EYPO O GÜN ÖLDÜ !

O bir amatör futbolcuydu. Sarıyer formasını giyiyordu.
Takımın iyilerindendi. 1969 yılı transfer ayı idi. Yusuf Dalgıç ile
beraberdi, karşıma çıktılar. “Ne yapıyorsunuz” dedim güldüler. “Gelin”
dedim yanıma geldiler. “Oturun” dedim, oturdular. Ne düşündüklerini
sordum “Abi birkaç kulüp istiyor bize gideceğiz” dediler. Gözlerinin
içine baktım ikisinin de. Onları rahatsız etmek istedim. İkisi de
mahcup, benden birkaç söz bekler gibiydiler. Hiç konuşmadım,
gözlerinin içine bakmaya devam ettim. İkisi de sözleşmişçesine
başlarını yere indirdiler. Garsonu çağırdım, “ iki ayran getir” dedim…
Garson bir koşu gidip geldi. Ayranları masanın üzerine bıraktı…

Eyüp ile Yusuf’un elleri masa üzerindeki ayran şişelerine
gitmedi. Öyle kala kaldılar. Ayranları açtım, bardaklara boşalttım ve:

“Siz Sarıyerlisiniz, hiçbir yere gidemezsiniz, bu kulübün
forması hiçbir şeye değiştirilemez… Size transfer parası olarak iki
ayran yeter” dedim… Ne diyorsun der gibi yüzüme baktılar… Güldüm…
“İstikbaliniz var, yarınlar sizin olacak. Çok çalışın oynarsınız,
hakkınız yenmez” dedim ve kalkıp gittim… Onlar da peşimden sırra kadem
bastılar…

Eyüp Odabaşı, o yaşta mükemmel top tekniği ile göz
kamaştıran biriydi. Takımın en iyi adamlarından biri olacağı
muhakkaktı ve öyle oldu. Takımın direkt adamı ve orta sahanın beyni
oldu. Eyüp-Garo-Hayri sloganını yarattılar… Yanlarında B. Eyüp,
Cengiz, Suphi, Metin, Zeki, Tarık, Şener, Erdin ve 71 Mustafa Sarıyer
futbol ekolünü yarattılar.

Sonraki sezon müthiş bir Sarıyer çıktı sahneye; Eyüp,
Şener, Garo, Hayri, Metin Meşe, Metin Kalkan, Hayri, Yıldırım, Cengiz,
Andon, Hayri, Mustafa 71, Mustafa Pırnal, Tarık başarıdan başarıya
koştular ve sonuç Şampiyonluk… Ve milli takıma yolculuk… Yakışmıştı
Eyüp Odabaşı’ya Ayyıldızlı milli takım forması…

Eyüp, Sarıyer’den ayrıldığında Fenerbahçe’ye transfer
oldu. Didi’nin teknik direktör olduğu takımda forma giydi. Lig
Şampiyonluğu, Türkiye Kupası Şampiyonluğu ve Cumhurbaşkanlığı
Kupalarını kaldıran ellerden biri olmayı bildi. Sonraki yıllar
Trabzonspor’a transfer oldu. Burada da başarılı futbolunu devam
ettirdi ve burada da Lig şampiyonluğu, Türkiye Kupası ve
Cumhurbaşkanlığı kupalarını kaldıran ellerden biri olmayı bildi.
Sonraki yıllarda Karabük’te yer aldı. Bu kulüpte oynamaktan çok,
stajını tamamlamak için bulundu. Sonraki durağı Sarıyer oldu ama artık
ayakları kendisine yeteri kadar kumanda etmiyordu. Yorgun düşmüştü…
Futbolu bırakmayı düşündü ve gerçekleştirdi.

Futbolu bırakmasına bıraktı da futboldan kopamadı. “Haydi
görev başına” denildiğinde Sarıyer S. K. Yönetim kurulunda buldu
kendini. Baba Kenan’ın yanında genel kaptanlık stajını yaptı… Çok
sevdi bu görevi. Futbolcu idi, futbolcularla haşır neşirdi, onlarla iç
içe olmayı seviyordu kısa sürede Genel kaptan oldu… Eyüp Odabaşı
Sarıyer Kulübünde bir başarı daha yaşadı ve Sarıyer II. Türkiye Ligi
şampiyonu olarak I. Türkiye Ligine yükseldi…

Sarıyer efsane yönetim kurulu ve efsane futbolcu kadrosu
ile I. Türkiye liginde büyük başarılara imza attı. İki kez 4 ncü, bir
kez beşinci oldu. Turnuvalarda başarılı sonuçlar aldı. Türkiye’ye 25
yıl sonra Kulüplerarası Balkan Kupasını Şampiyonluğunu getirdi…

Sarıyer Spor Kulübünün tüm başarılarında büyük katkısı
vardı Eyüp Odabaşı’nın. Renkli kişiliği, inanırlığı ve işbirliği ile
sadece kulübünde değil, tüm Türkiye’de tanınan ve simge kabul edilen
bir usta kulüp yönetici, genel kaptan olmayı bildi.

Kulübünü her zaman ve her yerde en iyi şekilde temsil
etmeği kendine şiar edindi. Kulübüne ömrünü adadı… 14 yaşında geldiği
kulübünde aralıksız elli yıl hizmet etmek gibi ağır bir yükün altından
başarı ile kalkmayı bildi…

İsmi Tüm Türkiye genelinde saygınlık yarattığı için
kıskanılıyordu. Her gittiği yerde aranır olması, sorulması ve çok iyi
karşılanması kulüpte şu veya bu şekilde görev alan bir kısım siyasi
kimlikli kişileri rahatsız ettiği için Eyüp’e ve dolaysıyla kulübe
karşı tavır konuldu… Bunu hissettiği anda “Ben kulübüme zarar veremem.
Benim yüzümden kulübe yardım etmeyeceklerse, o yönetimde olmam, onlar
yardımı yapsınlar” diyerek işaret verdi. Nitekim düşündükleri aynen
çıktı ve Başkan adayı olan kişiye “Eyüp’ü listene alma” denildi… Eyüp
bunu duyunca kendi isteği ile listeye girmedi…

İşte Eyüp Odabaşı, yani hepimizin ortak deyişi iye EYPO o
gün öldü, o gün aramızdan ayrıldı…

Allah gani gani rahmet eylesin, nurlar-ışıklar içinde uyusun…

Yazan İbrahim BALCI