İktidara geldiğinden beri ABD’nin güdümünde bir politika izleyen, bu yüzden “komşularla sıfır sorun” politikasından bile vazgeçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “AK Parti dış politikada hayali gerçeğe dönüştürdü” dedi. Erdoğan, kendi partisi yerine CHP’nin darbelerin küvözünde büyüdüğünü söylemesi ise duyanları güldürdü.

Danışmanı olan Cüneyt Zapsu, “Kanalizasyona süpürmeyin; kullanın” deyince sesini çıkarmayan; ABD’nin işine gelmiyor diye “komşularla sıfır sorun” politikasından vazgeçen; Libya’ya müdahaleye önce karşı çıkan, ancak sonra Kaddafi’yi devirmek için gemi ve uçak bile gönderen; Suriye’de ABD istedi diye “can dostu” olduğunu söylediği Esad yönetimini devirmeye çalışan; ABD Başkanı isteyince İran’a gezi düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü grup toplantısında, dış politikaya ilişkin şunları söyledi:

“Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta grup toplantısında Ömer Seyfettin’in Pembe İncili Kaftan hikayesinden bahsediyor. Belki de okumamıştır yani. Sayın Kılıçdaroğlu, bu hikayeyi okumuş mu, okumamış mı gerçekten bilmiyorum. Bu hikayeyi birileri ona özetleyerek anlatmasında fayda var. Biz bu hikayenin, bu milletin yüzyıllar boyunca arzuladığı, istediği hayalin özellikle kurulması ve böyle bir dış politika tavrını anlattığı olarak gördük ve AK Parti’nin 9.5 yıl boyunca dış politikada ortaya koyduğu tavır, işte o Pembe İncili Kaftan’da hayali kurulan tavırdır. Yani, ecnebilerin karşısında el pençe divan duran liderlerin olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti değil. Yani, Şah İsmail’in önüne sağında solunda oturacak bir yer olmadığını görünce, Büyükelçinin kendi o Pembe İncili Kaftanını serip onun üzerinde oturmaya yeltenmesi, çıkarken de o kaftanı oradan almadan çıkması ve arkasından askerler onu getirdiği zaman da, Osmanlı’nın elçileri bile yere serdikleri bir kaftanı tekrar omuzlarına giymezler diyecek kadar asaletli olan elçilerdir.

“İşte AK Parti, dış politikada hayali gerçeğe dönüştürmüştür. AK Parti, bu milletin özlemleri, bu milletin hayalleri doğrultusunda her platformda, her mesele karşısında dik durmuş, bu milletin, bu bayrağın, bu asil toprakların şerefini, onurunu sarsılmadan savunmuştur. Sadece ülke içinde değil tüm dünyada, özellikle de mazlum, mağdur halklar nezdinde Türkiye, Osmanlı’nın ahfadı olduğunu her zeminde, her fırsatta göstermiştir. AK Parti’nin dış politika vizyonu ile CHP’nin dış politika vizyonunun kıyası bile kabil değildir.”

CHP KÜVÖZDE YETİŞMİŞ İMİŞ!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “AKP’yi 28 Şubat üretti diyerek güya 28 Şubat’ın üstünü örtecek soruşturmayı sulandıracaklar” diye suçlayan Erdoğan, AKP’nin 28 Şubat sürecinde “post modern darbe”yle Fazilet Partisi’nin parçalanması sonucu kurulmasına karşın, “Sene 97, AK Parti nerede? Yok. AK Parti ne zaman kuruldu? 2001. AK Parti’yi bu millet üretmiştir, nerede? Afyon’da ve oradan yola çıktık” iddiasında bulundu.

Ardından “Baykal” kasedini kullanarak, Kılıçdaroğlu’nu “Peki sizi o Genel Başkanlık koltuğuna kim oturttu? Kaset komplolarının ardından sizi oraya kim getirdi? Siz önce bununla yüzleşin” diye vurmaya çalışan Erdoğan, ardından şu inanılmaz iddiaları dile getirdi:

“Bir taraftan Genel Başkanını ziyarete gidiyorsun, ben aday falan değilim diyorsun çıkınca, ertesi sabah daha 24 saat geçmeden adaylığını açıklıyorsun. Bu millet ne söylediğinize değil ondan önce ne yaptığınıza bakar. Ben tabii merak ediyorum bu CHP nereye gidiyor diye. Ve CHP’ye gönül veren kardeşlerim buna dikkat etsin, CHP nereye gidiyor, bu soruyu bir sorsunlar. 28 Şubat’a selam duracaksınız, 27 Nisan’a selam duracaksınız, 27 Mayıs darbesinden övgüyle bahsedeceksiniz, sonra da çıkıp AK Parti’yi 28 Şubat üretti diyeceksiniz. Bu ülkede darbelerin kuvözünde sadece CHP yetişmiştir, üremiştir.”