Beyaz duvarlarda bir şeyler yazıyor, kimse onu okuyamıyordu, kelimeler vardı beyinlerde şimşek gibi çakan, gözükmüyordu, parlak lakin ayna kadar değil, nemli hiç değildi, yürürken ışıklar yanıyor yazılar kayboluyordu.
***
Tam da elleri ekmek tutmak üzereydi..
Her biri okumuş, yüksek tahsillerini yapmış, meslek erbabı kişiler arasına girmişlerdi.
Toplumu dinlemişler, yetişmişler, kaybederek pişmişler, kazandıklarında en büyük darbeleri almaktan çekinmemişlerdi.
Büyüyorlardı, kimse farkında değildi.
Büyümelerini istemiyorlardı, kimse kabullenmiyor.
Onlar daha çocuk deniyordu.
Çok kalabalıktılar.
Sabrettiler, saygıyla beklerdiler.
Beklerken zor yolları gördüler, Kimi kaygan zeminde yuvarlanıp gitti dediğimiz anda, arkadaşlarının elinden tutup çıkardılar.
Bazıları hedef değiştirdi. Kısmen mücadele devam ederken, uzak durmak istedi.
Yaşamın süprizleri ile “Kulvar” değiştirenler oldu. Şimdilik diyerek ara verdi. Hayat devam ediyordu.
Bazıları yaşadıklarının tam içinde yüksek mevkilere gelmişlerdi. Orada da her türlü engellerle karşılaştılar. Mücadele ettiler. ipotek altına girmediler.
***
Geldiler,
Kararlarını açıkladılar.
Saygı duydum..
***
Başlıyoruz abi. Ama bu sefer 120 değil.
:))
***
İnanmışlardı..
Bazı gençler anne ve baba olmuşlardı.
Ne çabuk büyüdünüz çocuklar, yoksa biz mi yaşlanıyoruz..
***
“Kaybeden Gençler” Bugün kazanacaklarını biliyorlar.
“ Beyaz duvarlardaki görünmeyen yazıyı okumuşlardı? ”
Mustafa Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)