-Bana patavatsız diyemezsin!
-Tamam, sözümü geri alıyorum. Sen patavatlısın. Şimdi sorun yok değil mi?
-Buna bir itirazım yok.
-Peki, patavat ne demek? Aranızda patavatın ne olduğunu bilen var mı?
-Sahi patavat ne demek?
–Patavat diye bir sözcük yok, olmadığı için de patavatsız sözünün neyin olumsuzu olduğu da belli değil, buna rağmen yine de birisi bize patavatsız deyince kızıyoruz. Hatta az önce sözümü geri alırken söylediğim gibi sen patavatlısın deyince rahatlıyoruz. Olmayan bir şey olmak bizi niye rahatlatıyor?

-Bunu hiç düşünmemiştim.
-Şuradaki sarı tişört giyeni görüyor musunuz?
-Evet, görüyoruz.
-O ahlaklı biri, vicdan sahibi…
-Nereden anladın? Sarı tişört giyiyor olmasından mı?
–Yanından geçen köpeğe tekme atmadığı için bu kanıya vardım.
–Yanından geçen köpeğe tekme atmayan birinin hem ahlaklı hem de vicdan sahibi olduğu kanısına nasıl varılabilir ki?
-Yanından geçen köpeğe tekme atmayan tüm insanlar için vicdan sahibi ve ahlaklı oldukları genellemesini nasıl yapabiliriz?
-Eğer, o sarı tişörtlü yanından geçen köpeği tekmeleseydi onun için kiminiz vicdansız, kiminiz ahlaksız demeyecek miydiniz?
-Derdik.
-Ahlaksız ya da vicdansız diye nitelendireceğiniz o eylemde bulunmadığına göre, ahlaklı ve vicdanlı olmuyor mu?
-Ne alakası var? Köpeği tekmelememek zaten normal bir davranıştır. Biz ona bu nitelemeleri normal davranmadığı için yapıyoruz.
-Norm diyorsunuz, yani toplumun belli bir bağlamda nasıl davranılması gerektiğini belirleyen ilkelerden veya kurallardan bahsediyorsunuz. Yazılı olmamasına rağmen yerleşik olan şeylerin varlığından söz ediyorsunuz. Doğru anladım mı?
-Evet, aynen anladığın gibi…
-Bir tren kazasında çocuğunu yitirmiş anneye kötü davranmak ya da bir maden kazasında yakınını kaybetmiş olanı yere yatırıp tekmelemek de sizce bu norm dediğiniz şeyin dışına çıkmak anlamına gelir mi?
-Tabi ki gelir.
-Norm dediğiniz şeyi toplumun genel eğiliminin belirlediği fikri sizce doğru mudur?
-Tamamıyla doğrudur. İnsanlık diye bir şey var değil mi?
-Bence, o insanlık dediğiniz şey bozulmaya uğruyor.
-Nasıl yani?
-Kamuoyunun sandıktaki tezahürü sizin bakışınızı doğrulamıyor. Köpeğe tekme atanın yanına gidip geçerli akçe budur diyerek köpeğe bir tekme de kendisi atıyor.
-Öyle şey olur mu?
-Olmaz mı? Olmuyor mu?