Siyaset’te 24 Saat…

Siyasi hayatımızda saatlerin artık çok önemi var. Her TV kanalında son zamanlar da “Son Dakika “ haberleri geçmekte. Her an yeni bir haber, bir olay, değişiklik göze çarpmakta, her an bir şeyler olacak diye merakla TV lerden haber beklemekteyiz. Bazı durumlarda internet siteleri özel haber yayınlamakta ve gündem oluşturmaktadır.
İnternet haberciliği son zamanların en çok dikkat edilen konularının başında gelmektedir. Genelde önemli haber ve yorumlar, siyasi yazılar ve operasyonel aktivitasyonlar sitelerde daha etkili olmaktadır. Artık hayatımıza faklı yönden bakabiliyoruz. Her an elimizde telefonlarla daha dikkatli ve anında haber alabiliyoruz. Sonucu ve suçu ve de önemli olayları derinlemesine yaşayabiliyoruz. İnternet bugün en basit suç işleme aracı olmuştur artık.
Siyaset’te 24 saat çok önemlidir. Süleyman Demirel’in siyasi yaşamımıza kattığı bu anlamlı söz sanki bugünler için söylenmiştir.
Sarıyer de siyaset yılların deneyimli siyasi adamları ile gitmekte, Millet Vekili adaylarında beklenildiğinin aksine yeni bir yapılanma olmadığı görülmektedir, seçilebilecek adaylara bakıldığında her zaman olduğu gibi köşe başları tutulmuş ve kamuoyunun tepeden inme gelen adayları ile kadrolar doldurulmuştur.
Sarıyerlilerde memnuniyet var mı? Olmadığını bilmekteyiz. Bir Sarıyerli çıkaramamanın derin üzüntülerindeyiz. Olmadı. Yapamadık. Sığınmalarında bulunmak istemiyoruz.
Aday olmak ve adaylık sürecine hazırlanmak için iletişime geçilmiş mi? Hangi organizasyonda bulunulmuştur. Kamuoyu oluşturulmuş mu? Aday olan insanları hangi kurum veya kuruluş adaylık sürecine hazırlamıştır.
2011 yılındayız ve dünyanın modern ülkelerinde artık Sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar yapmadan ve reklam unsurunu kullanmadan aday çıkarmak ve seçim kazanmak zordur. Bütün dünya, yani dünya liderliğine oynayan insanlar derin ve büyük bütçelerle uluslararası sivil toplum kuruluşları ile tanıtımlarını yapmakta ve seçimleri, adaylıklarını, tanıtımlarını ve kendi ilkelerini ve de parti proğramlarını artık bu kurumlara kendilerini teslim etmeden kazanamamaktadırlar.
Hiçbir kurum ve kuruluşlara girmeden, ortam ve profesyonel tanıtımda bulunmadan siyasi arenaya çıkmak, macera ve kısa yolculuktur. İspanyol romancı “Miguel de Cervantes Saavedra’” nın roman kahramanı yel değirmenlerine karşı savaşan “DON KİŞOT” durumuna düşmüş durumuna sokulurlar.
Oysa ki. Hiç bir aday adayı bu durumu hak etmemiştir. Suç onlarda değildir.
Örneğin; Sarıyer her şeyden önce 2B kanuna ve uygulamasına mahkum dur. Bu konuda gelişim ve tanıtım, çözüm ve mücadele yapılmış mı? Uzman ve adaylık için gerekli çalışma ve tanıtım yapılmış mı? Sadece bu konuyu vermem deki genel maksat Sarıyer’in büyük sorunu olduğu içindir. Kamuoyunda bu konuda çalışmalar olmuş mu? Bunları işlemek için sivil toplum kuruluşları ile çalışmalarda bulunuldu mu? Elbette hayır. Ulusal çapta bir çalışma olmuş mu? Adaylar, Enerji, Teknoloji. Bilişim, İletişim, Sanayi, Hukuk. Sağlık vs vs. Siyasi olarak ulusal ve uluslar arası ses getiren çalışmalarda tanıtımı yapılmış mı? Bilgisi ve becerisi ön plana çıkarılmış mı?
Çünkü. Yerel adaylar. Sadece ilçe genelinde siyasi geleceği düşünmektedir. lakin ilçenin kayıplarında, kamusal kayıplarda. Sarıyer’in boşaltılmasını yaşadığımız resmi dairelerin taşınmasında Son olarak SARIYER ADLİYESİ nin taşınması konusunda Belediye Meclisinde, sivil toplum kuruluşlarından ve yerel basından baskı oluşturulması ve kamuoyu yaratılması ricasında bulunulmuştur.
Sivil Toplum kuruluşlarına verilmeyen değer ve destek, bugün ihtiyaç olduğunda etkisiz kalmakta ve tüm çalışmalar kesintiye uğramaktadır. Oysaki sivil toplum kuruluşlarının bu etkileri ve etkinlikleri var.
Lakin. Sivil Toplum kuruluşlarını kullanmaktaki amaç, sadece siyasi ve gereğinde şahsi kullanılmak için yönlendirildiğinde veya bu çalışmaları yaparken düşüncenin kullanımının ters tepkilerini karşılamak için projelerin bir maddesini işlendiğinde etki değil, ters tepki olarak karşılarına çıkmaktadır.
Siyaseti herkes bilemez derler. Aslında tüm yaşamınızda siyasetle yüz yüze görüşürsünüz. Lakin siyasette bilinmeyene gittiğinizde aslında bedenin ve bilginin kullanıldığı değil, emeği kullandığınızı ve bunun artı değerini alabileceğinizi düşünürsünüz. Hayır! Sivil toplum kuruluşları düşünce ve kuruluş bazında menfaat içeren ve kitleyi kullanabileceğini sananları aslında her zaman, kendi içerisinde bitirmiştir.
Çünkü, Proje olan kişi, yani eserin tanıtımını, satış ve pazarlamasını yaptığınız ve de sunduğunuz kitleye. Zamanını beklemeden sadece ön çalışmasını ve ürünün tanıtımını yaptığınız devamı olmayan bir çalışmada, elinizdeki numune ürün zaten tanıtım aşamasında deforme olmuş demektir.
Deforme vaziyette meydana çıkanlar her zaman Don Kişot olarak yel değirmeni ile savaşmak zorunda kalırlar. Bu gün sizler bu satırları okurken. Cesaretle Aday Adayı çıkan arkadaşlarınız için ne yaptınız diye sorarlar. Listeleri beğenmeyenler, Liste oluşturacak bilinçli ve profesyonelce bir ekip olarak çalışıp hazırladıkları adayları ön plana çıkarmışlar mı? Kocaman bir hayır.
Tüm aday adaylarını cesaretlerinden dolayı kutluyorum.
Kuzey Platformu yeni siyasi döneme farklı ve bilinçli olarak hazırlanmakta, Türkiye ve Sarıyer siyasetine yeni ufuklar açmak için yola çıkmaktadır.
Mustafa BALCI.