Son Dakika Haberler

Kaderimiz Elimizde

Kaderimiz Elimizde
Okunma : Yorum Yap

Sene 1970′ ler, ülke ekonomik sıkıntılar içinde fakat buna rağmen herkes mutlu. Vatandaş birbirine kenetlenmiş ve komşuluk sorumluluğu ile karşılıklı destek içinde yaşıyorlar.  İnsanlar, kuru ekmek, soğan misali “muhtaçlık” söz konusu olsa da bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırı ile mutlu mesut yaşayıp gidiyorlar.

Sene 1980′ ler, karınlar tok sayılsa da ruhu doyurmanın zamanı gelmiş gibi,. Herşey masumiyet çerçevesinde ki ilişkiler içinde, herkes mutlu, herkes umutlu.

Sağ – sol kavgaları arasında umut arayışı sürüyor. Ekmek kavgası yerini ideoloji ve memleket kavgasına bırakmış. Görüşleri farklı bile olsa, kavganın bile namuslu-su ediliyor.!

Dava farklı olsa da, bayrak aynı, toprak aynı yollar aynı şekilde yürünüyor. Bölme, parçalama, ayrıştırma YOK.!

Sene 90′ lar. İlerleyen teknoloji ile birlikte, beyinler, zihinler ve amaçlar da değişiyor.
Dünya değişiyor. Daha çok para ve ekonomik güç isteği ve azmi, politika da bile bariz kendini belli ediyor.
Bir yandan modern bir hayata geçiş beklentisi içinde olanlar, diğer tarafta en güçlü olma gayesi uğruna yok edilmeye çalışılan manevi değerler.

90′ lar bazı konular da kırmızı çizgisi ile değişim yaşanan dönem olmuştur.
Gerek siyasi, gerek ekonomik, gerek sosyal açıdan halka olumlu yönde dokunan bir dönem olmuştur.

2000′ lere gelirsek, ülke olarak üzerinde uzun uzun tartışılması gereken dönemdir.
Siyasi yönetim anlayışı, ülkemizde halkımızın çoğunluğunun seçim tercihi ile şimdi ki zamana değin süre gelen bir değişimi yaşamaya devam ediyoruz.

Ne 70′ ler,.ne 80′ ler, ne de 90′ lar da ki yaşam biçiminden eser dahi kalmamış, halkın çoğunluğu mutsuz, umutsuz ve büyük sorunlar yaşamaktadır.
Bunda siyasi yönetim anlayışının payesi var demek belki yanlış olur fakat, ülkeleri yönetenler halkının hangi konuda olursa olsun yaşama biçimini de belirlerler..

Halk seçer, idare yönetir.!

Kısaca; insanlar kaderlerini kendileri tayin ederler. Bunda ilahi adalet gibi bir uhrevi sonuç tayin etmek hiç de mantıklı değildir.

Sözün kısası; 2022 yılındayız ve ülke olarak geldiğimiz nokta hiç iç açıcı değil.  Hiç kimsenin ekonomik gücü kalmadı. Pazar, manav, kasap, marketler de fiyatlar el yakıyor.

Vatandaşın alım gücü tükenmiş durumda. Yazımın ilk başında değindiğim mutlu komşuluk hikayesi gerçekten masal olarak anılarımız da kaldı.  Sadece ; “millet muhtaç olmuş kuru soğana” türküsünün şimdi gerçeğe dönüştüğü AN diyebiliriz.!.

Her ne olursa olsun, insanlığımızı daha fazla yitirmeden, sağlığımızdan olmadan daha ferah ve güzel günler görmeyi umut ediyor, herkesi daha duyarlı ve vicdani düşünerek tercihlerini yapmaya davet ediyorum. “kaderimiz elimizde”
Hayat kısa, aydınlık ve güzel yarınlara huzur içinde erişmek dileğiyle.. Esen kalın
Nihal YEŞİLBAŞ

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)