Son Dakika Haberler

DURSUN KARACA VE TÜRK SANAT MÜZİĞİ

DURSUN KARACA VE TÜRK SANAT MÜZİĞİ
Okunma : Yorum Yap

ibalci_99Dursun Karaca’yı Türk sanat müziğinin unutulmaz isimlerinden biridir. Rize Çayeli’nde 1946 da doğmuş ve ailece çocuk yaşta Sarıyer’e (Maden) gelerek yerleşmişlerdir. Halen Sarıyer’de ikamet etmektedir.

Müzik çalışmalarını öğrencilik hayatı ile birlikte devam ettirdi. Ut çalıyor ve beste çalışmaları yaparak müzik piyasasına adım atıyordu. Biri kız olmak üzere iki çocuk sahibi olan Dursun Karaca 1984-1989 yılları arasında Sarıyer Belediyesinde Mali ve Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan yardımcısı olarak görev yaptı. 2000-2010 yılları arasında MESAM (Müzik Telif Hakları Kuruluşu) kuruluşundan itibaren Genel sekreterliği görevinde bulundu. Yedi bin üyeli MESAM ile 184 ülkenin benzer kuruluşları ile karşılıklı hak arama sözleşmeleri yapılmasına öncülük yaptı. Türkiye’de telif haklarının yerleşmesi hizmetlerinde bulundu. “Telif Haklarında Ticari ve Siyasi Oyunlar” adlı bir kitap yazarak telif hakları konusuna dikkat çekti.

Dursun Karaca pek öne çıkmayan, medyadan kaçan ama çalışkanlığı ile dikkat çeken bir sanatçıdır. Gösterişli yaşamdan ne kadar kaçsa, aranan adamlardan biridir. Bu nedenledir ki eserler, Türk sanat müziğinin önemli sesleri tarafından yorumlanmaktadır.

Dursun Karaca şarkı bestesi ile beraber marş da bestelemiştir. Örneğin; İstanbul Barosu Marşı, Nişantaşı Anadolu Lisesi Marşı, bestelediği marşlardan bazılarıdır.

Aynı zamanda söz yazarı da olan Dursun Karaca’nın TRT repertuarında yer alan 35 eseri bulunmaktadır. Bu eserler TRT nin hemen hemen tüm sanatçıları tarafından yorumlanmıştır. “Yüreğimde bir ateş, düşlerimde nursun” (hicaz), “Bir tutum hasret” (Kürdili hicazkâr), “Adını anmaya varmıyor dilim” (Nihavent). “Seninle bu aşkı kaldığı yerden” (Nihavent tango), “Sen gittin gideli yüzüm gülmüyor” (Hicaz/Düyek), “Nasıl Unutursun” (Hicaz), “Sabret diyorsun bana” (Nihavent), “Yanık bıraktın beni türbede bir mum gibi” (Caz şarkı), “Ölürüm biliyorsun” (Muhayyer Kürdi Fantezi), “Beni kalbinde ara” (Hicaz) ve “Gittiğin o uzak yerden” (Nihavent fantezi) bestelerinden bazılarıdır.

Dursun Karaca’nın eserleri; Zeki Müren, Muazzez Abacı, Melahat Gürses, Kemal Caner, Nezir Kanaat, Nazan Sivacı, Seher Dilmaç, İnci Çayırlı, Tuğçe Pala, Cengizhan Sönmez, Lale Mumcu, İlkay Armen, Vedat Kaplan ve daha pek çok sanatçı tarafından televizyonlarda ve CD lerde (tüm internet ortamında) okunmuştur.

Beste yarışmalarında çok sayıda ödül kazanan Dursun Karaca, Sarıyer Belediyesi, Kültür Vakfı, Sarıyer Halk Eğitim Merkezi ve diğer kuruluşlara müzik eğitimi vermiş, ayrıca Yıldırım Gürses, Erol Sayan, Radife Erten, Mustafa Sağyaşar gibi ustaları bu kuruluşlara getirerek müzik eğitimi vermeleri sağlamış ve Türk sanat müziğinin yaygınlaştırılması için gayret göstermiştir.

Sarıyer’de 1964 yılında Sarıyer Halk Eğitim Merkezinde halk müziği çalışmalarını başlattı.

Uzun yıllardan beri müzik çalışmalarını devam ettiren Dursun Karaca, bir çok kurumun sanat müziği korolarını çalıştırdı ve buralardan pek çok sayıda müzisyen yetiştirdi. Sarıyerliler Derneği, TSM Korosu, Sarıyer Musiki Cemiyeti, Sarıyer Halk Eğitim Merkezi, ÇAYDER (Çayeli Dernekler Federasyonu), Sipahi Ocağı Binicilik kulübü üyesidir.

Kendisini Türk sanat müziğine adayan Dursun Karaca sessiz sedasız çalışmalarını devam ettirmekte, dernek korolarında gençlerin yetişmesine yardımcı olmaktadır. Biri kız iki çocuğu var. İkisi de İTÜ Devlet konservatuar mezunudur. Oğlu elektronik müzik aranjörü olup 42 ülkede satışa sunulan iki adet elektronik müzik albümü bulunuyor.

İşte Sarıyer’de bulunan bir değer. Bestekâr ve söz yazarı olarak en verimli çağında olan Dursun Karaca’yı değerlendirmek, sessiz ama inançlı bir müziksever olan Karaca’yı sahip çıkarak ona rahat çalışma ortamı yaratmak gerekir diye düşünüyorum.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)