Sene 1996, 3 Kasım 19.25 sularında Susurluk’ta bir trafik kazası… Arabada kimler yok ki? Bir polis okulu müdürü, bir milletvekili, Mehmet Özbay sahte kimliğiyle Abdullah Çatlı (Altı TİP’ linin katili), bir de onun sevgilisi… İşte ondan sonra başladı “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” adı verilen sivil toplum eylemi. O eyleme kimler katılmadı ki? Sanki yepyeni bir sayfa açılacak gibiydi.

Otuz beş yaşındaydım. Cahit Sıtkı’nın Otuz Beş Yaş şiirindeki gibi (Şiir, CHP’nin kuruluş yıldönümünde açılan şiir yarışmasında birincilik ödülünü almıştır)… Şiirde adı geçen Dante, dokuz yaşındayken Beatrice’e aşık olmuş, on sekiz yaşında onunla yeniden karşılaştığında aşkı daha da pekişmiş. Hiç açılamamış ona, başkasıyla evlenmiş Beatrice ve yirmi dört yaşındayken ölmüş. Günümüze değin Beatrice’i yaşatan 1265 doğumlu Dante olmuştur. Dante sürgünde ölmüştür.

Otuz beş yaşındaydım ve gençlerde gençliğimin heyecanını okuyordum. Şükür, şükür bu günleri de gördüm deyişin yüzlerdeki ifadesiydi bu… Onların duygu seli karşısında “Mademki Gençsin ve Tezsin” başlıklı şiiri yazdım:
Hep aklında tut; ladese tutuşmuş gibi
Aldatılmamak için tetikte tut beynini
Yaprak kımıldadığında belleğin haykırmalı; aklımda
Yani senin de umudun kırılmaya başladığında
Dünya, aklıselimini unutmuş olacak
Hava olması gerekenden erken kararacak.
Umut umarını yitirdiğinde (Bizimki gibi)
Dünyayı ikinci mevkide yaşayan memleketlerde
Gelenektir çocuğum
Tam yakaladım derken
Ellerinden sıyrılması tekmil mutluluğun
Günlük güneşlik olmasına aldanma havanın, eli kulağındadır
Denk gelir güneş tutulur hevesin kursağında kalır
İşte bu benim şafağım sökmesine aşığım diyorsun ya
Unutma çocuğum aşıklar kavuşamamıştır bu bizim coğrafyada
Ya umudundan yemeyeceksin
Ya yer gibi olduğunda felaketle yüzleşeceğini bileceksin
Bu da bizim döngümüz…

Sene 2021, hastir, aradan 25 sene geçmiş! Beatrice’in toplam ömründen bir yıl fazla zaman. Dante 56 yaşında ölmüş, Cahit Sıtkı Tarancı 46… Nasıl başlıyordu ilahi komedya? “Hayat yolumuzun yarısında kendimi karanlık bir ormanda buldum.” İnternet üzerinden sosyalleşen kuşlağa Z kuşağı diyorlar, halefi Alfa kuşağı şimdilerde 8-9 yaşlarında ve içine kapanık bireyler olarak tanımlanıyor. Susurluk bileşenlerine ayrıldı, “SUS” ve “URLUK” haline dönüştü. Su ateş söndürücüdür oysa bileşenleri hidrojen ve oksijen öyle mi? Biri yanar, biri patlar.

İrfan Kaban