Günümüz birlik olma günü. Bunu iktidar, muhalefet parti
sözcüleri devamlı belirtiyorlar. Bunu ülkenin sanayicileri, ticaret
erbabı, sivil toplum kuruluşları, aydınlar, yazarlar, çizerler,
paranın başında bulunanlar ile bütün halk söylüyor…
Gerçek olan da budur. Yani bu tür söylemlerin devam etmesi ama yerine getirilmesidir.
Bunu gerçekleştirebiliyor muyuz? Soruna burada rahatlıkla “Hayır”
diyoruz. Durum ortada. İste son bir iki günde olanlardan bir demet:
Af Yasası apor topar çıkarıldı. Muhalefet partilerinin
hiçbir görüşü dikkate alınmadı. Enteresandır, çıkması gerekenler
içerde kaldı, içerde kalması gerekenler afla salıverildiler.
Düşüncelerinden dolayı gazeteciler, yazarlar hapiste; devleti
hortumlayanlar, çocuk tacizcileri, kadınları döven, yaralayan, öldüren
kanlı katiller, yoktan yere adam öldürenler, soyguncular salıverildi,
buna karşın suçu hakaret içeren iki satır tweet atmak olanlar içerde.
Af yasası ile tahliye olanlardan biri İzmir Torbalı’da
tartıştığı adamı öldürerek katil oldu. Demek ki af da bir işe
yaramadı.
Salgın hastalığın ortalığı kasıp kavurduğu günlerde,
enteresan işler oluyor! Dünyayı umursamayan adamlar işi gücü bırakmış
sefa âlemlerinin devamı için bir çadır deposunu pavyon yaptılar, tabii
enselendiler.
Sokağa çıkma yasağını fırsat zanneden uğursuzlar,
uyuşturucu tacirleri arabalarını uyuşturucu aracı olarak kullanırken
yakalanarak gözaltına alındı. Bulsunlar belâlarını!
Gün birlik günü denilmesine rağmen Adana B.Ş.
Belediyesinin yaptırdığı seyyar sahra hastanesini Bakanlık kabul
etmediği ve “Hastane uygun değildir” şeklinde tutanak tutturdu. “Size
teşekkür ederiz, eksiğini biz tamamlarız” diyemediler. Bu nasıl bir
zihniyettir? Bu nasıl birlik olmaktır?
İstanbul Belediye Başkanlığı fakirlere, düşkünlere yardım için banka
hesabı açıp, yardım edeceklerin para yatırmasını istiyor, derhal banka
hesaplarına el konuluyor, yatırılan para bloke edildiği gibi
vatandaşın yardım etmesi yasaklanıyor. Bu nasıl birlik olmaktır?
Sayın Cumhurbaşkanı ve sonra da AKP temsilcileri “devlet içinde
devlet olmaz” diyor. İyi de şu dinci ve yandaş vakıflar nasıl
vatandaştan yardım topluyorlar, onlara neden mani olunmuyor? Böyle mi
birlik sağlanacak?
AKP sözcüsü Mahir Ünal harika bir çıkış yapıyor “CHP
belediyelerinin yardımı Paralel yapıdır”. Paralel yapının ne olduğu
bilinmiyor gibi konuşuyor. Kendilerinin Feto’nun yanında boy boy
fotoğrafları olduğunu hatırına bile getirmiyor. Bu paralel yapıya
örnek değil mi? Birlik böyle mi sağlanacak?
CHP li bir kısım belediyenin aşevi var. Yoksul ailelere
yemek dağıtıyor. Buna bile tahammül edemiyorlar ve aş evleri
kapatılıyor. Bu mudur birlik olma?
Eyüp’te aşevi var. Yıllardan beri büyük bir kitleye yemek
dağıtıyor, yıllardan beri maddi yardım alıyor, ihtiyaçları için koyun,
inek gibi hayvanları kabul ediyor ve halka mükemmel hizmet veriyor.
Diğer vakıflar hizmet vermiyor muydu? Bu mudur birlik olma?
Muhalif belediyelerin halka ekmek dağıtılmasına mani
olunuyor. AKP li belediyeler de dağıtıyor ama onlara serbest. Bu
mudur birlik olma?
Velhasılıkelam birlik olma gününde maalesef bir araya
gelemiyor etkin ve yetkin insanlar ve bilhassa da iktidar tarafı neden
ısrarla baskı ve şiddet yönetimini benimsiyor?
Koronavirüs denilen illetin ortalığı kasıp kavurduğu
günümüzde, işçi çıkarmalarının yoğunlaştığı, küçük esnafın sahneden
çekildiği, onlarca işyerinin kepenk kapattığı, büyük işyerlerinin
kredi peşinde koştuğu, binlerce insanın aş ve ekmek için devlet
babanın yardımını beklediği günümüzde hala birlik olamıyorsak, hala
iktidar sahipleri durumumuz iyi diyorsa, sonumuzun hiç de ferahlatıcı
olmadığını söylemek kehanet olmasa gerek.
Allah korusun, ülke SİZ – BİZ diye bölündü, bölünüyor,
buna çanak tutanlar utansın.
Allah yardımcımız olsun…
İbrahim Balcı
20.04.2020
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)