Son Dakika Haberler

BÜTÜN KABAHAT KORONAVİRÜS’TE!

BÜTÜN KABAHAT KORONAVİRÜS’TE!
Okunma : Yorum Yap

Erzurum’da keşfedildi, Odunpazarı’nda tezgâh kurdu,
Edirne’de kaldıysa da tezgââhı dükkana dönüşmedi. İzmir sağlam mekân!
Örümcek ağını burada dokumaya başladı, gelişti, gelişti, büyüdü kabına
sığmaz oldu.

Yeni yeni evler, Işık saçmaya başladı, yetmedi okullar ve
yurtlarla büyüdükçe büyüdü, sonuçta adeta tek başına bir şirket, tek
başına bir devlet gibi oldu. Astığı astık, kestiği kestik… Sonuçta
toplumun damarlarına girdi, siyasallaştı, selam verenleri, hatır
soranları esareti altına aldı, onların tacı oldu ve sonunda dünyaya
açılarak evrenselliğe oynadı.

Deşifre oldu, mahkemelere gidip geldi,
sonuçta kaşla göz arasında ABD de buldu kendine artık, ABD elinde
oyuncaktı. Burada da kendisinden başka kimseyi öne çıkarmadı. Çıkmaya
çalışanları da tek tek bertaraf ederek temizledi. Sonuçta artık en
büyük biziz dercesine harekete geçtiler ve 15 Temmuz kalkışması ile
Türkiye’yi pis emellerine kurban edeceği inancını yaşarken
tepelendiler… Olan ülkeye oldu, olan şanlı Türk ordusunun
komutanlarına, aydınlara ve Atatürkçülere oldu. Günahsız, suçsuz
insanlar öldü, ocaklar söndü…

İsmi konuldu FETO Çetesi… Bu çetenin üç
ayağı var ikisi belli: teşkilat ve para. Bir ayak yok: Siyasi Ayak.

15 Temmuz kalkışması ile ilgili soruşturulması önergeleri
verildi, hep reddedildi. Kimsenin aklı ermedi bu işe… Hem anormal
şekilde FETO çetesi eleştiriliyor ve hem de TBMM de soruşturulması
iktidar kanadı tarafından reddediliyor… Buna siyaseten iflas denmez de
ne denir…

Ülke 1984 ten beri PKK belası uğraşıyor. Kullanılan bir
Abdullah Öcalan’ın ülkenin başına bela olacağını hiç kimse aklına
getirmedi. Kullanıldı! Dernek kurdurdular, sonra da iş çığırından
çıktı kuranlar ve devletin karşısına çıktılar. Halkalara Özgürlük
sloganı ile harekete geçtiler ve sonra da sloganı Kürtlere Özgürlüğe
dönüştürdüler. Kendilerini kabul ettirmek için eylem kararı alarak
dağa çıktılar Eruh baskını ile 34 Kürt köylüsüne bebe-nene demeden
katlettiler.Dağları, kentleri mesken tuttular. O günden bu yana
binlerce vatandaşı, binlerce güvenlik gücü elemanını öldürdüler,
binlercesi de güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.

PKK bitti bitecek
derken iktidar değişti ve başa AKP geldi. Eylemler yine başladı…

Kürt vatandaşlar siyasi parti kurdular. Seçimlere girdiler. Her seferinde
barajı aşıp meclise girdiler. Grup kurdular, mücadelelerini verdiler.
Ama partiyi zorlayan, onlara dayatmalarda bulunan dağ kadrosu vardı ve
sürekli huzursuzluğun devamını istediler. Partinin yapacağı şey; Ülke
ile bütünleşmek olmalıydı başaramadılar ya da beceremediler… Partileri
kapandı, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, hapse
atıldılar ama değişen bir şey olmadı. İktidar ileri bir adım attı ve
Çözüm süreci dedi… Oslo ve Dolmabahçe toplantılarına alınan çözüm
süreci kararlarına rağmen tezlerinden vazgeçmediler SUR olayı ile
Çözüm süreci sona erdi. Güneydoğu ateş çemberi içine girdi. Irak ve
sonrasında Suriye Savaşı ve Ortadoğu da emperyalist devletlerin
oyunları ve bu oyanlara alet olanlar…

İktidar ekonomik güç kaybettikçe, yerel seçimlerde başarısız olunca, tekrar HDP üzerine
gidildi ve seçilen belediye başkanlarının hemen tamamı görevden
alındı, bazıları tutuklandı… Haklı/haksız ama yapılan büyük bir olay…
Tek sorun APO görünüyor ama o da tutuklu… Kardeş Öcalan’ın siyasi
parti mitinginde konuşturulması bir garabetti gerçekleşti, sonra da
“kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum” denildi. Ne zaman doğrular
söylenecek? Ne zaman HDP tüm Türkiye’nin partisi olacak? Bütün siyasi
partiler bir araya gelip bu sorun çözülemez mi? Kimden korkuluyor?
Ülkemizin böyle bir şeye ihtiyacı yok mu?

Türk milliyetçilerinin sığınağı MHP de kabuk değiştiriyor
Devlet Bahçeli sayesinde… Dün konuştuklarını unutan bir faninin
anormal dönüşü ve kopuşunu da beraberinde getirdi ve İYİ parti zuhur
etti. Hatta kısa bir süre içinde TBMM ne girdi. Devlet Bahçeli neden
bu kadar anormal dönüş yaptı? Partiler iktidar olmak için mücadele
eder, MHP Devlet Bahçeli sayesinde stepne haline geldi neden? Kaset
meselesi! Ne kaseti? Kimin için? Ülke ekonomik olarak batış
noktasında, Türk parası değer olarak yerlerde sürünüyor, iktidar ve
stepnesi oralı değil… MHP içinden biraz ses çıktığında hemen tu kaka
ediliyor ve atılıyorlar partiden. Kumanda kimin elinde?

CHP anaç parti… Onlarca parti doğurmuş bugüne kadar… Böyle
olduğu için bir türlü iktidara gelemiyor. Bir de yanlış tercih ve
politikalar olunca… Kılıçdaroğlu dokuz seçim kaybetti ama hala başkan
kalmakta direniyor. Ne bekliyor? Yenilikten yana değil, olamıyor… CHP
tam birkaç puan ileri geçiyor kesinlikte birileri yola taş koyuyor…
İşte M. İnce… İlçe Başkanı, İl Başkanı, milletvekili, Grup sözcüsü,
sonunda Cumhurbaşkanı Adayı oldun ama hala bencilliğe neden esir olur?
Parti kurma çalışmaları neden? Gerek mi var? İnsan biraz kanaatkâr
olur, bekler… Ama bir güç var itekliyor, CHP bir adım ileri gitmesin
diye. Örnekleri boldur.

İYİ parti maşallahı var, Gayet iyi gidiyordu… Ama kara
kedi girdi trafoya galiba. Partinin en güçlü isimlerinden biri olan
Aytun Çıray küllüm edildi. Harcandı. Sadece o değil. Birkaç kişi daha!
Bazı insanlar vardır huzursuzluktan huzur duyarlar, bu bana ait
deyimdir. İşte Ümit Özdağ… İYİ partinin ağır toplarından ama bir türlü
istediği ortamı bulamadı. O da genel kurulda darbe alanlardan olmalı
ki birden bire TV leri dolaşmaya başladı ve bir iki yıl önce dört
siyasi partinin (CHP-İYİ-HD P-SP) bir araya gelerek yeni Anayasa
yapmak için çalışma yaptıklarını açıkladı. Partiler hemen “Hayır”
yanıtını verdiler… Şimdi Ümit Özdağ hoca zevahiri kurtarmaya
çalışıyor… Siyasetçi, hele bilim insanı bir profesörse ne konuştuğunu
bilmez mi? Böylesine hata yapar mı?

Demek ki birileri ülkemizin üzerinden ellini bir türlü
çekmiyor. Birileri iplerini eline almış, Karagöz Hacivat gibi gibi
oynatıyor,. Biliyorum hatanın kimde olduğunu:

Bütün hata dünyayı kasıp kavuran KORONAVİRÜSTEDİR. Zira o
kadar ürkütücü ki, millet böyle ıvır zıvır işlerle oyalanarak vakit
geçiriyor.

İbrahim Balcı

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)