Bahçası var bagı var, Ayvası var narı var.Gerçekten bahçesi var. kocaman! Dönüm dönüm, Ayvasıda var. muşmulasıda var. Nar yok!Demirciköy de nede Zekeriyakent te, bugünkü zamanda bağ da yok.
Bizim buralarda pek nar olmaz.Yerli nar diye duymadım, Ne
Uzun uzun kamışlar,Ucuni budamışlar! Ben bir uzun kamışım, Yoluna dikilmişim.
Uzun kamışlar mevcuttur. Her zaman yol kenarında, Dere sırtlarında bol mıktarda tespit edilmiştir, Ucunu budayıp budamadıkalarını bilmiyorum, Budanan birileri illaki olmuştur. Kaça ve nasıl budandıkları ise meçhul! Geçmiş zaman diliminde tek tek sabırla toplanan kamışlar kaça gitmiştir?
Cez bedici, sırım gibi kendini gösteren,boylu postlu, Fark edilmesi imkansız kamışların, Sıra ile yolumuza dikilmesi, Geçerken selam verip, Görmemezlikten geçilmesi ister istemez dikkatimizi çekiyor. Yolumuza dikilmiş kamışları fark etmemek abesle iştigaldir. Nasıl görmezden gelenebilecegini bilemiyorum.
İster al, İster alma. Arnuva yazılmışım.
İstiyoruz alamıyoruz, Almama gibi bir şansımız yok. Fırsat eşitliğinden yararlanmak elbette bizimde hakkımız, Sosyal paylaşım.Sosyal adalet,Eşitçe ve hakka bir düzen, her zaman arzuladığımız ve beklediğimiz adil paylaşımdan uzak kalmak çok düşündürmeye başladı! Biz yabancımıyız? Alıp almamak değil. Verilip verilmemesi söz konusu! Arnuvamıza yazılmışsa eğer bundan kaçış yoktur.
Buray baba evidur. Tahtaları kevidur.Çalın vurun oynayı, Burası düğün yerudur.
Babamızın evinde tahtalar oynamakla aşınmaz. Her zaman sağlam ve ses çıkarmaz, lakin babanın malımı? diye sorduklarında belge yoktur. Ancak ve ancak yeni düzenlemelerle belge sahibi olamanız lazım. Onun içinde bilgiye sahip olmanız lazım. Çalın oynayın bir emir olarak algılansada, Çalmadan oynamak daha makul oldugu toplum tarafından kabul görmüştür. Zengin ve varlıklı, modernizm yaşamından çalınan mal karşılıklı olarak aynı komün içinde paylaştırılır. Onun içindirki herkez mutlu ve neşeli olacağından ortam düğün yerine döner.
Atabari Dur bari. Bahçada gördüm yari, Seslendim ses vermedi, Ağladi zari zari.
Dur artık diyor. Dönme artık. Oynaşma. Bahçede gördüm onu diyor, Yabancı değil sevgilim “Benjamin Franklin” diyor, Her şey üst üste gelmeye başladı, Devam edersek kördüğüm olacaz diyor, Seslendim, Yazdım, duymadı, Okumadı, Sonra ağlıacak zari zari. O zaman da biz bir şey yapamayacağız. Çaresizlikten kahrolacağız gari.
Artvin barı, O günleri yaşayanların anlatımı ile Atatürk’e aften ATABARI ismini almıştır. Oyunda sayı ve sıra. Kız erkek herkes oynayabilir düzen ay şeklindedir. Istenirse yanlız kız yanlız erkek de oynayabilir. Burda oynanan oyunda zihniyet çok önemlidir.Yazının zihniyetinde oluğu gibi oynanırsa. O zaman sizleri Sarıyer’in Tepebarı’nı oynamaya davet ediyorum.
Milli kültürümüz olan Artvin Atabarını Sarıyer de oynamaya kalkarsan yorum aynen böyle çıkıyor. Sarıyer’inde kendine özgü bir folklar oyunu olmadığından,Ne için, Nerde oynadığımızı bilmiyoruz. Kaderleniyoruz, Üzülüyoruz. Sarıyerin tarihi çok eski zamanlara dayanmaktadır ve tarihçiler bunu yazmışlardır. Elbette yazılmayan, Eksik bazı bilgiler mevcuttur. Lakin HÜRMÜZ’ün birinci kocası Zerzevatçı Kerim Efendi’nin Tarabyada TOKATLIYAN konağında, Koşulları ve kanunları mümkün olmadığından, Yıllarca bekleyip ilk fırsatı bulduğu günümüzde, Konağına, Kanuna uyğun olmadığı halde üç kat fazladan çıkması, Tüm Sarıyer gençliğinin ve tarihinin dillere destan TEPEBARI’ında anılara ve yaşanmışlıklara aldırmadan bir de Havuz yapılaması orada yaşanmış olan anı sahiplerinin haklı ama farklı tepkilerine yol açmıştır.
Atabarı’ndaki Bereket, Özgüven, Fedakarlık, Oyundan kopmamak, Sariyer’in Tepebarı’ında malesef bulunmamaktadır.
MUSTAFA BALCI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)