Son Darbe Devletten Geldi: Siyasi partilerin seçimler öncesinde düşüreceklerine dair vaatler verdiği on yıllardır memleketin en büyük sorunlarından biridir ENFLASYON! Malum COVİD 19 Pandemi süreci ile birlikte hızlı bir şekilde yukarı yönlü ivme kazanıp yükselmesinin önüne geçilemeyen enflasyon rakamları, son olarak Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi ile küresel bir hale geldiyse de özellikle ülkemizde ne yazık ki 2 ye 3’ e katlandı.
Gıda, barınma, otomotiv, akaryakıt, enerji başta olmak üzere tüm tüketim kalemlerinde TÜİK farklı veriler verse de gerçekte fiyatların bu süreçte % 200 % 300 artışlar gösterdiği gözler önünde.
Farklı ülkelerde ilk COVİD 19 vakaları görülmeye başlandıkça insanlar kalabalıklar arasına daha az girmek, mecbur kalmadıkça evlerinden çıkmamak için, biraz ilerleyen zamanda ise sokağa çıkma yasakları olabileceği korkusu ile toplu alışverişler yapmaya başladı.
Malum süreçte önce akşamları sonra hafta sonları sokağa çıkma yasaklarının uygulanması ile alışveriş listelerimiz pandemi öncesinden çok çok daha uzun hale geldi. Sanırım insanlar evlerinde kapalı kaldıkları zamanlarda öncelikli gıda olmak üzere farklı birçok üründe de normal zamanların üzerinde bir tüketime yöneldiler.
Öyle ki özellikle zincir marketler o günlere kadar hiç ulaşamadıkları hatta hedefleyemedikleri günlük, aylık cirolara ulaştılar. Talep bu denli olmasından dolayı fiyatlar her geçen gün yükselmeye devam etti.
Her geçen gün fiyatların yükselmesi ile önce bu yükselişin özellikle bazı ürünlerde stokçular nedeni ile olduğunu ileri süren hükümet, stokçuluk yapanların tespit edilmeleri halinde ciddi cezalar verileceğini açıkladı. Stokçular vatan hainliği ile suçlandı. Son süreçte ise halkın zincir marketlerdeki fiyatlardan şikayet etmeye başlaması nedeni ile zincir marketlerde etiket denetimleri yaptıran hükümet neredeyse hepsine yüksek etiket fiyatlarından dolayı cezalar verdi. Ancak tüm bunlar fiyatların hiçbir şekilde yükselmesinin önüne geçemedi.
Yükselen Dolar kuru nedeniyle ithal ürünlerin ve akaryakıt fiyatlarının artmasından dolayı tüm ürünlerin maliyet artışları ile fiyatları yükselirken,
Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi ile tüm dünyada akaryakıt ve enerji fiyatları yükselirken yine ülkemiz bu durumdan en çok etkilenen ülkeler arasına girdi. Hükümet akaryakıt ve enerji zamlarının önüne geçilememesini normal olarak dışa bağımlı olduğumuza bağladı. Rusya’ dan ve Ukrayna’ dan ithal edilen tüm ürünlerinde fiyatları doğal olarak katlandı. Önümüzdeki süreçte de ciddi sorunlar yaşanacağı öngörülüyor.
Durumdan gördüğümüz üzere Ocak ayı itibari ile askeri ücrete gelen % 50’lik zam son bir buçuk yıldır artan enflasyonun çok çok altında kaldı.
Hükümet sürekli olarak Milleti enflasyon karşısında ezdirmeyeceğini ve en kısa sürede süre de enflasyon oranlarını düşüreceklerini beyanlarında belirtseler de;
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Et ve Süt Kurumu bu gün yaptığı yazılı açıklamada kırmızı ete % 48 oranında zam yapıldığını açıkladı. Özellikle düşük gelirli kesimin alışveriş yaptığı Et Süt Kurumu zammın nedenini girdi maliyetlerinin yükselmesi olarak açıkladı.
Et Süt Kurumunun bu gün kırmızı ete yaptığı bu zamdan sonra özel sektörde de kırmızı ete % 25 ila % 30 arasında bir zammın geleceği öngörülüyor.
Bu süreçte, stokçulara kızdık! Marketlere kızdık! Rusya’ya kızdık! Ukrayna’ya kızdık!
Geç kalınsa da şimdi hükümetin öz eleştiri yapma zamanı!
Tarım ve hayvancılıkta son 20 yıldır yanlış sürdürülen politikalar nedeni ile adeta tarım ülkesi olan ülkemizde birçok kalemde ekimlerin yasaklanması, tarım arazilerinin verimli kullanılmaması ülkede tarımın adeta bitirilmesi, hayvancılık sektörünün doğru yönlendirilememesi ile hayvancılığı bitirerek tarımda ve hayvancılıkta ülkeyi dışa bağlı hale getiren hükümetin şapkayı önüne koyup nerede yanlışlar yapıldığını görme zamanı geldi de geçti!
Eleştirilere kulak verip konulara objektif bakıp, hatalarımızı görüp yanlışlarımızdan döndüğümüz zaman.
Umarım hükümet en kısa zamanda son 20 yıldır eksik ya da yanlış yaptığı tarım ve hayvancılık politikalarını değerlendirerek en kısa süreçte üzerine düşenleri eksiksiz bir şekilde yapar ve ülkemizin bu çok önemli iki hususta dışa bağımlılığını minimum düzeye indirir. Aksi halde dünyada esen her rüzgarda yüksek enflasyon ve kıtlık korkunu yaşamaya devam ederiz.
Mustafa GÜLLÜ
22.08.2022
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)