Bu hayattan beklentiniz veya umudunuz nedir? Hiç düşündünüz mü?
Peki ya beklenti veya umut nedir?
Sözlük anlamını yazacak olursam “bir olay ve olgunun sonunda olması umulan, gerçekleşmesi beklenen şey” olarak karşımıza çıkar.
Yaşıyoruz belki 20 yıl belki 50 yıl belki de 100 yıl. Peki ya bunca yıldan beklentimiz ne? Para mı? Konfor mu? Sağlık mı? Yoksa başarı mı?
Aslında bence hiçbiri. Toplumun geneline bakacak olursak insanlar ne beklediğini dahi bilmiyor. Bir Umutları var mı bilmiyor. Hatta bunca yıl neden yaşadığını dahi bilmiyor.
Toplumun belli bir kısmı da şu cümleleri sarf ediyor. ”Beklentiler her zaman üzer. Bu yüzden umudunuz olmasın.” Peki bu beklentiyi hayattan mı bekliyoruz? Arkadaşımızdan mı bekliyoruz? Yoksa kendimizden mi bekliyoruz.
Bu üç soruyu sırasıyla ele alalım. Öncelikle hayattan ne bekliyoruz? Bu beklentimiz eminim ki nefes aldığımız sürece değişecektir. Bu değişimin olması da çok normal. Bugün kırmızı bir spor araba beklesek de yarın siyah Supersport bir motor bekleyebiliriz. İnsanız bu nedenle isteklerimiz, hislerimiz, zevklerimiz ve tutkularımız yaşam boyu değişiyorken beklentilerimizin değişmemesi saçma olurdu.
Peki bu değişkenlik gösteren hayat beklentilerimize nasıl ulaşacağız?
Tabi ki de çalışarak. Bu çalışmak günde 20 saat olarak çalışmak değil. Akıllı ve disiplinli çalışmak. Muhtemelen 20 saat çalışarak bu beklentilere ulaşmaya çalışırsak ilerleyen süreç de sağlık ile ilgili beklentilerimiz bir hayali fazla olacak. Sadece çalışarak da olmaz. Fedakarlık edeceğiz, sorumluluk alacağız ve en önemlisi de risk alacağız.
Risk almak mı?
Örneğin Kırmızı bir spor araba için gerekli paranın yarasını tamamladığımızda bir iddia bayisine gidip Fenerbahçe-Galatasaray maçına bahis oynayıp tüm parayı basarak gerekli parayı çıkarmaya çalışmak mıdır risk almak? Tabii ki de hayır! Burada anlatmak istediğim olay gerekli şartların sağlanmasına rağmen hayattaki beklentilerimize ulaşamayacağımızı bilmemiz gerekir. Beklentiye girerken olmayacağı ihtimalini bilerek yola çıkmak gerekir. Zaten iki ihtimal var. Ya olacak ya olmayacak. Bu iki sonuçtan birine ulaşmak çok normal. Bu yüzden beklentimiz olmadığında yanlış bir hareket yapmak ya da olması için etik ve ahlak çerçevesinden çıkmak oldukça yanlış bir davranış olacaktır.
Bir diğer beklenti ise çevremizden beklentilerdir. Ailemizden, arkadaşlarımızdan hatta genellikle sevilmeyen akrabalardan bile bir beklentimiz vardır. Örneğin Halı Saha da attığımız golleri heyecan ve mutlulukla arkadaşımızın yanına giderek anlatmaya başlarız. Muhtemeldir ki beklentimize genellikle ulaşamayız. Çünkü arkadaşımızın futbol ile bir ilgisi yoktur. Onun dikkatini çeken bir konu değildir. Bu yüzden bizim kadar heyecanlı olmasını ve muhabbetin sonunda mutluluk duymasını bekleyemeyiz.
O zaman bu duruma çözüm önerim nedir?
Anlatmak istediğin anı, tecrübe ve olayların benzerini dinlerken heyecanlandığın ve mutlu olduğun kişiler ile paylaşmayı dene. Aslında beklentilerimizi doğru yerde ve kişiyle paylaşırsak beklentimize ulaşabilme imkanımız artar. Mesela Kore gazisi olan dedene askerlik anılarını anlatırken muhtemelen dedenin gözlerinin dolduğunu, nabzının hızlandığını ve sözün bitti anda onun da bir anı patlatacağını tahmin edebiliyorum. Fakat bu durumun akside olabilir. Beklenti dediğimizde riskten bahsetmiştim. Risk aldığımızın farkına vararak anlatmakta fayda var.
Son olarak da kendimizden beklentilerimiz. Bence en önemlisi ve diğer beklentiler ile ilişkisi olan bir konudur. Benim kendimden beklentilerimin başında başarmak geliyor. Bu başarı kelimesi bir çok insana göre değişkenlik gösterse de benim için bir maksimum verim ve haz almak anlamına geliyor. Bir çok insanın başarısız olduğunu düşündüğü olaylarda bile. Konuyu fazla dağıtmadan biraz daha açıklık getiriyim. Aslında kendimizden beklentilerimiz benim için %91 oranında bizim yaptıklarımız ile ilgilidir. Çok başarılı bir öğrenci olup Lisede okul birincisi olmak istiyorsak projelere katılmamız, herkesten daha akıllı ve çok çalışmamız ve derslerde aktif bir öğrenci olmamız gerekebilir diyebilirim.Bütün bu saydıklarıma rağmen bu beklentiye ulaşamayabiliriz. Belki stres ve kaygımızı kontrol edemeyebiliriz. Belki konuyu bilsek dahi o an sınavı yapamayabiliriz. Bu demek değildir ki başarıya kesin ulaşamayacaksam hiçbir sorumluluk almamalıyım. Bu beklentiye ulaşamadığın süreçte bile bir çok bilgi ve tecrübe öğreneceksin. Bu öğrendiklerin sayesinde yeni beklentilerin olacak ve yeni sorumluluk almaya başlayacaksın.
Unutmayalım! beklentiler ve onlar karşısında aldığımız sorumluluklar bizleri bazen isteğimize ulaştırmasa da yeni istek ve beklentiler içine itecek ve yeni sorumluluklar almaya başlayacağız. Belki arkadaşımızdan beklentimize bir cevap alamayacağız ama bu demek değildir ki beklentiler saçma ve üzücüdür. Belki de o arkadaştan ne bekleyip ne beklememiz gerektiğini öğrenecek ve yeni beklentiler içine gireceğiz. Ayrıca unutmamak lazım ki beklentiler ağır risk içerir. Olma ihtimali olduğu gibi olmama ihtimali de vardır ki bu çok normal. Her beklenti sürecinden ders çıkartıp gerekli sorumlulukları almamız gerektiğine inanıyorum.
Umudunuz ve beklentinizin gerçekleşmesi dileğiyle nice umut dolu yıllara
Bilal Başpınar
27.12.2023
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)