SARIYER- 2, BAYRAMPAŞA- 0
Sarıyer kazanmaya devam ediyor. Ligin ilk devresinin
başında gösterdiği performansı gösteren Sarıyer ilk iki rakibi
Ü.Anadolu ve Pendik’i yendikten sonra bugün de Bayrampaşa’yı 2-0 la
geçerek üç kıymetli puan aldı ve puan cetvelinde üçüncü sıraya
yükseldi. Gelecek hafta rakip sahada Pazarspor’u yenerse, ilk
devredeki performansı yakalamış olacak… Bu da Sarıyer’in şampiyonluk
yolundaki yarışı devam ettireceği inancını pekiştirir. Ama!
Evet! Bunun “Ama”sı var ve bu çok önemlidir. Unutmayalım
Sarıyer’in yendiği rakiplerden Pendik dışındakiler ligin alt sırasında
yer alıyorlar. Önemli olan, ilk yarıda kendi alanında kaybettiği
maçları kaybetmemektir. Dileriz öyle olur.
Sarıyer’in Bayrampaşa maçını farklı kazanacağı inancı yaygındı ama
Sarıyer böyle bir futbol oynayamadı. Ancak yine de er iki yarıda
attığı gollerle maçı kazanmayı bildi. Rakip Sarıyer kalesinde
tehlikeli olmaktan uzaktı. Sarıyer kalesini güç durumda bırakacak gol
adamları yoktu… Buna karşın yine de topa Sarıyer’den fazla sahip
oldular, Sarıyer’den fazla köşe atışı kullandılar.
Sarıyer maç boyu mücadele etti. Yorgunluk alameti
görülmedi. Sarıyer takımında öteden beri mevcut olan hastalık yine
kendisini belli etti. Orta alanda beklenen futbolu oynayamadı, daha
doğrusu orta sahada ağırlığını hissettiremedi. Sarıyer savunmasının
kötü olduğu söylenemez. Hele Oğuz alındıktan sonra büyük bir sorunda
halledilmiş oldu. Geri dörtlü artık birbirlerine alışmış, pek göze
batan hata yapmıyorlar. Alabildiğine oyuna ağırlık koyabiliyorlar.
Bilhassa iki bekten Eray bu maçta yıldız yıldız parladı. İlk yarıda
aynı şeyi Fırat Sezer için söyleyebiliriz. Serkan Yalçın temkinli,
Sabutay attığı gol dışında da başarılıydı. Orta alanda bu kez Berkay
hayli iyi göründü. Mustafa çok top çalmasına iyi mücadele etmesine
karşın kendi futbolunu oynayamadı. Cihan bir varlık gösteremedi, sağ
çizgi adamı Serkan Çalık’ı gözlerimiz arıyor. Bir an önce toparlanması
gerekir. Zira Sarıyer’in ona ihtiyacı var. İleri uçta yer alanlardan
Tahir iyi şeyler yapmak istiyor, iyi mücadele veriyor ama son
hareketlerinde sorun var. Daha temkinli oynamalı, başını kaldırmalı,
son hareketi yaparken bilinçli yapmalı ve paylaşımcı olmalıdır. Cemre
devamlı üzerine oynanmasından rahatsız oluyor ama fırsat bulduğunda da
affetmiyor yine mükemmel bir golle takımı rahatlattı. Sonradan oyuna
giren Hakan’ın ilk on birde oynaması ve eski formuna ulaşması ve ilk
on birde oynaması halinde takımın rahatlayacağı ve daha etkili futbol
oynayacağı muhakkak. Buna bir de formda bir Barış eklenirse diyecek
yok. Ergün ise bilinen, tanıdığımız bir forvet elemanı ama maçlara
hazır değil, form tutması halinde sorun kalmaz. Bu arada Bartu’yu
ihmal etmemek gerekir. Takımın en çabuk ve en hızlı adamı, hiç ihmal
edilmeye gelmez. Bu durumu ile Kasımpaşa’da oynayacak halde değil, o
nedenle kendisinden gelecek yıl için de yararlanılabilir.
Sarıyer’in şampiyonluk iddiasının devam etmesi için ilk
yarıda yendiği rakiplerinin dışında kalan ve kendi sahasında puan
kaybettiği takımları yenmesi ve ayrıca deplasmandan da puan alması
gerekir. Bu da takımın varsa maddi sorunlarının halledilmesi ile olur.
Ama kolay değil… Günümüzdeki paralar büyük paralar, ödenmesi sorun!
İşte bu sorunların üstesinden gelinmesi gerekir…
Maça her iki takım seyircisi damga vurdu. Maç öncesi
başlayan dostluk gösterileri maç sonuna kadar devam etti. Sarıyer
seyircisi son yıllarda hayli etkin hareket ediyor ve kulüplerarası
seyirci dostluğunun pekişmesi için caba harcıyor. İşte Bayrampaşa
seyircisi ile olan dostluk ve Karagümrük ile olan yoldaşlık ortada…
Bunun diğer takımlarla da yapmak gerekir. Bu Sarıyer seyircisine
yaraşır. Çünkü Sarıyer seyircisi I. Türkiye Ligini görmüş bir
seyircidir… Eyüp ile Ü. Anadolu ile olan küslüklerin de giderilmesi
için caba harcamalıdır.
Teknik Direktör Mehmet Birinci’yi alışılmadık bir durumda
izledik. Bu kez takım elbiseli değil, eşortmanla sahaya çıktı. Yedek
kulübesine oturdu ve ikinci yarının ortalarına kadar ayağa bile
kalkmadı. Bu dikkat çekti. Çünkü Mehmet Birinci hoca yedek kulübesinde
ateşli silah gibidir. İleri gider, geri gelir, futbolcusunu uyarır ve
ateşleme görevi yapar. Bunu bugün görmedik. Maçın bitimi ile de
soyunma odasına değil, kale arkası tribün tarafındaki çıkış kapısına
gitti. İnşallah bir sorun yoktur… Sorunda olabilir. Giderilmesi yolu
bulunmalıdır.
Bu arada Belediye Başkanı Şükrü Genç’in tribünde
göünmemesi, pek çok söylentiyi de beraberinde getirdi. Bir kopuş mu
var? Bir bilinmezlik mi? Soran sorana! Sarıyer’in bölünmüşlükle işi
olamaz. Koca kulüp bir yönetim tarafından sırtlanılamaz. Sırtlanılmaya
çalışılsa da yeteri bilgi, beceri ve mali güç sağlanamaz… O halde
yapılacak şey güçlerin birleştirilmesidir. Sadece Bel. Bşk. Şükrü
Bey’in maçlara gelmesinin sağlanması değil, Sayın Sarıyer Kaymakamı
Sayın Gürsoy Osman Bilgin’nin de güç birliği içine alınarak tek yumruk
olunmalıdır. Başarı başka türlü gelmez… O nedenle varsa kırgınlık,
anlaşmazlık gibi ufak tefek şeyler, bunların giderilmesi için kulüp
yönetimine büyük görev düşmektedir. Gereken özveri gösterilmeli ve
kulübe güç katacak bu kişiler ziyaret edilerek, güç birliğine
katılmaları sağlanmalıdır. Bunu yapmakla hiç kimse bir şey kaybetmez
Sarıyer çok şey kazanır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)