Marie Gouze, Tarih onu idamından 2 yıl önce kurduğu cümleyle hafızasına kazıyacaktır:
“Kadının idam sehpasına çıkma hakkı varsa, kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır.”
Rosa Lüksemburg ise dövüldükten sonra vuruldu ve Landwehr Kanalı’na atıldı.
“Berlin’de düzen hüküm sürüyor sizi budala çakallar! Sizin ‘düzen’iniz kumdan inşa edilmiştir yarın devrim bir kere daha ayağa kalkacak ve trompet sesleri ortasında sizi dehşete düşürerek haykıracaktır: ‘buradaydım, buradayım, hep burada olacağım!”
Clara Zetkin, Her şey beni Rusya’ya çekiyor. Rusların arasında yeni vatanımı buldum, politik açıdan, insanlık açısından, onların arasında sonuna kadar çalışmak ve savaşmak istiyorum
“Yaşamın olduğu her yerde savaşmak istiyorum, Faşizmin tüm ülkelerdeki karşıtları! kanlı zulümle terörle açlık ve savaşla birleşmiş faşizm paramparça edilip yere serilmeden aramızdan hiç kimse dinlenme ve mola verme hakkına sahip değildir.”
***
Yüz yılın devrimlerinde kadınlar, sosyalist kadınlar, verdikleri mücadelelerle anılmaktadır, Dünya kadın hareketinin en önemli isimleri, ülkelerinde olduğu kadar tüm uluslarda öncü kadınlar olarak kabul edilmektedirler.
Bugün tarihin altın sayfalarında yer alan bu insanlar genç sosyalistlere yaşam mücadelelerinde, siyasi arenada en önemli kaynak ve temel siyasi öğreti olarak kabul edilmektedir.
Dünyada, yeni yüzyılda modern, çağdaş, teknolojik gelişime ayak uyduran genç kızlar ile yeni bir devrimci hareket başlatmış, örgütlenme, eğitim, siyasi çalışmalar, eylemler gerçekleştirmişlerdir.
***
Çevremizde, hemen yanı başımızda, bu bilinç içinde yetişen ve sürekli eylem birlikteliği oluşturan, okul ve iş hayatı içerisinde siyasi mücadele veren üç kadın, günümüzde hedeflerine ulaşmak için inanılmaz bir çaba içerisindedirler.
Henüz yargılanmadılar!!!
1791 de Marie “kadının idam sehpasına çıkma hakkı varsa, kürsüye çıkma hakkıda vardır, diyerek başlayan kadın hareketi içinde bugün genç yaşlarında kürsülere çıkarak, her türlü eylemde megafonla, mikrofon’la, sandalye üzerine çıkarak haykırmaktadırlar.
Henüz köprüden atılmadılar!!!
Rosa, Berlin’in çakallarına karşı, İstanbul çakalları türemiş ve aynı mücadele yüz yıllar geçse de kadının adı yine mücadelenin, yaşamın her koşulunda sürdürebilirliğinin, savaşımının ve kendinin var olma hakkının davasını sürdürmektedirler, yaşanan Yüz yıllarda, kadın haklarının istenilen düzeyde olmadığının bilinci ile mücadeleye devam etmektedirler.
Onlar Korkmuyorlar!!!
Clara, Evet, korkmaktadır. Kadınların ve genç kızların çoğunun tanıdığı bir korku. Toplum önünde sesini yükselterek konuşmak: İşte bu olmamalıdır. Bir keresinde halka açık bir toplantıda konuşma sırası kendisine geldiğinde, o kadar dolu olmasına rağmen, sesini hafifçe yükselterek, konuşmaktan vazgeçtiğini söyler.
***
Siyaset yeni yüzlere, yeni liderlere, yeni oluşumlara, gençlik devrimine hazırlanmaktadır, yeni hedefler, bilgi zenginliği, taze kan ve modern örgütlenme seçenekleri içinde, iletişimin teknolojik kazanımları kullanılınca başarı kaçınılmaz olarak gelecektir.
Nihan Sabaz, medeni cesareti ve mücadeleci kişiliği ile yerinde karar vererek Meclis üyeliğinde gerçekten önemli bir yerde bulunmaktadır.
Merve Toprak, Son yılda ortaya çıkan genç ve girişken, korkusuz yapısı ile yeni hedefini belirlemiş ve kararlı adımlarla ilerlemektedir.
Ayşegül Kabul , kararlı yapısı ve liderlik vasfını temelde almış, örnek disiplin içinde hareket eden, hiçbir şekilde uyum sorunu yaşamayan, eleştirisel bakış ve sorgulama yeteneği ön plana çıkmasına yetmektedir.
***
Bugün siyasette kadın devrimi yaşanmaktadır, bulunduğumuz durum itibariyle en fazla kadın Meclis Üyesine sahip ilçelerden biriyiz.
En fazla kadının olduğu bir ilçe yapısına sahibiz.
Sorgulamak gerekiyor, ne bekliyorsunuz?
Siyasi harekette yeni bir başlangıç yapılmalıdır, Marie kadar cesaretli, Rosa kadar mücadeleci, Clara kadar devrimci olunmalıdır, harekete geçmek için iyi zamanı beklemek sadece kayıptan ibarettir.
Hiç kimse haydi kızlar sıra sizde demeyecektir.
Yaşamın sorumluluğu, bedenlerinizi kuşatmış, onları zapt etmek için mücadele vermeyin, bırakın fikirleriniz uçsun, açın kollarınızı birbirinizi sarın, iktidarı kucaklayın…
Düşünüyorum! Evet değildir.
Teklif Beklemeyin…
Mustafa Balcı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)