Her gün yeni yeni olaylar ve polemikler yaşayan ülkemizde,bu olayları ve polemikleri kendine siper ederek,adeta kanunlar çıkaran iktidarın maksadını ve niyetini ezberlediğimiz halde,ne yazık ki karşı duramıyor ve maksatlarına yavaş,yavaş ulaşmasına engel olamıyoruz.
Yakın zamana dek çevre komşu ülkelerle olan politik ilişkilerimiz çok da iyi seviyede olmasa da en azından şimdiki bozuk ilişkiler kadar bir durum yoktu.
Adım attığı her ülkede her ne halt yediyse,akabinde o ülkelerin akıbeti maalesef içler acısı hale dönüşür oldu.Ve iç çatışmalar ayyuka çıktı.
Bundan bir kaç yıl evvel AB zirvesinde ki ONE MİNUTE cümlesinden sonra,diğer çağdaş seviye daki ülkelerin,nasıl bi başkan profilimiz olduğunu anlamalarına karşın,bizim ülkemizde kendi yüzde ellileri tarafından kahraman ilan edildi.. bu da göstermiş oluyor ki,o yüzdenin başkanlarına bakış açısı her şeyi açıkça ortaya koyuyor. ( sabit fikirlik)
” küfür dahi söyleyip,ahalisine hakaret etse,onlar amin diyecekler” derece yani..
***
”Çarşambanın gelişi,perşembeden bellidir” deyimi neredeyse şu anda ki memleketimizin içinde bulunduğu duruma cuk oturmuştur.
Veya da,
”Balık baştan kokar”.. mesela..
Hani,sarı öküz hikayesi vardı ya,taa en baştan o sarı öküz verilmeseydi?
Taa en baştan,bazı yanlış kararlar yüzünden,kafesteki kuş salıverilmeseydi?
Taa en baştan,ileriye dönük,olası tehlikeler için stratejik ve önlemler alınabilseydi şayet,belki şimdi yüzümüzü doğuya çevirip,güneşi beklemezdik belki de..
” Kahraman aramayın,kahraman siz olun!” BU DA BURAYA OTURMADI MI? Şimdi ?..
***
Uzun lafın kısası,görünen o ki bataklığa sürüklenilen bir durumdayız bu belli,.Evet bir şeyler yapmak şart.
Ya ülke tamamen kaosa sürüklenip,bataklığa gömülecek,ya da birleşme sağlanıp güç elde edilecek.Gayet güzel ve yerinde bir karar gibi görünüyor.Çatı aday olarak gösterilen Cumhurbaşkanı adayımızın Genel Başkanımız ve kurmaylarının geniş bi çerçevede ve derinlemesine araştırmaları sonucu çıkarılmış olduğuna inansak da,inananlar kadar inanmayan ve ister istemez güvensizlik duyanlar da var..
Güvenemeyenlerin arasında olmuş olsam da,şu anda ülkenin içinde bulunmuş olduğu tehlikeyi düşününce başka çıkar yolun olmadığı da kaçınılmaz bir gerçek.
Sadece düşünülmesi gereken ve her zaman da şüphe uyandıracak tek şey,hepimizin de bildiği ve kafasını kemiren,İslamcı bir Cumhurbaşkanı’nın ne kadar güvenilir olduğu ve Cumhuriyet ülkesinin yüzünü nasıl bir şekilde değiştireceğidir elbet..
Şimdi,gelelim zurnanın zort dediği yere..
Taa en başta da dediğim gibi,bizler,yani Cumhuriyetçiler ülke bu hale gelene dek ne yap-madık?
Ne mi yapmadık,önlemler almadık,
Kriz yönetimi oluşturmadık,
İlerisini,göremedik,
Aramadık,göremedik,bulamadık..
Ha,bu kadar kolay mı? Diyenler var mutlaka.. Kolaydı kardeşim.CHP’yi Doksan yıllık çınar diyerek övünmek,yüceltmekle iş bitmiyor.
Karşında ki rakibinin zihniyeti belli,yaptıkları belli,yolu belli,.. Artık neredeyse yarın ne patlatacağını tahmin eder duruma gelmişken,önlem ya da karşıt oalrak,etki-tepki stratejisi niye oluşturamıyoruz?
Ya ben,çok saçmalıyorum,ya da bütün bunlar uygulanamayacak kadar zor değil gerçekten.. Bizler artık,herşeye öyle alışmışız ki,yarının neler geticeğini bildiğimiz halde,aaa ! Bak gördün mü? Şimdi de bunu yaptı!
Yapar kardeşim,bizler böyle bakar-şaşarsak yapar.. ”Ezber bozan olaylara bizler alışık suratlar olduk ne yazık ki.. ”
Şimdi yapılacak tek şey,tıpış,tıpış gidip oyumuzu kullanmak ve kaçınılmaz sonun gelmemesi için Cumhurbaşkanımızı seçmek olmalı..
Başka Türkiye yok ! Türkiye’de şeriata yer yok! Türkiye gerçek Türklerin elinde kalmalı ve Atamızın kemiklerini sızlatmadan ülkemize ve Cumhuriyet değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.. Biz yine de tüm olasılıklar için el açıp duamızı da edelim.. n’olur,n’olmaz diyerek..
Çınarımız devrilmesin,. Diye..
Saygılar
Nihal Yeşilbaş
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)