Doğuda bunca şehit toprağa düşerken yazmaya elim varmıyor. Ruhları şad olsun, doğmamış torunlarımız için ölüyorlar.
Güneyde durum daha karışık, IŞİD terörünü temizlediğimizi zannederken bir de bakıyoruz Cerablus’u alıp Suriye muhalifi terör örgütü ÖSO’ya teslim etmişiz. Bu ne iştir?
Vaktiyle Suriye’nin muhalif teröristlerini Kenan Evren’in otellerde misafir ettiğini hatırlatıyor. Suriye yönetimi buna karşılık teröristbaşı Apo’yu misafir etmişti. Şimdi Suriye yine kısasa kısas PKK’yı misafir ederse ne olacak?
ABD’nin istediği de bu. Sittin sene komşularımızla savaştırır bizi. 1936’da İsrail devleti kurmak istediklerini söylemeye gelen Kral Edward’a Atatürk aynı endişeyle karşı çıkmıştı. İsrail büyütülüyor şimdi, onun için kan gözyaşı içinde tüm Müslüman milletler.
İsrail’in kuruluşunda Hitler’in 1 Eylül 1939 Polonya saldırısı vardır, onun için bu tarih İsrail’de Barış bayramıdır. Bize de Dünya Barış günü diye kutlatıyorlar. 2.Dünya Savaşı dediğimiz o savaşın sonunda İsrail kuruldu. Ancak 1945’de savaş bittiği halde savunmasız Dresden şehrine Londra’dan kalkan Amerikan bombardıman uçaklarından atılan yangın bombalarıyla 600 bin Alman katledildi ve bu sırada kütüphaneler, müzeler ve bir de Protestan Kilisesi tahrip edildi.
Şimdi dikkatinizi ABD tarafından yıkılmış bu Protestan kilisesine çekmek istiyorum. On yıl kadar önce restore edildi ve masrafların önemli bir bölümü FETÖ tarafından karşılandı! FETÖ ile Protestan Kilisesi ne alâka?
Ilımlı İslamın önemli sembollerinden biri olarak yapılan üçü bir yerde cami-havra-kilise var ya… Üçün biri olan kilise sadece Protestan kilisesidir, onun da asıl sahibi havranın sahibidir.
İncirlik’i ziyaret için çırpınan Alman parlamenterler var ya, bunlar da Dresdenli Protestan Merkel’in CDU partisindendir. Basından okuyoruz; Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Milletvekili Christian von Stetten, İncirlik’teki Alman askerlerini ziyaret etmek için gittiği İncirlik Üssü’ne alınmadı…
Almanya’da yaşayan bir emekli mimar arkadaşım CDU konferanslarında on yıl kadar önce “Biz F.Gülen’i tanıyalım, destekleyelim, Protestanlığı Afganistan’a kadar büyütme hayallerimiz var, Gülen eliyle oralara gidebiliriz” şeklinde konuşulduğunu anlattı. Bu tanımanın sonuçlarını Dresden’deki kilisenin yenilenmesi olarak görüyoruz.
http://www.ensonhaber.com/gundem/203615/kiliseye-en-buyuk-yardim-gulenden.html
Bunun gibi, verdiğiniz haraçların nereye nasıl harcandığını belgelemek mümkün olamayacağı için atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti. Bir kere yasa dışı yola girdiler, ucu açık gitti gider. Kendisini tanıyan kim olursa olsun ayırmamış, topladığı haracı Protestan kilisesine bile harcamış. Dünya benim tebaam olacak diye tutturmuş, öyle inandırılmış, kendini mehdi (kurtarıcı) sanmış, ancak yeni bir zengin azınlık yaratmış.
Vahşi kapitalizmin haraç (Marksist literatürde Primitif Akümülasyon) toplama tuzağına çekmiş insanlarımızı. İhale sana, ama şu kadarı bana… İşe koyarım, ama ayda şu kadarı bana… Benimle aynı karede fotoğraf verirsen ekranlar sana…
En yoksulun bile evine havari gibi bacadan paket indirmiş, sessizce köleliğe boyun eğdirmiş, özgür iradelerini çalmış. Tıpkı Hıristiyanlığın ilk yayılması gibi, krallardan daha güçlü yeni bir zengin papazlar sınıfı doğurmuş.
……
Yeniden Ortaçağ savaşları…
Çocuklar kaçırılıyor, köle satılıyor, savaşın acımasızlığında eziliyorlar. Bir yıl önce Gaziantep’te zihinsel engelli çocukların kayıp haberini hatırladım. Şimdi Gaziantep’te bir mahalle düğününde kız çocuğunu canlı bomba yaptıklarını görüyoruz. Bu kız çocuğu size de kaçırılan kayıp zihinsel engelli çocukları hatırlatmadı mı?
Ders kitaplarında bile normal çocukları zihinsel engelli hale getiren akıl dışı resimler var diye dava açıyoruz, nedenini şimdi daha iyi anladınız. Akıl sağlığı bozulan çocuklar her türlü istismara açık olur. Çocuk Koruma Kanununa aykırı kitaplarla eğitim olmaz. Bu büyük savaştır, çocuklarımızı hiç korumuyoruz. Venedikli Yahudi korsanların 1204’de İstanbul’u işgal edip yağmaladıkları 4.Haçlı Seferinde kaçırılmış (köle) çocuklarla kurulmuş haçlı ordusunu hatırlayalım.
Bu arada. Okulda Zihin Terörü kitabım Kemal Kılıçdaroğlu’na ulaştırıldı, tamamını okuduğu bilgisi bana döndü, bu konuda bir şeyler yapmak üzere Çocuk İstismarı Komisyonunda görevli Bursa Milletvekili Lale Karabıyık’a görüş bildirdiği ve Lale hanımın bu konu üzerinde çalışmaya başladığı bilgisini okurlarımla paylaşmak isterim.
Yeniden ortaçağ savaşlarını yaşıyoruz, eğitimde, bilimde, sanatta savaşın türevlerini görüyoruz. Ancak şu anda ülkemizde sadece FETÖ’nün mali kaynaklarına mercek tutuluyor, diğer alanlarda güç hâlâ ellerinde.
2016-2017 ders yılı başlamak üzere ve ders kitapları daha basılmadı, neden?
Çünkü yayınevleri mercek altında, kitap basamıyorlar. Beş yıllık kullanım süresi bitmiş olan kitapların yenisini hazırlayamıyorlar. Zaten 2017’de tümden müfredat değişeceği ilan edildiği için bu yıl kitap basarlarsa seneye ellerinde kalacak, önleri karanlık, geleceği göremiyorlar.
Ve ilkokullarda kaos sürecek.
İşte kayıtlar başladı ve veliler yine perişan, kiminin okulları ellerinden alınmış, İmam okulu yapılmış, ağlamaktalar.
Bu ders yılında 1.sınıfa başlayan çocuklarımız çok daha fazla perişan olacak. Çünkü okuma-yazma öğreten kitap basılamıyor. Geçen yıl kullanılan Yıldırım Yayınlarının kitabı hem 5.yılı dolduğu için, hem o kitaba dava açtığımız için, hem de yayınevleri mali mercek altına alındığı için yenisini basamıyorlar.
Ve işte, Cerablus’u toplama paralı köle ordusu İŞİD’den alıp ÖSO’ya veriyoruz. ÖSO kim ki, Esat hükümetini devirmesi için ABD’nin emriyle eğittiğimiz IŞİD benzeri bir şey.
Ankara’da yeni fark edilerek kapatılan IŞİD evinde eğitim verilen çocukla, IŞIK evinde eğitim verilen çocuğun aynı üst aklın kölesi olacak şekilde yetiştirildiğini artık görelim.
Biz, koskoca Türk devleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, komşumuz olan devletleri değil de katil sürüleriyle muhatap oluyorsak, bu bizi küçültür, büyük oyuna geliyoruz demektir. Çocuklarımızı böyle koruyamayız.
5 Eylül 2016
Mahiye Morgül
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)