Kadir Çelik’in OBJEKTİF programında konu buydu. Aytunç Altındal’ı zehirlediler mi diye girdiler, evinde yapılan talanı görüntüleyerek zehirlenmiş olacağı fikrini önce verdiler. Mesaj şuydu, Atatürk’ün vasiyeti açılmalıdır diyordu çünkü. Atatürk’ün vasiyetini açıklamak gerekir diyordu, ancak ortada vasiyette öne sürülen bağımsız İslam devletleri yoktu!
OBJEKTİF programında konuklar HALİFELİK ATATÜRK’ÜN VASİYETİYDİ demeye getirdiler. Aytunç Altındal’ı da buna alet etmeye çalıştılar.
Sinan Meydan telefonla gereken cevabı verdikçe adı Meriç Tumluer olan konuşmacı çıldırarak onu susturmaya çalıştı. Tumluer, yakında A.Gül açıklanması ertelenen bu vasiyetii açıklayacaktır dedi.
Oysa kazın ayağı öyle değil;
Bütün kalelerine girilmiş, bilfiil işgal edilmiş bir NATO ülkesi Türkiye, Atatürk’ün vasiyetindeki bağımsız ülke değildir, Türk İslam Birliği için diğer İslam ülkelerinin de bağımsız olmasını istemişti.
Çok hain zamanlama yaptılar.
Konuşanlardan Yonca Bayrak adlı bir kız da bu işe teşneydi, Adnan hocanın kızlarına benziyordu. Aytunç Altındal’ın son dönem yakınlarında olan bir kız. Öldüğünün ertesinde evinden çalınan eşyalar görüntülenirken de oradaydı.
Bu zamanlamanın içinde Aytunç beyin zehirlenmesi dahil olabilir. Yorum:
Bence ÇİN güney Asya’da ABD’yi sıkıştırdı, ABD’nin acilen Yavuz Sultan Selimlere ihtiyacı var, onun döneminde Afrikalara kadar gitmişiz övgüleri yaptılar. Şimdi yol gidiyor Endonezyalara…
Ufukta görünen halife A.Gül. Onu bu sıralar hiç yıpratmıyorlar, dikkat!
Tam da dersaneler savaşı başlamışken, cemaatle hükümet kapışırken nerden çıktı bu şimdi demeyin, tam şimdi lazımdı böyle manşetten girecekleri bir konu. Üstelik de kamuoyunun en az bildiği bir konu. Bulanık suda balık avlayacaklar, Halifeliğe dönüş yolu açıktır, Meclis’in uhdesindedir, Hilafet duruyor, kaldırılan Halifelik’ti, diyecekler. Meclis isterse geri getirir, oylansın diyecekler.
Meriç Tumluer, Ankara Adliyesinde 3.Mahkemeye vermiş dilekçeyi, Genel Kurmaydan vasiyetin açıklanmasını istemiş, prosedürü başlatmış, ancak Cumhurbaşkanı açıklamak hakkına sahipmiş, A.Gül hukuka uygun şekilde vasiyeti açıklayacak. 13 Aralık gün olarak belirlenmiş.
Böyle diyor Meriç Tumluer. Ne adına konuşuyorsa, bilemedim.
Ömer Özkaya dedi ki; “Hilafeti ya biz getiririz, ya bize getirirler.” Tehdit gibi algıladım.
Tumluer bey, “AKP hilafeti getirecek” dedi. “Zaten Arnavutluk, Ürdün vb ülkelerle THY vizeleri kaldırıldı, Sayın Davutoğlu İslam Birliği için var gücüyle çalışıyor, Türk İslam birliğini de Halifeliği getirerek kuracağız” dedi.
Küçük dilimi yutacaktım. Bu ne yutulmaz lokmaydı… Nerden çıktı bu şimdi?
Bastırdı Amerikan emperyalizmi, Çin ile güney Asya’da dişlerini gösteriyorlar birbirlerine, ABD’nin yorgun askerleri, taze kan istiyor, işte bu noktada Halifelik İslam liderliği bahanesiyle Türk ordusu Pasifik’te savaşa sokulacak… Plan böyle görünüyor, Endonezya ile Filipinlerle İslam Birliği lafları ettiklerine göre…
Peki de, Türk Deniz Kuvvetleri Hasdal’da zincire vurulmuşken bu işi nasıl yapacaklar?
Atatürk, “Bağımsız devlet kuran, laik yönetime geçen Türkiye, İran ve Afganistan gibi ülkelerle birlik kurmamız mümkündür, diğer İslam ülkeleri de bağımsız devletler kurdukça üçer beşer onlarla da birleşiriz” demiş. Aytunç Altındal eski TV konuşmalarında böyle diyordu. Bugünkü şeriatla yönetilen Suudilerle ya da Katarla şeyhlikle veya bugünkü işgal altındaki Afganistan veya Molla rejimi olan İran ile dememişti. Hele şu anda Mısır ile mi, Suriye ile mi AKP’nin İslamda birlik sağlaması mümkün olur, elbette olamaz. Ama bu hükümet bu yolla kendi sultasını kurmuş olacak ve ihtimaldir yine Yavuz dönemi gibi, Alevi-Sünni, İran –Türkiye savaşı çıkartacaklar.
Halifelik değil asıl maksatları Şii İran’la bizi savaştırmak. Hiç Güney Asya’ya gitmeye gerek yok.
İran ile iyi ilişkiler başladıysa arkası savaştır, Irak’la da öyle oldu, Suriye ile de…
Sevgiyle
M.Morgül /28.11.2013
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)