“F.Say’ın Mezopotomya senfonisi” üzerine yazımdan sonra…
“Fazıl Say saftır, kötülük nerden gelir bilmiyor, halkımızdan özür dilesin” dediğim için beni aydın olmamakla eleştirenlere…
………
Dün kendini Türk köyünde müzik öğretmeni olmaya hazırlayan bir ruh halinden geldik bu halka hakaret etmeye…
Bunları benim aydınım bilmiyor.
Ben hala halkla arasında bir gerginlik olmasın diye en hafifinden yazıyorum, bilmem fark ettiniz mi?
Daha açığını söyleyeyim mi; yarın Amerikan servisleri, onu bir meczupa(!) öldürtürler ve bu olayı da Türkiye’de laik-antilaik çatışmasına malzeme yaparlar diye endişe ediyorum.
Aslında Fazıl’ı can güvenliği için korumaya çalışıyorum.
Siz hala Ateizm düşünce özgürlüğü falan noktasındasınız, Fazıl’ı gerçekten düşünüyorsanız bu anlattıklarımı bir daha düşünün.
Hata da yapsa onu korumak zorundayım, özür dilemek büyüklüktür, onun canına gelecek bir zararın bedelini hepimiz torunlarımıza kadar çekeriz.
Bakın, daha önce de küstü ve “gidiyorum bu ülkeden” dedi, ama gidemedi, gidişini durduran neydi. Artık istese de gidemez, kararı kendisi vermiyor gibi…
sağlıcakla
Mayana
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)