzını
verip duruyor vatandaşına açlık çekmesinler diye. İngiltere bir başka
âlem! Önceleri pek dikkate almadı ama şimdi öyle değil. Vaka sayısı
arttıkça, tabutlar peşi sıra gitmeye başlayınca o da soruna dört elle
sarıldı. Ya şu palavracı İtalya ne demeli. Biraktı ipin ucunu. “Ölen
ölür kalan sağlar bizimdir” der gibi. Hiç oralı olmadı. Ne zaman ölüm
sayısı dudak uçuklatır hale geldi, ipi ellerine aldı siyasiler ve
savaşa girdiler. İspanyollar da önceleri pek oralı olmadı ama
sonraları akılları başlarına geldi. Önlem üzerine önlem alıyorlar ama
ölümler de gelmeye ve cenaze arabaları mezarlıklara koşmaya devam
ediyorlar… Fransa gururlu millet, Türkleri hiç sevmezler, ya da öyle
görünürler. Onlar da kendilerine çok güvendi ama güvendikleri dağlara
kar yağdı ve vakalar binleri bulunca, önlemlere başvurdular ama ölüm
sayısı yine fazla…
Tuhaf değil mi? Bu meret hastalık Afrika’ya uğramadı.
Hiçbir kötü haber yok. Aslında orası hep kötü olduğu için, bu meret
hastalık o kötülerin içinde kaybolup gitti galiba.
Bence bu meret virüs, Trum’un ABD başkan olması ile
sinirlendiği için kendisini meydanlara attı. Trump’un sağı solu belli
olmadığı için kızgın olmalı. Hangi devlet için iki iyi laf etse
arkasından ya o ülkenin içinde gruplar birbirine giriyor ya da komşu
ülkeler birbirleri ile dalaşıyor. Böyle olunca da gücünü gösterecek
ya, hemen yaptırım uyguluyor. Libya, Tunus, Mısır, Filistin, Irak,
Suriye, Somali ve diğer ülkeler ile birlikte Türkiye… ABD leri ve
Trump’un gadrine uğrayanlardan…
Dinsizin hakkından imansız gelir misali, koronavirüs da
Trump’un hakkından geldi. Meydan okudu, ileri geri konuştu, sonunda
seçim meydanına çıktı, o hızla Biden’in aleyhinde konuşup durdu ve
sonuç seçimi kaybeden taraf oldu iyi mi?
Ama bence kazın ayağı öyle değil gibi… İster inanın ister
inanmayın kazın ayağı öyle değil. Varsın o ülkeler, Trump veya Putin
bulsunlar cezalarını bize ne? Gerçek olan öyle değil ki. Yahu
Ülkemizde 20 yaş altı ile 65 yaş üstü yaptırım yedi… Gençlere sözümüz
yok onlar bir yolunu bulur vakit geçirirler, Ama 65 yaş üstü olanlar
ne yapacak? Evde oturmaktan kötürüm olacaklar mübarekler. Haftanın
beş günü izinleri var. Askerler gibi Saat 100.oo dan 13.oo kadar çarşı
izni. Buna ihtiyaç izni deniliyor. İyi de yaş 65 zaten yürümekte
zorlanıyor, nasıl olacak bu? Sokağa çıkıp çarşıya giderken, çarşıdan
ihtiyaçlarını görüp eve dönerken toplu taşıma araçlarına binmek yasak…
Pek ne olacak? Adamlar zaten nerede ise yürümekte zorlanıyor bir de
toplu taşıma araçlarına binmesinler. Peki, ne yapsınlar? Yürüsünler
mi? Nasıl olacak bu… Eve gidene kadar son nefeslerini verirler,
kimsenin haberi bile olmaz.
Sorun çok! Sorumlu yok… Varsa da ki vardır, onlar
açıkgözler yüzünden bizimle ilgilenemiyorlar ki. Yahu
cumartesi-pazarları sokağa çıkma yasağı var. Bunlar gerekli önlemler.
Herkes uyarsa harika olacak ama bazı aklı evveller çıkıyor, arzularına
gem vuramıyorlar ve bir araya geliyorlar, bir kolayını bulup bir evde
toplanıyorlar ya da bir kahvehanenin arka odalarından birinde bir
araya geliyor, bu da olmazsa bir bağ evinde bir araya geliyorlar ve
kumar oynuyorlar. Bu arada tabi şişenin dibine vurmayı da ihmal
etmiyorlar. Eeee hangi dönemdeyiz? Yapılanlar gizli kalmıyor ki, bir
bakıyorsun bir ihbar, bastırıyor güvenlik güçleri, bir araya gelip
yasak günde kumar oynayanları, içki şişesinin dibine vuranları
toparlayıp götürüyor, basıyor cezayı gönderiyor evlerine… Altmış beş
yaş stü olanlara yaptıkları gibi.
Eeee fazla yapacak bir şey yok… Yasaklara uymak gerek.
Sağlık için ne gerekiyorsa yapmak asli görev. Herkesin bu görevi
yerine getirmesi demek. Gönül pencerelerini açık tutmak demek!
14.12.2020
İbrahim Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)