İnsanlar sadece geçimlerini sağlamak için ”satın”alırlar.Yeme,içme,giyme,barınma gibi temel ihtiyaçları ve keyfi-lüks marjinal fayda getiren ihtiyaçlar satın alınır.Yada biz şimdiye dek öyle biliyorduk.Bu saydıklarım haricinde de ”satın”alınan şey-ler varmış meğer.. ”Hayatlar” gibi..
Evet,satın alınan hayatlar.Buna yandaş,taraf da diyenler var ama bu hayatlar üzerinde uygulananlar ticaretten başka bir şey değil esasında.
Bir zamanların ABD’sinde zenci vatandaşlara uygulanan ”kölelik” gibi,insan ticareti de denebilir bir bakıma. Biraz abartıyor gibi olabilirim ama,benim gördüğüm gerçekler böyle!
….
Hepimiz biliyoruz, belirli zamanlarda seçimler yapılıyor.Ve bu seçimlerde insanlar kendilerini yönetecek liderleri seçiyorlar.Bu tüm dünya da böyledir.
Ve bu süreçte tempolu ve yoğun bir çalışma yapısı gerçekleşiyor,. bazı siyaset yaptıklarını sananlar da, vaadler,politikalar,yalanlar,palavralar,.. ve ”sadakalar”.. v.s
Erzak kolileri,beyaz eşyalar,kömür( Soma’nın kanlı kömürü) .ve de..
Masum,temiz,eğitimden yoksun bırakılmış insanların ellerine tutuşturulan üç yüz,beş yüz liralar.. onlar alırlar elbet..
…Adam ne yapsın? üç lira geçmiş eline ve o an ona ilaç gibi geliyor.Ona verilen o paranın sadaka olarak verildiğini,kandırılmaya çalışıldığını,oyunun satın alınmaya çalışıldığını düşünemiyor bile.. aldığı para ile hangi eksiğimi görsem düşüncesi var o an beyninde,ve belki de çocuğuna ilaç alacak? eşini doktora götürecek? kim bilir?
Oy satın almaya çalışanlar sadece oyları değil,o insanların hayatlarını da satın alıyorlar!
Bu olmamalı! İnsanların üzerinden rant sağlamak,onları insan yerine bile koymamak ile aynıdır!
Bu olmamalı! Bu uygulama insan üzerinden ticaret yapmak gibi bir şey,. Türk halkı bunu hak etmiyor! İnsanlar kandırılmamalı! Aldatılmamalı !
Tercihlerde baskı ve dayatma yapılırsa,o devlette ne sükun olur ne saadet.Tıpkı şu anda ki Türkiye gerçeği gibi..
Kavgalar,saldırılar,kader denilen kazalar-ölümler,karanlığa doğru sürüklenen bir ülke.. sonu belli olan ve de olmayan bir yönetim şekli ile bilinmeyene doğru gidiyoruz..
İnsan hayatına yön vermek sadece aile içinde ve okullarda eğitmenler tarafından olur! Yapılan değil,yapılmaya itilen ”tercihler” ile yön verilirse,içinde bulunduğumuz ülke yönetiminin koşullarına zemin hazırlamış oluruz.. aynen şimdi olduğu gibi..
Hak edilen ya da edilmeyenleri yaşamaya mahkum olmak,hiç bir bireyin kabullenmek zorunda olduğu bir şey değildir.Tercihlerimiz kaderimiz olmamalı asla!
Bunu önceki yazılarımda da bir kaç kez ifade etmişimdir.Ne yazık ki yazmaktan öte gidemiyoruz.
Dileyelim ARTIK bu karanlığın sonunda bir ışık olsun ve artık bu ülke de olması gerekenler olsun ve yaşanması gerektiği gibi bir yaşam tarzı olsun.Ve bizlerde güzel şeyler yazalım..
( ” İnsanların varlığını belirleyen onların bilinçleri değildir; tersine insanların bilinçlerini belirleyen onların varlıklarıdır.”) Nihal Yeşilbaş
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)