“Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” demişti Atatürk’ümüz. O, en büyük öğretmendi, başöğretmendi. 24 Kasım günü O’nun başöğretmen oluşunu kutluyoruz. Nasıl kutlayalım, yüzümüz yok, bu nesli kim yetiştirdi?
Ders kitaplarındaki yanlışları anlata anlata bitiremiyorum.
Öğretmenlerin öğretmeniyim diye öğünüyorum. Ama bu nesil ve bu kitaplar benim eserim değil.Özel okulların kitapları da aynı.
Seneye 4 yıllık anaokulu sistemine geçilecek, bunun öğretmeni nasıl yetiştirilecek, kitapları neye göre yazılacak, onu dahi bilmiyoruz.
Öğretmenler gününde öğretmenler sınavlara koşturuldu. TEOG sınavı vardı. Fen Bilgisi sorularında itiraz eden olmuş mudur, internette aradım. Sözcü gazetesinin internet haberlerinde Bilfen öğretmenleriyle röportajı gördüm. Bilfen kendi bastığı kitaplara baksın önce. Her kitap yarıya kadar sağdan sola açılıyor, yarıdan sonra resimler yazılar baş aşağı ters… Atatürk resimleri ve tüm resimler yazılar baş aşağı. Allak bullak oluyor insan. Kitabı ters çevirip yeniden sağdan sola çeviriyorsun, normale dönüyor, ama bu sefer de diğer yarısı ters dönüyor. Bir de sayfa kenarlarında mavili dikey çizgiler atılmış, sanki onlarca sayfa daha kıvrılmış halde, göz yoruyor, şaşırtıyor. Doğa Okullarının kitapları bir başka sakarlık örneği, tüm dersler bir kitabın içinde ünite ünite birbiri ardına dizilmiş, karman çorman.
Şimdi, bu sene, fen öğretmenleri Canlılar ünitesini nasıl öğretti, onu merak ediyorum. Geçen yıla kadar canlılar ikiye ayrılıyordu, içinde insanlar yoktu, bitkiler ve hayvanlar vardı. İtirazlar oldu, bu sene güya düzeldi, bu sefer canlılar dörde ayrıldı. Tabloya bakar mısınız?
Fen ve Teknoloji 5.sınıf Ödev Kitabı, 61.sayfa:
A-Bitkiler, B-Hayvanlar, C-Miskroskobik Canlılar, D-Mantarlar
Dalga geçer gibi. Biz insanlar canlı değil miyiz yoksa?
Seneye yeni bir canlı türü eklenir; Cinler ve Nurani Varlıklar, daha sonra Ufolar…
İkinci tabloda boş bırakılan yerleri tamamlamanız isteniyor, karıştırmadan cevaplayın bakalım. Eğrelti otu nasıl çoğalır, bu seviyede anlatın bakalım! Bakteriler virüsler nasıl beslenirmiş onu da öğrenirsiniz belki. Sayfanın altında bir tablo daha var, büyüteçle ancak görülebilen minnacık hayvan resimlerine baktırıp bunlar nerede yaşar diye soruyor.
Bu eğitim değil zulümdür. Yeter artık, bu çocuklara günahtır!
8.sınıf Fen ve Teknoloji Bilimleri kitabında Elementlerin Sınıflandırılması yanlış anlatılıyor diye dersin öğretmeni bana dert yanıyor. Bana yazarak vermesini istedim.
“8.sınıf, 3.Ünitede, 3 grup element var, Metal, Ametal, Yarımetal. Ametal dediğimiz 8A grubu soygazlar bileşik oluşturmazlar. Kitapta soygazlar Ametal grubu olarak veriliyor, yanlıştır. Ametal grupları bileşik oluştururlar. 8A grubu ametal olarak alınmamalı.”
Evde Kimya mühendisi damadıma sordum, öğretmen doğru söylüyor dedi.
Bilimsel düşünme nedir, kısa bir özetini söylesem: Aralarında bağ kurabilmeyi kolaylaştırmak için bilgileri tasniflendirme, dosyalama edimidir. İnsan hafızası bir kütüphane gibi düzgünce dosyalanmış bilgilerin kayıt odasıdır. Peki şimdi, Fen kitabında bilimsel kurala aykırı bir tasniflendirme yapılıyorsa, örnekte gördüğünüz 5.sınıf Fen kitabında Canlılar, 8.sınıf kitabında Elementler yanlış tasnifleniyorsa, bu çocuk bilimsel düşünme edimi kazanabilir mi?
Ne dersiniz? Türban için sokağa dökülen kızlarımıza sormak gerek, çocuklarınız için neden ayağa kalkmıyorsunuz? Öğretmen oldunuz, ama bu kitaplarla yeni nesli yetiştireceksiniz, neden çocuklarınızın bilimsel eğitim hakkı için ortada yoksunuz?
Öğretmenler Gününde öğretmenlerin geleceği ne olacak, bunu konuşmak isterdim, ama yeni neslin geleceği ne olacak diye endişe etmeyen öğretmenleri konuşmak hiç içimden gelmiyor. Öğretim üyeleri için de öyle, başlarına geleceklerden kendileri endişe etmeyen, günü birlik yaşayan öğretim üyeleri de çok çekecek.
Bugün İngiltere’de 20 milyon İngiliz dört işlem yapamıyor. 1995’de geçirildikleri eğitim modeliyle oldu bu. Biz de 2005 yılında geçirildik o sisteme, Cumhuriyet okullarını yıktılar, kitaplarını hamur kazanlarına attılar! Dört işlem bilmeden lise bitiren nesiller yarattık.
Bugün 24 Kasım. Kutlamayı hak ettiğimiz bir Öğretmenler Günümüz yok. Karşımızda “İşte bizim eserimiz” diyeceğimiz bir nesil yok. Üzgünüm.
Eski ders kitaplarını dağıtmaya devam…
24.11.2016
Mahiye Morgül
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)